2002 yılından önce; yemek yapımı için alınan gıdalar, hastane yönetimleri tarafından alınırdı. Yemekler en temiz ortamlarda, yeterli miktarda yapılır ve doyurucu olurdu.
2002 yılından sonra ise, yemek hizmetleri genel olarak, hızla özelleştirildi. Yani hizmet alımları yapıldı. Yemek hizmetlerinin özelleştirilmesiyle bazı kişi ve kurumlara yeni iş kapıları da açılmış oldu. Bizim hastanelerimizin mutfakları, aşçılarımız, mutfak eşyalarımız varken yemek hizmetleri neden özelleştirilir ki? O yıllarda yemekler özelleştirilmesin diye mücadele ederken bazı bürokratlar "daha ucuza mal ediyoruz" diyerek kendilerini savunmaya çalışıyorlardı. Elbette bir maruldan 20 salata çıkarırsanız yemeğin maliyeti düşer. Önemli olan yemeği ucuza mal etmek değil, yemeğin kaliteli doyurucu ve hijyenik olmasıdır.
Yemeklerin özelleştirildiği günden bu yana yemek sorunu artarak devam ediyor. Doyurucu olmayan, hijyenden uzak ve hemen her gün sosyal medya ve haberlere yansıyan, hastanenin yemeğinden kıl çıktı, tüy çıktı, kurt çıktı, hamam böceği çıktı vs. gibi haberleri görmek mümkün.
Devlet hastanelerimizin yemek hizmetleri acilen kamulaştırılmalıdır. Hastane yemekleri yenmeyecek hale gelmiştir. Ülkemizin her bir köşesindeki devlet hastanelerimizde yaşanan yemek ile ilgili sorunlar her geçen gün artarak devam etmektedir.
İzmir ilimizde, 22 Ağustos’ta Ödemiş, Bayındır, Beydağ hastanelerine verilen yemekten olduğu düşünülen ve personellerde görülen çok sayıdaki ishal vakaları, Torbalı Devlet Hastanesinde çorbada çıkan kurtlardan dolayı imha edilen çorba ve yemek şirketine kesilen ceza.
Menemen, Aliağa, Foça devlet hastanelerindeki saat 12:00 de verilmesi gereken öğle yemeğinin saat: 13:00 13:30 da verilmesi ile personelin mağdur olması ve sağlık hizmeti sunumunun aksaması son birkaç gün içerisindeki yemek sıkıntılarıdır. Ve dışarı yansımayan daha bilmediğimiz pek çok yemek sorunu.
Yemek hizmeti sorunu aynı zamanda hastanelerde görev yapan sağlık çalışanlarımıza verilen değeri de ortaya koymaktadır. Tabi ki, hastanelerimizde yatarak tedavi gören vatandaşlarımızın da aynı yemeği yediğini unutmamak gerekir. Görünen odur ki, devlet hastanelerinin yemek sorunu bitmeyecektir.
Sağlık Bakanlığı tarafından yemek hizmetlerinin acilen kamulaştırılması gerekmektedir. Yani, çalışanlarımızın ve hastalarımızın yedikleri yemeklerin hastanelerimizin mutfaklarında kendi personellerimiz tarafından yapılması acilen gerekmektedir.
Sağlık Bakanımız Sayın Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun kangrene dönmüş olan bu sorunu çözeceğine inanıyoruz.