Hepimizin bildiği gibi, pazar günü anneler gününü geride bıraktık. Öncelikle tüm annelerin, yüreğinde annelik duygusu taşıyan kadınların ve geleceğin anne adaylarının anneler gününü en içten dileklerimle kutlarım.
Anne nedir? “Bir çocuğu olan ya da bir çocuğun bakımını üstelenen kadın” demektir. Bana soracak olursanız eğer, biz doyunca mutlu olan, acımızı yüreğinin en derinlerinde hisseden, biz mutlu olunca çocuklar gibi sevinen, her şeyimizi anlattığımız sırdaşımız, sorunlarımızı kendi sorunu gibi sahiplenip çözüm üretmeye çalışan yoldaşımız, bu hayatta sırtımızı dayadığımız en sağlam kalemizdir anne.
Anne kelimesi, kulağa hoş gelen en güzel kelimedir. İçinde sıcaklık ve şefkat barındırır. Karşılıksız sevgi barındırır. Kalpten gelen en güzel hisleri barındırır. Çünkü anne, iyi günde ve kötü günde sığındığımız limandır. Ancak oraya güvenip demir atabiliriz. Ya da cesaretli olmamız gereken bir durumda ancak o limana güvenerek gemileri yakabiliriz. Çünkü elimizde avcumuzda, umudumuzdan başka hiçbir şeyimiz kalmadığında ancak onun sandalına binip kıyıya ulaşabiliriz.
Feryadın adıdır anne. Düştüğümüzde ya da canımız yandığı zaman içten bir şekilde ve feryat figan bir halde “anam” diye bağırırız. Kalkmaya çalışırken sadece yanımızda o vardır. Bize kaya gibi destek olup yardım elini uzatır.
Sevincin adıdır anne. Kendimizle ilgili olumlu bir gelişme olduğu zaman telefona elimizi uzatır ilk önce onu arar, onunla paylaşırız. Çünkü biliriz ki, mutluluğumuza yüzde yüz ortak olacaktır.
Cesaretin adıdır anne. Yürümeye yeni başladığımızda yere düşsek bile arkamızda onun olacağını bilir, onun elini tutarak adım atarız. Ya da risk almamız gereken bir durumda her ne pahasına olursa olsun, kaybımız ne kadar büyük olursa olsun, bizimle birlikte her şeyi göze alacağını bilir, ondan cesaret alırız.
Karşılıksız sevginin en güzel halidir anne. Doğar doğmaz, onunla tanıştığımız ilk günden itibaren bizi kabullenip bağrına basar ve yaşamla olan bağımız onun sayesinde kuvvetlenir, bizi hayata hazırlar.
Şefkatin adıdır anne. Ona sarıldığımız zaman acımız ne kadar büyük olursa olsun hafifler, suyla temas eden sabun köpükler misali kaybolur gider.
Yüreğimizdeki sızının adıdır anne. O hayattan ayrıldığı zaman içimizde çok büyük bir yangın çıkar ve alevler tüm ruhumuzu sarar. Bunu yaşamaya gerek yok, sadece düşünmek bile insanı ürpertmeye yeter. İşte o zaman da alevlerin etrafı sardığı o gri dumandan ondan öğrendiklerimiz sayesinde kurtulur ve yolumuza devam ederiz. Çünkü ondan yaşam boyu aldığımız öğretiler, esintiler, ilhamlar sayesinde içimizdeki meşale hep yanar ve bize ışık tutar.
Anne nedir? Anne candır. Anne canandır. Anne ışıktır. Anne ruhumuzun yarısıdır. Her şeyden önemlisi, bu hayatta sırtımızı dayadığımız en sağlam kaledir.