Son günlerde vaka sayılarının yaklaşık 10 kat arttığını, tespit edilen vakaların %85’inin çeşitli varyantların oluşturduğunu ifade eden Sağlık Bakanı.
Covid yaşamımızı, alışkanlıklarımızı, sosyal h...
Son günlerde vaka sayılarının yaklaşık 10 kat arttığını, tespit edilen vakaların %85’inin çeşitli varyantların oluşturduğunu ifade eden Sağlık Bakanı.
Covid yaşamımızı, alışkanlıklarımızı, sosyal hayatımızı allak bullak eden bir virüs. Ve virüsten dolayı ne yapacağını şaşırmış bir toplum. Bir türlü üzerimizden gitmeyen virüs, bundan sonraki süreçte hayatımızın bir parçası mı olacak diye düşünmüyor da değiliz. Kimileri virüsün varlığına inanmaz. Kimileri virüs var diye evden dışarı çıkmaz. Sözün özü virüse karşı ne yapacağımızı, nasıl korunacağımızı bilemez haldeyiz…
Aşı olsak mı? Olmasak mı? Aşı olsak ne kadar koruyucu? Koruyorsa koruma süresi var mı? gibi pek çok soru halen pek çok vatandaşımızın kafasının içinde. Aşı olmaktan başka çare de yok gibi. Ramazan ayı geldi. Bu gün ramazan ayının ikinci günü. Ramazan ayıyla beraber yeni tedbirler gündemde. Elbette pandemi süreci millet olarak el birliğiyle mücadele etmemiz gereken bir süreç. Her bir vatandaşımızın hem kendi sağlığı, hem de sevdiklerinin, yakınlarının ve toplumun sağlığını korumak için tedbir almasında ve başkalarının sağlığını korumak için tedbirli olmasında büyük yarar var.
Bir Martta kontrollü normalleşme diye çıktığımız yolda Türkiye haritamız kısa sürede kırmızıya dönüverdi. Açıklanan vaka sayılarının test yaptıran resmi rakamların içinden çıkan pozitif vakaların olduğunu, açıklanan ölüm rakamlarının da Covid teşhisi konmuş olup, hayatını kaybeden vatandaşların olduğunu unutmamakta fayda var.
Ramazan ayında oruç tutmak vücudun direncini düşürür mü? Vücut direnci düşen vatandaşın virüs kapması daha kolay mı olur? Ramazanda aşı olmak orucu bozar mı? Gibi sorularda ramazan ayının getirdiği sorular. Vücut direnci yada kronik hastalıklarla ilgili soruların muhatapları elbette konunun uzmanları olan doktor arkadaşlarımız.
Konun dini yönünü ise, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, "Kovid-19 aşısı dahil olmak üzere hiçbir aşının içerisinde besleyici vitamin ve gıda içerikli bir madde bulunmadığından, vücuda zerk edilmesi orucu bozmamaktadır. Fakat ihtiyatlı hareket etmek açısında iftar ve imsak arasında olunabilir." Diye açıklama yapmış. İslam dininin, dinimizin insana canlıya verdiği değeri düşündüğümüzde, diyanet yetkilisinin yaptığı açıklama, diyanetin son zamanlarda yaptığı en doğru açıklama olsa gerek.
Ramazan ayında alınacak tedbirlerin hedefi vaka sayılarını düşürmeye, insan hareketliliğini azaltmaya yönelik tedbirler olmalı. Kamu ve özel sektörde uzaktan yani evden çalışma, esnek mesai, sokağa çıkma kısıtlamaları, teravih namazının camilerde kılınmaması, toplu iftar ve sahur programlarının yasaklanması alınan tedbirler arasında.
Virüsle mücadelede en büyük silahımız aşı. Aşı temini konusunda sıkıntıların yaşandığı ise bir gerçek. Yetkililer aşı üreten ülkelerden kaynaklanan sorunlardan dolayı istediğimiz miktarda aşının ülkemize gelmediğini ifade ediyorlar. İnşallah ramazan ayı süresince aşılarımız gelir, alınan tedbirlerle birlikte vaka sayımızı minimum düzeye iner.
Covidle mücadelenin kahramanları olan Sağlık Çalışanları ise maalesef TÜKENDİ.
Sağlık Çalışanlarının sessiz çığlığını duymayanları, görmeyenleri, bilmeyenleri Sağlık Çalışanlarımız da unutmayacaktır.
Milletimizin sağlığı için, kendinden, sevdiklerinden fedakarlık eden, doktorundan, hemşiresine, teknisyenine, memuruna kadar 24 Saat kesintisiz hizmet veren sağlık çalışanlarımıza minnettarız.