Türk bankacılık sektörü, küresel ekonomideki belirsizlikler, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik ve yakın dönemde yurt içinde uygulanan farklı ekonomik model denemelerinin etkisi ile şekillenen zorlu bir dönemden geçiyor. Sektör, müşteri taleplerini karşılamak ve rekabette avantaj sağlamak için, maksimum verimlilik ve dijital dönüşüme yönelirken şube kapatma ve maliyet tasarrufu gibi önlemler de gündemde yer buluyor. Covid-19 sonrası dönemde toparlanmanın yavaş seyri, çip krizi ve lojistik aksaklıklar; yakın dönemde gerçekleşen ve olası savaşların ve özellikle Ortadoğu’daki sorunların yol açtığı enerji ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmalarla yaşanan küresel kriz ile ülkemizdeki yüksek enflasyon ve faiz artışları, sektörü zorlayan ana unsurlar arasında öne çıkan etkenler oluyor. Özellikle 2024 yılının üçüncü çeyrek bilançolarının açıklanmaya bağladığı bugünlerde karşılaşılan tablo Türkiye bankacılık sektörünün mevcut ekonomik koşullarda büyümeyi sürdürürken karşılaştığı riskleri de gözler önüne seriyor.

2023 yılının aynı dönemine göre; bankaların aktif büyüklüğünde yüzde 45, toplam kredi hacminde yüzde 40 artış kaydedildi. Bu büyüme, sektörün ekonomik döngüyü hala destekleyici rolünü gösteriyor ve bu gelişim yüksek enflasyon ve faiz oranları ile finansal istikrarın korunmasının zorlaştığı bir ortamda gerçekleşiyor. Kredi hacmindeki bu artış, ekonomik faaliyetleri canlandırma çabalarını yansıtsa da bu büyümenin riskleri de beraberinde getirdiği görülüyor. Özellikle, ticari kredilerdeki artışla beraber, takipteki alacak oranında da yüzde 37’lik bir yükseliş gözleniyor. Artan finansman maliyetleri, işletmelerin borçlarını geri ödeme kapasitesini sınırlarken, bankaların bilançolarındaki kredi kalitesi bozuluyor. Bu durum, sektörün önümüzdeki dönemde daha sıkı bir kredi politikası benimsemesini ve risk yönetimi süreçlerinin yeniden düzenlenmesini ön plana çıkarıyor.

MEVDUAT TARAFI

Mevduat tarafında ise, toplam TL mevduatlarda yüzde 42, döviz mevduatlarda ise yüzde 23’lük büyüme gözleniyor. Tasarruf eğiliminde; TL mevduata yüksek faiz verilmesi ve kur korumalı mevduat ürününün cazibesini yitirmesi sonucu TL lehine bir kayma olduğunu gösteriyor. Yüksek faiz ortamında TL mevduatlara olan yönelim, bankaların likidite yönetimini kolaylaştırsa da döviz mevduatlardaki görece düşük artış, küresel riskler karşısında sınırlı hareket alanına işaret ediyor. Mevduat kompozisyonundaki bu değişim, sektörün döviz kurundaki dalgalanmalara karşı daha kırılgan olmasına sebep oluyor.

