Son haftalarda İzmir’in gündemi ‘Kim İzmir’e daha çok hizmet etti, yatırım yaptı?’ tartışması ile çalkalanıyor. İzmir’de yerel iktidar CHP ile hükümeti temsil eden merkezi iktidar AK Parti arasında ‘Kim daha İzmirli?’ savaşları başlamış durumda.

Yerel yönetimlerin SGK prim borçlarının tahsili ile ilgili ‘silkeleme’ talimatının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinin borçlarına karşılık belediyenin İller Bankası gelirlerinin 1,7 milyar TL’lik bölümüne bloke konulması İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin maaş ve ödemeler dengesini bozmuş, personel maaşları gecikmeli ödenebilmişti.

Benzer bloke işlemleri ile karşılaşan birçok belediyenin yakın gelecekte hizmet üretmekte zorluk yaşayacağı ortadayken hükümetin bu hamlesinin halkta karşılığı ‘engel siyaseti’ yönünde olmaya devam ediyor.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde başta Ankara’nın ilçeleri olmak üzere daha önceden AK Parti ve MHP tarafından yıllarca yönetilen birçok belediye yönetimi CHP’ye geçti. Bugün CHP’li belediyelerin yıllarca ödenmeyen SGK primlerinin önemli bir bölümü aslında CHP öncesi döneme ait. 

Yıllarca ödenmeyen borçların bir anda ani bir politika değişikliği ile tahsil edilme yöntemine gidilmesinin halktaki karşılığı AK Parti’ye eksi yazacak, bu konuda ısrarcı olunması ise toplumsal barışı ve birlikteliği bozacak gibi görünüyor.

Borçların tahsili yolunda uzlaşmacı ve daha işlevsel adımların ortaklaşa atılması özellikle muhalefet partileri tarafından yönetilen kentlerde psikolojik rahatlamanın yanı sıra hükümete olan bakış açısında da yumuşama, iyileşme, ılımlı bir yaklaşımı fırsatı yaratacak kuşkusuz. 

Tüm bu borç tartışmaları devam ederken hükümetin 2025 bütçesinde projelere ayırdığı kaynakları öğrenme şansımız oldu. Yapımı yılan hikayesine dönen Halkapınar-Otogar Metro Hattı başta olmak üzere İkinci Çevre Yolu gibi İzmir’in yapısal sorunlarına çare olacak projelere iz bedel adı altında 3 bin TL gibi kaynak ayrılması, İkinci Çevre Yolu’ndan ise hiç söz edilmemesi İzmirlileri kızdırdı maalesef.

ÜVEY EVLAT İZMİR

Tüm bu görmezden gelmelere karşı İzmir kamuoyunun yıllardır dile getirdiği ‘En çok vergi veren kentlerden biri İzmir cezalandırılıyor mu?’ tezi hem yerel siyasetin hem de genel siyasetin konusuna dönüştü yeniden.

CHP ve AK Parti il başkanları ile kentin CHP’li ve AK Partili belediye başkanları karşılıklı açıklamalar yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise ekonomik kıskaçla ne hizmet üretilebildiğini ne de merkezi hükümetin İzmir’e herhangi bir yatırım yapmadığını söyleyerek kaybedenin İzmir olduğunu üzerine basa basa birkaç kez belirtti.

AK Parti İzmir İl Başkanı ve İzmir’in AK Partili milletvekillerinin bu yapay tartışmaya laf yetiştirmek yerine İzmirlileri mutlu edecek, kentin AK Parti’ye bakış açısını değiştirmeye yarayacak adımlarla kente hizmet için ciddi adımlar atmaları şart.

Her gün her konuda amansızca tartışmaların yaşandığı ülkemizde laf ve boş tartışmaları değil yapılan hizmetleri görüp değerlendirmek, tartışmak isteriz. 

İzmir Körfezi’nin temizliği başta olmak üzere trafik, altyapı, deprem, kentsel dönüşüm gibi konularda İzmir’in geleceğini şekillendirecek onlarca sorun hala bekleme aşamasında. Büyük projelerin hayata geçmesi ve planlama aşamasında Hükümet’in desteği olmadan ilerlemek mümkün değil.

Binali Yıldırım’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adaylığı döneminde sözünü verdiği 35 projeden 15’i bile yapılsa İzmir ihya olur. İzmirliler tartışma değil, hizmet bekliyor; bir kez daha kayda geçmesini istedim.