Günümüzde kadına yönelik şiddet ülkemizde olduğu gibi dünyanın her yerinde önemli bir toplumsal bir sorun olarak yerini korumaya devam etmektedir. Dünyada hemen hemen her üç kadından biri eşinden veya beraber olduğu partnerinin şiddetine maruz kalıyor. Ülkemizde 2024 yılının ilk on ayında 357 kadın hayatını şiddet nedeniyle kaybetti.
Birleşmiş Milletler resmi verilerine göre; dünya genelinde 736 milyon kadın fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor. Bu grup içinde en yüksek risk olan ergen kız çocuklarının her dördünden biri partnerleri tarafından şiddete uğruyor. Teknolojinin de verdiği kolaylıkla kadınların yüzde 16 veya yüzde 58’i toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalıyor. Özellikle son yıllarda artan savaşlar nedeniyle kadınların yüzde 70’ı şiddete maruz kalmıştır.
Bugün biz kadınlar sahip olduğumuz bir hak varsa; zamanında bedel ödemiş kadınlar sayesindedir. İşte o kadınlardan dört tanesi olan Patria, Minerva, Dede ve Teresa, 1950 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör Rafael Trujillo’nun yönetimine karşı mücadele eden dört kız kardeşti. Dönemin yönetimi olan Trujillo, artırdığı siyasi baskılar ve kısıtladığı özgürlükler yüzünden harekete geçen bu dört kız kardeş, ön ayak oldukları özgürlük mücadelesinin bedeli olarak elleri bağlanıp, dövülerek ve boğularak öldürülmüş ölümlerine kaza süsü verilmiştir. Bu olay Trujillo’nun diktatörlüğünün sonu oldu ve Miribal kız kardeşlerinin başlattığı özgürlük mücadelesi kadınların toplumsal ve siyasal alanda eşitlik mücadelesinin fitilini ateşledi.
Birleşmiş Milletler 1981 yılında Mirabal kardeşlerin öldürülmesinin 21. yıldönümünde onları anmak için 25 Kasım’ı “Kadına Yönelik Mücadele Günü” olarak ilan etmiştir. Her yıl 25 Kasım kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti sona erdirmek için farkındalık yaratma ve harekete geçme günü olarak kutlanır ve o gün “Turuncu Gün” olarak ilan edilir.
Ülkemizde de yürürlükte olan 6284 sayılı Aileyi Koruma Yasası’nın işlemesi ve yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe sokulması kadının güvende yaşaması için çok büyük önem arz etmektedir.
Kadına yönelik şiddetin durdurulacağı, kadınların eşit, özgür ve güven içinde yaşam hakkını savunacağı güzel günler diliyorum.
Sevgilerle…
Melek Aykaç