Türkiye'de sanayi üretimi son 4 aydır düşüş trendini sürdürüyor. 2005 yılından günümüze kadar geçen süre zarfında, 2008-2009 yılları arasında 9 aylık süreçte aynı şekilde art arda düşüş yaşandı ve uzun süre sonra 2018 yılında tekrar 5 aylık bir düşüş trendi sergiledi. Ekim ayı sanayi üretim verileri yine aynı senaryonun tekrarlanma endişelerini gündeme getirmekte olup, ekonomi yönetiminin hedeflediği; enflasyonu düşürme çabası ile beklenen durgunluk da düşüşün devam edeceğini gösteriyor. Bu durum, ekonominin sağlığı ve geleceği hakkında da önemli sorular ortaya çıkarıyor.
Sanayi üretimi verileri, ekonominin istikrarı ve büyüme-küçülme trendi hakkında önemli ipuçları vermektedir. Bu alanda yaşanan düşüşün ardından, işsizlik oranında artış ve GSYİH büyümesinde yavaşlama yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Toplam Sanayi Üretimi; 2023 yılı verilerinde, şubat ayında gerçekleşen yüzde 6 oranındaki düşüş belirgin fark yaratırken Ekim ayına gelindiğinde: madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 3,2 artarken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 0,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,3 azalma kaydetmiştir.
Başta işçilik ve enerji maliyet artışları, ardından hammadde temininde yaşanan dalgalı fiyatlamalar özellikle ihracatçı firmaların rekabet gücünü yitirmesine neden olmaktadır. Yüksek enflasyon sebebi ile çalışanlara olağandan daha fazla ücret artışı yapılmak zorunda kalınmış, enerji maliyetlerinde özellikle doğalgaz için 10 katı bulan artış, petrol fiyatlarındaki yükseliş şirketlerin üretim maliyetlerini ciddi oranlarda etkilemiştir. Tüm bunlara ilave olarak, firmalar, işletme, üretim ve yatırım finansmanına yönelik kaynak bulmakta zorlanmakta, kaynak bulunsa bile uygun maliyet ve vade yapısına sahip olmamaktadır. Tüm bu etkenler ile kar marjlarının düşmesi kaçınılmaz hale gelmekte ve sanayiciyi dar boğaza sokmaktadır.
Sanayi üretiminde yaşanan bu düşüşü durdurmak için: Üretim süreçlerini analiz ederek, enerji tüketimini azaltmaya yönelik aksiyonlar almak, hammadde alımlarında alternatif kanallar yaratarak maliyetleri düşürmek ve işgücü verimliliğini optimize etmek için stratejiler geliştirilmelidir. Personel başına faydanın artmasına yönelik gelişim ve eğitim programları ile yeteneklerini artırmak ve yenilikçilik kültürünü benimsemek de iş süreçlerini optimize etmek için önemli bir adımdır. İnovasyon ile sadece ürün geliştirmekle kalmayıp, aynı zamanda verimlilik artışı sağlamak da mümkün olacaktır. Böyle dönemler de zor olsa da yeni ürün geliştirme, tek bir sektöre ya da pazara bağımlı kalmama rekabet avantajını tekrar elde etmeyi sağlayabilir. Özellikle ülke ekonomisinde küçülmenin beklendiği bugünlerde alternatif kanallar yaratarak küresel pazarlara açılmak ve ihracat olanaklarını değerlendirmek, sanayicilerin gelirlerini artırmaya yönelik atılacak en doğru adımlardan olacaktır.
Sonuç olarak, içinde bulunduğumuz zorlu ekonomik koşullar, sanayicileri yeni stratejiler geliştirmeye ve mevcut iş modellerini gözden geçirmeye zorlamaktadır. Maliyet optimizasyonunu sağlamak da zor olduğundan, yenilik ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda atılacak adımlar, sanayicilerin rekabet gücünü artırmalarına yardımcı olabilir. Sanayici, geleceğin belirsizlikleri karşısında esnek ve stratejik bir yaklaşım sergileyebilirse başarılı bir şekilde ayakta kalma fırsatı yakalayacaktır.
Gelecek hafta verilerin açıklanacağı takvimden önemli olanları aşağıda paylaşıyorum.
Ekonomik Veri Takvimi
19 Aralık 2023, Salı Euro Bölgesi TÜFE (Aylık-Yıllık)
20 Aralık 2023, Çarşamba Japonya Dış Ticaret Dengesi
20 Aralık 2023, Çarşamba İngiltere TÜFE (Aylık-Yıllık)
20 Aralık 2023, Çarşamba Almanya ÜFE (Aylık-Yıllık)
20 Aralık 2023, Çarşamba Euro Bölgesi Cari İşlemler Dengesi
20 Aralık 2023, Çarşamba Çin Gösterge Faiz Oranı
20 Aralık 2023, Çarşamba ABD Cari İşlemler Dengesi
21 Aralık 2023, Perşembe Türkiye Faiz Oranı
21 Aralık 2023, Perşembe ABD GSYİH (Final)
22 Aralık 2023, Cuma Japonya TÜFE (Aylık-Yıllık)
Ekonomi ve Finans Sözlüğü
Nominal Değer: Bir kıymetin üzerinde yazan değerdir. Örneğin, Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan her bir devlet iç borçlanma senedinin (DİBS) nominal değeri, üzerinde fiilen yazan değer olan 100 TL'dir. Benzer şekilde 200 TL banknotun nominal değeri üzerinde yazan değer olan 200’dir (TCMB).
Pozisyon Fazlası: Döviz, menkul kıymet veya herhangi bir finansal araçta sahip olunan net fazla pozisyonu ifade eder.
Hale Tok Savaşer
İletişim: [email protected]