Rivayete göre Nuh Peygamber, Tufan’ın şiddeti azalınca dünyada hayatın başlayıp başlamadığını merak eder. Durumu öğrenmek için beyaz bir güvercin salar. Konmak için ağaç ya da kara parçası bulamayan g...
Rivayete göre Nuh Peygamber, Tufan’ın şiddeti azalınca dünyada hayatın başlayıp başlamadığını merak eder. Durumu öğrenmek için beyaz bir güvercin salar. Konmak için ağaç ya da kara parçası bulamayan güvercin gemiye döner. Nuh bir süre daha bekler ve güvercini yeniden yollar. Güvercin bu sefer gemiye taze koparılmış bir zeytin dalıyla dönmüştür. Güvercin ve zeytin sayesinde Tufan’ın bittiği anlaşılır. Ağzında zeytin yaprağı tutan beyaz güvercin, o günden bugüne ümit ve barışın simgesi olur. Tufanın yok edici gücüne karşı direnen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğü simgeler.
Ölmez ağaç zeytin için bugünlerde hayli endişeliyiz.
Endişelenmeyelim de ne yapalım.
Enerji Bakanlığı yönetmeliğe ek madde koyarak, zeytinliklerin maden sahalarına çevrilmesinin önünü açtı. Türkiye’nin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, bu faaliyetlerin bitiminde sahanın rehabilite ederek eski hale getirileceğinin taahhüt edilmesi şartıyla zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına izin verilebilecek.
Bu karar, zeytinin, zeytinyağının, üreticinin ölüm fermanıdır.
Bu şekilde bir zeytin talanına izin verilemez.
Zeytinyağının kıymetini yeni yeni anlamaya başladık. Dünyada zeytinyağı tüketimi 1999’dan bu yana neredeyse iki kat arttı. Bizde son yıllarda önemli bir artış olmasına rağmen kişi başı tüketim yaklaşık 1.5 kilo ile sınırlı. Lübnan, Ürdün ve Tunus’ta kişi başı tüketimin 3 kilonun üzerinde olduğunu göz önünde bulundurursak bu oldukça az.
Bir Egeli olarak, bu istatistiklerin çok ötesinde yer alıyorum.
Zeytinyağını seviyorum, zeytinyağını seviyoruz.
Ya üreticiler!
Çoğu Ege Bölgesi’nden olmak üzere Türkiye’de 500 binden fazla ailenin geçim kaynağı zeytin. Bu rakamdan yola çıkarak doğrudan ve dolaylı olarak 10 milyon insanın geleceğini ilgilendiren bir konu.
Yönetmeliğe en sert tepki Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan’dan geldi. Tan, katıldığı bir özel kanalda "Zeytincilik sektörümüz son anda bize ulaşan bu baskın yönetmelikle bir kez daha huzursuz edildi. Sektörümüzün hiç bir şekilde görüşü alınmadan Zeytincilik Kanunu bir yönetmelik aracılığıyla bir kez daha delinmek isteniyor. Zeytin ağacımızı ve Kanununu hukuka karşı bu girişimlere karşı 25 yıldır TBMM’de tam yedi kez koruduk. Bu kez de koruyacak, bir kez daha hak yerini bulacak ve kazanacağız. Yargı süreci başlamadan yönetmeliği iptal ederek elinizi kutsal zeytin ağacından derhal çekin." ifadelerini kullandı.
Mustafa Tan’a katılmamak mümkün mü!
Zeytin ağacı, kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun, kısaca insanlık için en önemli erdem ve değerlerin sembolüdür.
Kestiğiniz, keseceğiniz, sadece ağaç değil.
Bir kez daha düşünün!