Türkiye ekonomisi, enflasyonla mücadele kapsamında Merkez Bankası tarafından alınan kararların ve uygulanan sıkı para politikalarının etkilerini derinden hissetmeye devam ediyor. Bu politikaların merkezinde yer alan faiz artırımları ve yüksek faiz oranının devam ettirilmesi süreci ile Seçici Kredi ve Miktarsal Sıkılaştırma kararları gerek tüketici gerekse ticari krediye erişimi zorlaştırıyor. Erişim sağlandığında ise tüketici kredilerinde yüzde 80, ticari kredilerde ise yüzde 60 faiz oranları ile karşılaşılıyor. Enflasyon ile mücadelede temel etken tüketimi sınırlandırmak olduğundan tüketici kredileri için uygulanan politikalar makul olabilir fakat ticari kredilerdeki kısıtlamalar net satışların ve karlılığın düştüğü bu dönemde şirketlerin nakit akışını yönetme yeteneğini sınırlandırıyor.

Türk lirasının bu denli değerli olması sanayicinin uluslararası pazarda rekabet gücünü elinden alıyorken ve iç tüketimi azaltmak için çaba harcanırken; ticari faaliyetlerin sürdürülebilmesi için krediye olan ihtiyaç günden güne artış gösteriyor fakat krediye erişim, birçok şirket için imkânsız hale geliyor. Ayrıca bankaların, seçici kredi politikasına bağlı olarak yalnızca belirli sektörlere ve finansal yapısı güçlü şirketlere kredi vermesi, başta küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere geniş bir kesimin krediye ulaşamamasına yol açıyor. Buna rağmen Ağustos ayı toplam kredi bakiyesi yılın başına oranla yüzde 23 artış kaydetti.

Ticari krediye erişim sorunu, özellikle nakit akışına dayalı iş modeli olan KOBİ’lerde büyük bir krize yol açtı. Şirketlerin işletme sermayesini çevirmekte zorlanması, tedarik zincirlerinde aksamalara, kalitede kayıplara ve nihai olarak müşteri memnuniyetinde düşüşe neden oldu. Birçok işletme, krediye ulaşamadığı için mevcut borçlarını çeviremez hale geldi ve bu durum iflas riskini artırdı. Nakit akışı yönetimi, bu gibi kriz dönemlerinde daha da kritik hale gelirken, finansal kaynaklara erişim kısıtlandıkça şirketlerin finansal dengelerindeki bozulmalar arttı. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre, 2024 yılı ilk dokuz aylık dönemde karşılıksız çeklerin toplam değeri geçtiğimiz yılın toplamına göre yüzde 215, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ise yüzde 345 artış gösterdi. Bu veri, şirketlerin likidite krizinin büyüklüğünü açıkça ortaya koyuyor.

Bu zor koşullar altında, şirketlerin finansal sürdürülebilirliklerini koruyabilmeleri için alternatifler çözüm yolları oluşturmaları gerekiyor. Şirketler, bankacılık sektörüne bağımlılıklarını azaltmak için faktoring, leasing gibi alternatif finansman yöntemlerine başvurabilirler. Bu tür yöntemler, krediye erişimin zor olduğu dönemlerde önemli bir rol oynayabilir. Devlet, iç talep ve tüketimi azaltmaya yönelik önlemleri almanın yanı sıra özellikle ihracatı desteklemek ve şirketlerin yaşamasını sağlamak amacı ile kredi garanti fonlarını genişleterek başta KOBİ'lere finansman sağlanmasını teşvik edebilir. Kredi garantileri, şirketlerin finansal yapılarını güçlendirecek ve işletmelerin nakit akışlarını daha verimli yönetmelerine katkıda bulunacaktır. Şirketlerin nakit akışı yönetimini güçlendirecek finansal planlama stratejilere yönelmesi de önem arz ediyor. Nakit rezervlerinin korunması ve cari borç vadelendirme süreçlerinin etkin yönetimi, şirketlerin uzun vadede ayakta kalabilmeleri için faydalı olacaktır.

Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele kapsamında uyguladığı sıkı para politikaları ve yüksek faiz oranları, kısa vadede ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla uygulansa da ticari krediye erişimi ciddi şekilde sınırlandırdı. Şirketlerin bu zor dönemden geçerken alternatif finansman yöntemlerine yönelmesi ve nakit akışı yönetiminde güçlü stratejiler geliştirmesi hayati önem taşımakta olup, devletin de bu süreçte işletmeleri destekleyecek adımlar atması, ekonomik toparlanma sürecini hızlandıracaktır.

Ekonomik Veri Takvimi

29 Ekim 2024, Salı Japonya İşsizlik Oranı
29 Ekim 2024, Salı Almanya Tüketici Güven Endeksi
29 Ekim 2024, Salı ABD Conference Board Tüketici Güveni
30 Ekim 2024, Çarşamba Almanya İşsizlik Oranı
30 Ekim 2024, Çarşamba Türkiye Ekonomik Güven Endeksi
30 Ekim 2024, Çarşamba Almanya TÜFE (Aylık-Yıllık)
30 Ekim 2024, Çarşamba. ABD Tüketici Harcamaları
31 Ekim 2024, Perşembe Çin İmalat/Genel PMI
31 Ekim 2024, Perşembe Japonya Faiz Oranı
31 Ekim 2024, Perşembe Türkiye Dış Ticaret Dengesi
31 Ekim 2024, Perşembe Almanya Perakende Satışlar (Aylık-Yıllık)
31 Ekim 2024, Perşembe Türkiye TCMB TÜFE Tahminleri
31 Ekim 2024, Perşembe Euro Bölgesi İşsizlik Oranı
31 Ekim 2024, Perşembe Euro Bölgesi TÜFE (Aylık-Yıllık)
01 Kasım 2024, Cuma Türkiye İmalat Sektörü PMI
01 Kasım 2024, Cuma İngiltere İmalat Sektörü PMI
01 Kasım 2024, Cuma ABD İşsizlik Oranı
01 Kasım 2024, Cuma ABD İmalat Sektörü PMI

Ekonomi ve Finans Sözlüğü

Finansal Hizmetler Güven Endeksi: Finansal hizmetler sektöründeki gelişmeleri takip etmek amacıyla, Finansal Hizmetler Anketi’nin farklı sorularına verilen yanıtların birlikte değerlendirilerek özetlendiği bir göstergedir (TCMB). 

Tüketici Güven Endeksi: Tüketici güvenindeki gelişmeleri izlemek amacıyla Tüketici Eğilim Anketi’nin farklı sorularına verilen yanıtların birlikte değerlendirilerek özetlendiği bir göstergedir (TCMB).

Hale Tok Savaşer

İletişim: [email protected]