İzmir’de yaşayanların son dönemde en çok şikâyet ettiği konuların başında trafik sorunu geliyor. ‘Küçük İstanbul’ gibi isimlerle anılmaya başlanan şehirde işe gidiş ve işten çıkış saatleri dışında da hemen hemen her saat ana arterlerde trafik yoğunluğu yaşanıyor.
Devlet görevlileri, bakanlar gibi Ankara’dan kente gelen ziyaretçilerin güvenliğini sağlamak için kent genelindeki güzergahlarda görev yapan emniyet personelimizi konuk ağırlamadığımız dönemlerde de sokaklarda trafik akışını sağlamaya davet eden çağrılar yapmıştım.
İzmir’deki trafik sorununun oluşmasında en büyük pay hiç kuşkusuz bilinçsizce hareket eden İzmirliler’de. Alsancak başta olmak üzere, Talatpaşa, Şair Eşref, Karşıyaka Sahil, Çiğli Anadolu Caddesi, Bornova Mustafa Kemal Caddesi gibi yoğun trafiğe sahip olan bölgelerde ikinci sıra parklanmalar nedeniyle yolların tek şeride düşmesi trafik yoğunluğunu daha da artıran konulardan.
İkinci sıra parklanmayı engellemediğimiz sürece İzmir’deki trafik sorununa çözüm bulmak çok mümkün değil.
Geçen Cuma, Tarihi Kemeraltı Çarşısı’ndaki işlerimi hallettikten sonra İZELMAN Konak Katlı Otopark’tan aracımla Karşıyaka yönüne doğru hareket ettim. İZELMAN Konak Otoparkı çevresi ve Milli Kütüphane çevresi tamamen araç işgali altındaydı.
Ancak Fevzipaşa ve Mürselpaşa bulvarları boyunca görevlendirilen trafik polisleri tek bir aracın bile parklanmasına izin vermediği için trafik akışı o kadar hızlıydı ki her adımda polislere yürekten teşekkür ettim.
Altınyol’daki yoğunluğu atlatıp Karşıyaka sahile ulaştığımda ise yoğun yağmura rağmen ağırlıklı kadın polislerden oluşan emekçiler trafik akışını yönlendiriyordu. Karşıyaka sahilde sağ şeride ve ikinci şeride parklanmaları önleyen polis memurları sayesinde trafik akışı sağlıklı bir şekilde sağlanmıştı.
POLİS SOKAKTA
Emniyette görev yapan bir arkadaşım yeni emniyet müdürünün göreve başlamasıyla birlikte polis memurlarının İzmir sokaklarında daha görünür olmalarını istediğini bu nedenle bazı polis memurlarının bu durumdan rahatsız olduğunu aktarmıştı.
Sokaklarda polis memurlarının görünür olması özellikle hatalı parklanma ve trafik kural ihlallerinin önlenmesi noktasında psikolojik bir etki yaratıyor. Bu durum İzmirlilerin polis teşkilatı ile bağlarını da güçlendiriyor, bu şehir sahipsiz değil imajına katkı sağlıyor.
Trafik sorununun tek çözümü polislerin her daim sokaklarda görünür olması değil tabi ki. Başta yerel yönetimler ve merkezi hükümetin trafik sorununa çare olacak adımları ve yatırımları hız kesmeden sürdürmesi şart. Bu noktada toplu ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi ve halkın her an ulaşabileceği konforlu toplu ulaşım çözümleri üzerine ısrarla eğilinmesi de gerekiyor.
Güzel İzmir’de sorunların çözümü herkesin elini taşın altına koymasıyla mümkün.