Düşünsenize dünyaya gözlerini yeni açmış, hiçbir şeyden habersiz masum bir bebek. 
Hangi vicdan bir bebeğin ölümüne göz göre göre sebep olabilir, ya da öldürebilir?

Mevcut hükümetin övünerek yerlere göklere sığdıramadığı her türlü imkânın ellerinde olduğunu ifade ettikleri şehir hastanesinden, şehir hastanesine göre imkânlarının çok daha kötü olduğunu düşündüğümüz özel hastanelere sevk ediliyor. 

Konuyla ilgili ilk şikâyetin, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünde özel hastanelerin denetiminden sorumlu bir doktorun (T.E.) Ocak 2023'te Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yaptığı başvuru ile fark edildiği haberler arasında.

İllerdeki özel hastanelerin denetimden sorumlu makam olan il sağlık müdürlüğü. Özel hastaneleri açma, kapatma ceza verme yetkisi il sağlık müdürlüklerinde. Özel hastanelerin denetimlerinden sorumlu doktor arkadaşımız CİMER’e şikâyet ediyor.
Muhtemeldir ki, il sağlık müdürlüğünde bu konu konuşulmuş, çıkış yolu bulunamamıştır.

Şikayet tarihi ocak 2023. İşlem tarihi ekim 2024. Neredeyse aradan iki yıl geçmiş.

Geçen iki yıl içerisindeki sürede işlem yapmayanlarında, o süre içerisinde ölen bebeklerde sorumluluğunun olduğunu söylememize gerek yoktur herhalde.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı 494 sayfalık iddianamede ölen 10 bebekten, 21 kişi sorumlu tutuluyor. 19 hastane ve şirket "malen sorumlu", 47 kişi de "şüpheli" olarak bahsediliyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) daha fazla para alabilmek için bebek hastaların yatış süresinin uzatıldığı, bebeklerin sağlık durumunun normalden daha kötü gösterildiği, bazı hasta yakınlarından para alındığı, gelirlerin sağlık çalışanı olan örgüt üyeleriyle paylaşıldığı iddia edildi. Amaç, bebeklerin iyileştirilmesi değil, SGK’yı dolandırarak daha çok para kazanmak.

Fakat enfeksiyona açık bir ortam olan yeni doğan ünitelerine yatırılan bebeklerden bazıları, normalden daha uzun süre yatılı kaldıkları veya hiç gereksinim yokken bu bölüme yönlendirildikleri için hayatını kaybetti. Şüpheliler ayrıca, usulsüz bir şekilde hastanedeki ilaçları satarak maddi kazanç elde ediyordu.
Yaklaşık 20 yıldır devam eden sağlıkta dönüşüm programıyla hastanelerin ticarethane, hastaların müşteri olarak görüldüğü, hastaların özel hastanelere sevk edildiği ve yönlendirildiği bir sağlık sistemi.

Ortaya çıkarılmış olan bebek ölümlerinin çıkış noktası, makamında tehdit edilen bir savcımız. 
Cesarete bakar mısınız makamında bir savcımıza tehdit. Elbette tehdidin altı boş değil. Güvendikleri dayandıkları bir yerler var. Bu bebek ölümleri buz dağının görünen yüzüdür.

Ülkemizdeki tüm özel hastaneler bağımsız hiçbir etki altında kalmayacak, güvenlik yönünden de hiçbir korkusu olmayan kişiler tarafından denetlenmelidir. O özel hastanelerin sahipleri kim olursa olsun.