Hayatımız boyunca çeşitli tercihler yaparız. Yaptığımız tercihler, hayatımıza adeta yön verir. Verdiğimiz tercihler sayesinde kimliğimiz şekillenir, tutum ve davranışlarımıza karar veririz. Tercihlerimizi belirleyen şey bilişsel yapımız ve duygularımız olduğu gibi içinde bulunduğumuz çevre koşulları ve kişisel deneyimlerimizdir. İçinde yaşadığımız ailenin değer yargıları, kültürel yapısı, toplumsal kuralları göz ardı ederek tercih yapmamız zordur. Bu yüzden tercihler birazda kişiseldir. 

Geçirdiğimiz bir günü şöyle bir düşündüğümüzde gün boyunca ne kadar çok tercih yaptığımızı fark edeceksinizdir. Sabah işe giderken ne giyeceğimizden tutun akşam yemeğinde ne yiyeceğimize kadar gün boyu tercih yapmaya çalışırız. 

Günlük rutin ve sorumlulukların dışında ilişkilerimizde de sürekli tercihlerde bulunurken buluruz kendimizi… Hayatımızda yer tutan kişilere nasıl davranacağımız, onlarla ne zaman ne sıklıkta bağlantı kuracağımıza tercihlerimiz karar verir. Tercih ettiğimiz şey, hayatımızdakileri anlamak, onlara saygı göstermek ve uyumlu bir ilişki geliştirmeyi de kapsayabilir; onlara özensiz davranıp kendimizden uzaklaştırmayı da…  Yaptığımız her tercih, hayatımızdakilerin bize karşı tutumlarını da belirleyecektir. 

Kısacası kişisel ilişkilerimiz kişisel ilişkilerimizi belirler. Zorba, kaba olmayı da seçebiliriz; nazik ve sevgi dolu bir dil kullanmayı da her iki zıt davranışı birbirinden ayıran tek ince çizgi o kişiye nasıl davranacağımızı seçmemizdir. Sağlıklı ve sevgi dolu ilişkiler, verdiğimiz tercihlerle kurulur. 

Bazen hayatımızda kendimizle ilgili çok önemli kararlar vermek zorunda kalabiliriz. Kararlarımızı verirken en doğru olanı bulmaya çalışırız. Kimisi bunu mantığına güvenerek yapar kimisi birçok kişiye danışarak yapmaya çalışır. Kimse karar verirken kendisi için yanlış olanı yapmak istemez. Alacağımız karara göre davranışlarımızı ve bir sonraki adımızı belirleyecek olan tercihlerimizi yaparken güvenmemiz gereken şey hislerimiz olmalıdır. İçimizde bize kendini duyurmaya çalışan o sesi iyi duyabilmek için biraz sakın olup; o sese kulak vermeliyiz. Hayat sürekli akan, değişen ve dönüşen bir yolculuk... İlişkilerde öyle… Kendimiz için verdiğimiz her iyi karar ilişkiler içinde bulunduğumuz kişilere de yansıyacaktır. 

Tercihlerinizin sizi yeniden ve yeniden yarattığını unutmayalım. İçimizdeki sese direnç göstermeden ona kulak verip teslim olarak kendimizi bulacağımız ve kendimiz gibi olabileceğimiz ilişkiler için önce kendi iç sesini bulup onu dinlemek… Belki de kendi sağlığımız için atacağımız en doğru adım olacaktır. 

Sevgilerle…