Kabul görmüyorsan, git! Ait olmadığın yerden… Sana iyi gelmeyen insanlardan… Kendini körelmiş hissettiğin konumdan… Seni geliştirmeyen ortamdan… Seni içine çektikçe çeken bataklıktan… Karanlık, dipsiz kuyudan…
Kabul görmüyorsan git! Çünkü bazen insanlara anlatmak gerekir… Her gidiş aslında bir vazgeçiş demek değildir demek için… Belki de önün açılacaktır sözünü idrak etmek için… Kendine olan saygını göstermek için…
Kabul görmüyorsan, git! Çünkü olduğun yer senin yerin değildir. İnsanlara laf anlatmakta zorlanıyorsundur ya da seni anlamak istemiyorlardır… Empati yetenekleri olmadığı için…
Kabul görmüyorsan git! Haklı olduğunu ispatlamak için… Seni dinlemek istemiyorum, sana karşı kulaklarım tıkalı demek için… O yüzden seninle iletişime kapalıyım demek için…
Gitmek gerekir… Kendi çizdiğin yolda emin adımlarla yürümek için… Doğru olduğuna inandığın  yolda, yalnız da olsa bir başına var olmak için…
Gitmek gerekir… Kendi doğrularında ısrarcı olmak için… Kendini savunmak için… Hakkını aramak için… 
Gitmek gerekir… Senin değerini bilmeyen insanları, sensiz bırakarak onlara en büyük dersi vermek için…
Gitmek gerekir… Hedeflerine ulaşmak için… Çok çalışmak için… Amacına layık olabilmek için…
Gitmek gerekir… Kendi seçimlerinin sonucunu kendin yaşamak için… Kimseyi aldığın kararlar konusunda suçlamamak için… Hayatında tek söz sahibi olan kişinin sen olduğunu bilmek için…
Gitmek gerekir… Dünyaya geliş amacını gerçekleştirmek, vizyonunu genişletmek, hayata farklı pencerelerden bakmak için…
Gitmek, bir eylemdir. Olduğun yerde mutlu olmadığını anladıktan sonra orada olmaya başkaldırmaktır, direnmektir. Direnmek, cesaretli insanların işidir. Cesaret de büyük yüreklerin içindedir. Büyük yüreklerden büyük hayaller çıkar. Büyük yüreklerin içinde fırtınalar kopar. Fırtınadan sonraysa hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Özellikle insan yüreğinde kopan fırtınalardan sonra… Artık insan hayatında taş üstünde taş kalmamıştır. Yer yerinden oynamıştır. İnsan yüreği coşmuştur bir kere… Kim durdurabilir ki? O kan kaynarken, ruh bedene sığmıyorken, için kıpır kıpır kıpırdarken… Yani insan hayatında rutin giden şeyleri değiştirmeye karar vermişken, büyük adımlar atıyorken…
Gitmek, reddetmektir. Olduğun yerde saymayı, öylece kalakalmayı, aynı olmayı…
Gitmek harekete geçmektir. Hayatında sevmediğin, mevcut olan şeyler için… örneğin sınav kazanmak için, meslek değiştirmek için, sevilmediğin bir ilişkide kalmamak için…
Gitmek zinciri kırmaktır. Rutine karşı koymak, hayatındaki düzeni değiştirmek için.
Gitmek belki de belli bir ölçüde anormalliktir çünkü herkes aynı şeyleri yapmaya çok alışmıştır. Bu, onların normalidir. Sevmedikleri işlerde çalışmaya alışmışlardır mesela, kendilerine saygı duyulmayan ilişkilerde kalmaya mecbur olduklarını düşünüyorlardır mesela…
O yüzden bazen gitmek gerekir, bir şeyleri değiştirmek için, kendine olan saygını göstermek için, bir şeyleri yapmaya kararlı olduğunu anlatmak için, muhatap olmamak için, kendini korumak için… Tüm bu sebepler için, evet, bazen gitmek gerekir…