Kişilerarası iletişimde ‘yüzden utanma’ diye bir kavram vardır. Bazı insanlar karşısındakinin yüzüne, gözlerinin içine bakarak içinden geçenleri söyleyemez. Duygularını ifade edemez. Tepki gösteremez, hakaret de edemez. Korkudan farklı bir duygudur bu. Yüzden utanma, içgüdüsel bir çekiniklik halidir.

Hatırlayın; eskiler sevdiğine sevdiğini itiraf edemez, aşk mektupları yazardı. Modern çağda bunlar hala var mı bilmiyorum. Belki de vardır; sevdiğine sevdiğinin yüzüne söyleyemeyen, bunun yerine “WhatsApp’ına bak” diyenler vardır. Yüz yüze iletişimde yüzden utanmanın mutlu, sevimli halleri olduğu gibi insanın içindeki şeytanı çıkaran halleri de vardır. Öyle ki, bazıları da karşısındakinin yüzüne söyleyemeyeceği çirkinlikleri özellikle sosyal medyadan akıtır. Girişte belirttiğim ‘Tepki gösteremez, hakaret de edemez” kısmına gelelim…

Şarkıcı Safiye Soyman 20 gün önce evladını kaybetti. Yatağa bağımlıydı oğlu. Önceki akşam da sahneye çıktı. Sosyal medyada öyle bir lince uğradı ki, kendimi bu satırları yazar halde buldum.

Neymiş, ‘Abla seni de anlamak mümkün değil’miş. “Çok mu lazımdı para, 40’ı çıksaydı bari evladının’mış.

Size ne!

Ha, bu lafı söyleyen de Safiye Soyman’ın anneliğini eleştiren de en fazla 25 yaşında.

Safiye Soyman’ı tanımam etmem. Ne severim ne sevmem. Bana hitap etmediği için hiçbir şarkısını bilmem. Ama engelli oğluna 25 yıl bebek gibi baktığını biliyorum. Evladından bahsederken gözlerinin nasıl parıldadığını biliyorum.

Allah daha fazla çektirmeden yanına aldı. Acım son nefesime kadar devam edecek" demiş. Bunu derken ciğerlerinin nasıl kanadığını kimse göremez. İçinin nasıl acıdığını kimse bilmez.
Soyman’ın anneliğini sorgulayanlar! Başka derdiniz mi yok.

Acılar karşısında insanların gösterdiği reaksiyonlar farklıdır. Ben babamı kaybettiğim gün beş saat bilardo oynadım. Hayata tutunabilme şekilleri farklıdır insanların. Evladını toprağa veren bir anne nasıl avunursa, ses çıkarmayın.

Neymiş, oğlunu kaybettikten daha 20 gün sonra sahneye çıkmış. Siz sahne anlaşmalarının 1 günde yapıldığını mı sanıyorsunuz. Aylar öncesinden planlanmış işler bunlar. Bakın Adile Naşit’e… Aslan gibi oğlunu kaybediyor, o gece sahneye çıkıyor, hem de iki perde komedi oynuyor.

Bu yüz yüze iletişim fukaraları, sosyal medyanın bu toksik kitlesi mal bulmuş mağribi gibi Safiye Soyman’ın sahneye çıkmasını eleştirmiş. Safiye Soyman’a sabır diliyorum. Evladına Allah rahmet eylesin.

Cansın Safiye Hanım. Boş ver, kimseye kulak asma, sen şarkılarını söyle…

BİRİ KARİZMA MI DEDİ?

Dünya sinemasının efsanevi aktörü, Fransız oyuncu Alain Delon öldü. Keskin hatlara ve ekrandaki asil duruşuyla tanınan Delon, Fransız sinemasının karizmatik yüzü olarak moda dünyasında da unutulmaz bir iz bıraktı. Delon’un ikonik tarzı, zarif şıklığı ve kendinden emin tavrıyla birleşerek 1960'lar ve 70'lerin moda algısını şekillendirdi. Birçok aktör Delon’u örnek aldı.

Işıklar içinde uyusun…