İşlevsiz bir ilişkiye sahip olmamıza rağmen o ilişkiden çıkmakta güçlük yaşıyorsak ilişki bağımlılığı geliştirmiş olabiliriz. 

İlişki bağımlılığı, yaşayan kişiler içinde bulunduğu ilişkinin gerçekliğini ve partnerini görmede güçlük yaşarlar. 

Uzmanlar, ilişki bağımlığına etken olan gerçeğin bu kişilerin çocukluk döneminde kendisine bakım veren ebeveynler tarafından eksik bakım verilmiş olması ya da tutarsız verilmiş olmasını göstermektedir. Yani çocuk, ebeveyni tarafından ihmal edilmiş olmanın dayanılmaz acısı ile yüzleşmek yerine kendisine kurtarıcı olacak hayali bir bakıcı yaratıyor. Bu kişiyle fantazi bir bağ geliştiriyor. Bu fantazi bağ, çocuğun yaşadığı acıyı rahatlatıyor. Çocuk kendi acısıyla bu şekilde baş etmeye çalışıyor. 

Çocuk yetişkin bir birey olduğunda, kurduğu romantik ilişkilerde de partneri ile aynı şekilde fantazi bir bağ kuruyor. Bu sorun, kişiyi ilişkinin gerçekliğinden uzak, kafasında kurduğu fantaziye bağ kurmuş ve kendi kurduğu fantaziyi yaşayan gerçeklikten uzak bir kurguda yaşamasına neden oluyor. Elbette ilişki bağımlılığı kendi içinde karmaşık ve çok kapsamlı bakılması gereken bir süreçken altında yatan ana neden genelde çocukluk döneminde verilmeyen bakım ihtiyacıdır. 
İlişki bağımlılığını besleyen diğer bir unsursa kişinin o kişiyle bağlantısını korumak ve ayrılığın kendisine vereceği acıdan uzaklaşmak için ilişkinin gerçekliğinden kaçarak kendisine iyi gelmeyen işlevsiz bir ilişkinin içine hapsetmesidir. Burada en önemli şey gerçeklikten kopmamak ve sınırlarımızı iyi belirlemektir. 
Bir çok kişi yaşadığı ilişkinin işlevsiz olup olmadığına dair bir fikre bile sahip değil. En temel tanımıyla işlevsiz bir ilişkideyseniz; içinde olduğunuz ilişki sorunlarını partnerinizle konuşmaktan çekinirsiniz. İlişkiniz sadece siz sessiz kaldığınızda ve küçüldüğünüzde yürüyordur. İşte sürekli susup kendini küçültüp değersizleştiğin ilişki kesinlikle sana uygun bir ilişki değildir. 

Hepimiz farklı aile yapılarında büyüdük ve sevgiyi farklı şekilde aldık. İşlevsiz bir aileden gelmiş olabilirsiniz ama bu sizin kaderiniz olmamalı... İçinde büyüdüğünüz aile, sizi sevilmez, güvensiz, sağlıksız bir bağla büyütmüş olsa da geçmişte kendinize dair geliştirdiğiniz yanlış inançları değiştirebilirsiniz. Bu inancı değiştirmek için ilk adım kendimizin neyi isteyip neyi istemediğimizi bilmemiz yanı sınırlarımızı fark etmek olmalıdır.