Memurun güvencesini kaldıracağız diye iktidara gelen bir siyasi parti ve memurun güvencesi kaldırılmalıdır diyen memurların yetkili sendikasının genel başkanı.
Bu gün geldiğimiz noktada belki memurun...
Memurun güvencesini kaldıracağız diye iktidara gelen bir siyasi parti ve memurun güvencesi kaldırılmalıdır diyen memurların yetkili sendikasının genel başkanı.
Bu gün geldiğimiz noktada belki memurun güvencesini kaldırılmadı ama, soyut olan Devletin somut varlıkları olan devlet memuru itibarsızlaştırıldı ve memur yoksulluğa mahkum bırakıldı.
Bu ifadelerin bir abartı olduğunu sakın ola ki düşünmeyin. Kesinlikle abartı değildir.
Varlık sebepleri mevcut hükümet olan, mevcut iktidarı kullanarak, dünyada bir örneği daha olmayan şekilde hızla büyüyerek kısa sürede yetkili olan memurların yetkili sendikası ve siyasi partilerin kontrolünde olan sendikaların siyasi parti liderlerinin aksine bir görüş beyan etmeleri mümkün değildir. Bu gün yaşayıp gördüğümüz, yaşananlara şahit olduğumuz gibi.
Asgari ücretle işçi çalıştıran özel sektör patronlarına, bir yılda yüzde 107 zam yaptıran, kamu kurumlarındaki taşerondan kadroya geçirdiği kamu işçilerimize yüzde 149 zam vererek pek çok memurumuzun işçimizin yaklaşık yarısı kadar maaş almasına sebep olan hükümet yetkilileri, devlet memurlarına halen 21-22.000 lira maaşa layık gördüklerini açıklıyorlar.
Yoksulluk sınırının 33 bin 788 TL olduğu şu ortamda bile yetkili sendika olan Memur Sen'in maaş teklifinin halen 25 bin 300 TL. olmasını hangi akıl sahibi izah edebilir ki?
Memura yoksulluğu vaat eden bir sendikada olabilir mi? Bizim ülkemizde oluyor maalesef. Peki yoksulluğu vadeden bir sendikaya memurun üye olmasının ya da üye olarak durmasının manası var mı ? elbette yok.
Peki memurlar memurların gerek ekonomik, gerek sosyal menfaatleriyle ilgili varlığı yokluğu belli olmayan bu sendikalarda halen neden üyeler derseniz? Gerek idari, gerek siyasi baskılar, vaatler ve en önemlisi de hükümete yakın olan sendikada olalım da,“aman başımıza bir şey gelmesin” endişesi. Biz de sayıları yüz binleri bulan o memurlarımıza diyoruz ki, “kölelere en büyük kötülüğü halinden memnun olan köleler yaparmış”.
DOĞRU DEĞİŞMEZ
Doğru zamana, mekana, güce göre değişmez. Doğru her zaman doğrudur. Yanlış ta her zaman yanlıştır. Bilindiği gibi memur maaşı zam oranlarında, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)’in açıkladığı 6 aylık enflasyon verileri belirleyici olacak. 2023’ün ilk 5 ayında enflasyon toplam yüzde 15.26 oldu. Haziran ayı enflasyon oranlarının açıklanmasıyla birlikte memura önümüzdeki 6 aylık için verilecek zam oranı da hükümet tarafından açıklanacak. Merak ediyorum memur maaşlarının belirlenmesi için toplanan kabine toplantısında bir bakan da çıkıp benim hemşirem, fizyoterapistim, diyetisyenim,öğretmenim,mühendisim aynı kurumda temizlik işçisinden, güvenlikten, 4dli çalışanlarımızdan yaklaşık 14 bin TL az kazanıyor diyecek mi?
Bu cümleleri ifade ederken elbette asgari ücretlimiz, işçimiz çok alıyor, memur az alıyor demiyoruz. Emin olun ki onların aldığı ücretle de geçinmek mümkün değil. Derdimiz ücret çarpıklığını ifade edebilmek.
Mesela 1 saatlik fazla mesai karşılığı ücret; hemşire 39 lira, hekim 58 lira, uzman hekim 68 lira iken, kamuda çalışan güvenlik ve temizlik işçimizin 1 saat karşılığı 144 TL.
Asgarî ücretlimizin saat karşılığı 66.72 lira öğretmenin ek ders ücreti 48,5 lira.
Devletin memuru bunu hak etmiyor!
Devlet memuruna sahip çıkmak zorundadır.
Biliyorsunuz son zamanların modası “OH” demek. “OH” derken oh çekenler “canıma değsin” mi demek istiyorlar yada rahatladıklarını mı ifade ediyorlar anlamak mümkün değil.
Memurun 22 bin liralık maaş vaadinde bulunulduğunda “OH” dediği ifade edilen sendika başkanı “OH” dediğinde; 1 gr altın 1267 TL idi, şu an 1598 TL. 1 Dolar 19,57 TL idi şu an 26,05 TL. 1 Euro 21,46 TL idi. şu an 28,45 TL.
“OH” görüntüsü 12 Mayısa ait, geçen süre sadece 52 gün. Bu ekonomik ortamda iki ay ötesini dahi göremeyen akıl, masada memurun iradesini nasıl temsil edecek ki?
Şuanda kamuda bayram ikramiyesi almayan sadece memurlar kaldı.
İşçisi aldı. Emeklisi aldı. Yalnızca üvey evlat olarak görülen bizler kaldık.