Bu talimat, Sağlık Bakanlığında görev yapan, görevi başında olup, vatandaş tarafından Sağlık Bakanlığı şikâyet hattına telefon edilip, telefonla tehdit edilen sağlık çalışanına, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan bilgilendirmedir.

“Böyle bir şey nasıl olur?” demeyin. Maalesef oluyor.

Yaptıkları görevin insan sağlığı olması, doğal olarak hasta ve hasta yakını bireylerin de sağlık konusunda hassas olması, sağlıkta şiddeti körüklüyor. Tabi sağlıkta şiddeti körükleyen sadece sağlık hizmeti sunumunun kendine has özelliği değil.

Sağlıkta şiddet konusunda tedbir alması gereken makamların tedbir almak yerine, konuyu ciddiye almamaları ve şikâyet hatlarıyla da sağlık çalışanlarına üst makamlara şikayet ettirmeleri ve sağlık çalışanlarını koruyamamaları da, sağlıkta şiddetin tuzu biberi oluyor.

Bir bakanlık düşünün ki, kendi personellerini ALO 184 şikâyet hattıyla sürekli şikâyet ettiriyor.

Bu arada yapılan şikâyetlerin pek çoğunun ciddiyetten uzak olduğunu da belirtmekte yarar var.

Mesela; “hemşirenin yüzü gülmüyordu”, “doktor yüzüme bakmadı”, “günaydın demedi”, “selam verdim almadı” vb. pek çok gereksiz şikâyet.

Tabi şimdi önemli olan, yapılan şikâyetlerin Sağlık Bakanlığı tarafından nasıl değerlendirildiği.

Sağlık Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı şikâyet hattına ve CİMER’e yapılan her şikâyeti değerlendiriyor. Elbette elenen şikâyetler oluyor. Ancak yapılan şikâyetlerden dolayı açılan dosyalar idareciler tarafından yapılan incelemeler, incelemeci olarak görevlendirilen idarecilerin, personellerin, her kurumda bulunan hukuk birimlerinin, eğer ceza verilirse yargının da oldukça zamanını alıyor.

Buradaki en önemli konu. Bir vatandaşın, Sağlık Bakanlığı Şikâyet hattını arayıp, “Ben şimdi gidip hastanedeki hemşireyi, doktoru döveceğim vuracağım” gibi ifadelere karşılık vatandaşa hiçbir işlem yapılmayıp, tehdit edilen o personel hangi kurumdaysa, o kurum Sağlık Bakanlığı tarafından aranıp, “Şu TC numaralı, şu isimdeki şahıs, şu tehdit ifadelerini kullanmış olup, dikkatli olun. Kendinizi koruyun” şeklinde yapılan uyarıdır.

Bir başka konu da, kurum içerisinde idareciler tarafından personele tutulan tutanaklar, verilen cezalardır. Sözleşmeli yöneticilikle birlikte siyasetin en fazla müdahil olduğu bakanlık Sağlık Bakanlığıdır.

Çünkü Sağlık Bakanlığında İl Sağlık Müdürü, yardımcıları, başhekim, müdür, yardımcıları gibi kısaca tüm yönetici kadrolarındaki bir koltuğa oturmak için gerekli olan tek güç siyasi referanstır.

Siyasi referansla koltuğa oturan yöneticilerimize siyasetin müdahalesi de maalesef legal hale gelmiştir.

Bakanlıklar içerisinde en çok mobbinge maruz kalan personeller, doktorundan hemşiresine, teknisyeninden memuruna Sağlık Çalışanlarıdır. Ceza dosyaları için İl İdare kurullarına gittiğimizde genel olarak disiplin dosyalarının yarısının sağlık çalışanlarından oluşması bunun en açık göstergesidir.