YÜZDE 39

Faiz dışı gelir kaleminde gerçekleşen yüzde 101 oranındaki yükseliş, hizmet ve komisyon gelirlerindeki çeşitliliğin arttığını ve bu alanda esneklik kazanıldığını gösteriyor. Ancak net kâr artışının yalnızca yüzde 5 seviyesinde kalması, maliyetlerin kontrol edilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Bankaların faiz dışı gelir kalemlerinden elde ettikleri büyümeyi sürdürülebilir hale getirmesi, maliyet baskıları altında kalmamaları adına önem taşıyor. Türk bankacılık sektörünü krizlere karşı ayakta tutan unsur olan sermaye yeterliliğini korumak adına, özkaynaklarda yüzde 39 oranında artış kaydedilmesi önem arz ediyor. Ancak, yükselen takipteki alacak bakiyesi, sermaye yeterlilik oranlarının daha fazla stres altında kalabileceğine işaret ediyor. Bu durum bankaların sermaye yapılarını sağlamlaştırmak ve kredi kayıplarını yönetmek için yeni stratejiler geliştirmesini gerektiriyor. Ekonomik istikrarı sağlama çabaları kapsamında uygulanan yüksek faiz politikası, bankalar açısından çift yönlü bir etki yaratıyor. Bir yandan mevduat maliyetleri yükselirken, diğer yandan kredi taleplerinde daralma yaşanıyor. Yüksek enflasyonla birlikte artan operasyonel maliyetler de ek bir yük oluşturuyor. Bankalar, maliyet yönetimi stratejilerini yeniden yapılandırarak bu baskıyı hafifletmeye çalışıyor. Bu ortamda, sektördeki maliyet etkinliği ve operasyonel verimlilik, önümüzdeki dönemlerde rekabet avantajı açısından kritik bir faktör olacak. Bankacılık sektörünün finansal performansı, BIST Bankacılık Endeksi üzerinde de doğrudan etkili oluyor. Kredi hacmindeki büyüme ve özkaynak artışları olumlu sinyaller verse de artan takipteki alacak oranları ve sınırlı net kâr artışı, yatırımcı güveninde dalgalanmalara yol açıyor. Özellikle risk iştahının düştüğü bu dönemde, bankaların bilanço performansı ve piyasa beklentileri arasında dengeyi kurmak önemli hale geliyor. 2024 yılının üçüncü çeyrek bilanço sonuçları, Türkiye bankacılık sektörünün büyüme potansiyelini korurken, mevcut ekonomik ortamda ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu da gösteriyor. Sektör, risk yönetimi, maliyet kontrolü ve gelir çeşitlendirmesi gibi alanlarda daha güçlü stratejiler geliştirmedikçe, kârlılığın sınırlı kalması ve yatırımcı güveninin dalgalanması gibi risklerle karşı karşıya kalmaya devam edecek. Bankaların sürdürülebilir büyüme hedefleri için daha dinamik ve çevik bir yapıya evrilmesi hem piyasa hem de müşteriler açısından önemli olmaya devam edecek.

Ekonomik Veri Takvimi

04 Kasım 2024, Pazartesi Türkiye TÜFE (Aylık-Yıllık)
04 Kasım 2024, Pazartesi Almanya İmalat Sektörü PMI
04 Kasım 2024, Pazartesi Euro Bölgesi İmalat Sektörü PMI
05 Kasım 2024, Salı Çin Hizmet/Bileşik PMI
05 Kasım 2024, Salı İngiltere Hizmet/Bileşik PMI
05 Kasım 2024, Salı ABD Dış Ticaret Dengesi
05 Kasım 2024, Salı ABD Hizmet Sektörü PMI
06 Kasım 2024, Çarşamba Japonya Hizmet/Bileşik PMI
06 Kasım 2024, Çarşamba Almanya Hizmet/Bileşik PMI
06 Kasım 2024, Çarşamba Euro Bölgesi Hizmet/Bileşik PMI
06 Kasım 2024, Çarşamba Euro Bölgesi ÜFE (Aylık-Yıllık)
06 Kasım 2024, Çarşamba OECD TÜFE (Aylık-Yıllık)
07 Kasım 2024, Perşembe Çin Dış Ticaret Dengesi
07 Kasım 2024, Perşembe Almanya Dış Ticaret Dengesi
07 Kasım 2024, Perşembe Almanya Sanayi Üretimi
07 Kasım 2024, Perşembe Euro Bölgesi Perakende Satışlar
07 Kasım 2024, Perşembe İngiltere Faiz Oranı
07 Kasım 2024, Perşembe ABD Faiz Oranı
08 Kasım 2024, Cuma Türkiye Enflasyon Raporu

Ekonomi ve Finans Sözlüğü

Açık Pozisyon: Döviz, altın, menkul kıymet gibi bir finansal araç üzerinden sahip olunan varlıkların aynı cinsten yükümlülükleri karşılayamayan kısmıdır. (TCMB).
Erken İtfa: Bir borcun işlemiş faizi ile birlikte anaparasının vadesinden önce geri ödenmesidir (TCMB).

Hale Tok Savaşer

İletişim: [email protected]