İtiraf ediyorum, teknolojinin ve televizyonun bu kadar geliştiği ortamda ben hâlâ sıkı bir radyo dinleyicisiyim. Hal böyle olunca, bu hafta sizlerle sıkı bir radyo dinleyicisi olmanın bana kazandırdıklarını paylaşmak istedim. Radyo dinlemeyi oldum olası severdim. Beni adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor. Evde eski bir radyom var. Çalışmasa bile aksesuar olarak durması bile bana yetiyor. Görsel olarak çok hoşuma gidiyor. Lafı çok uzatmadan sizlerle radyo dinlemenin faydaları üzerine paylaşım yapmak istiyorum. 

Birinci faydası ve benim için en önemli olanı, radyodaki eğitici programlar. Alanında uzman konuklarla ya da gündemdeki popüler isimlerle yapılan sohbetler, gerçekten çok eğitici ve öğretici. Radyo programlarının insanın vizyonunu genişlettiği su götürmez bir gerçek. 

İkinci faydası ve benim sevdiğim yanı, radyo tiyatrosu. O kadar severek takip ediyorum ki, ertesi gün devamının gelmesini merakla bekliyorum. Hatta bazen hikâyeyi ertesi günün gelmesini beklemeden kendi hayalimde bir sonuca bağlıyor, ya da yeniden yazıyorum. Ertesi gün de, benim yazdığım senaryoyla radyo tiyatrosunun devamı ne kadar eşleşiyor diye kıyaslayıp ortak noktalar bulduğum zaman seviniyorum. 

Üçüncü faydası, frekansı istediğim şekilde ayarlamam. O an modum neyi dinlemek istiyorsa, bu bazen popüler şarkılar oluyor bazen de nostaljik olanlar, o frekansa gelip o anki ruh halimi yansıtan şarkıları ardı ardına dinliyorum. 

Dördüncü faydası, uzun yolculuklarda bana eşlik etmesi. Çocukluğumdan beri çok sayıda uzun yolculuk yapma şansım oldu. O yolculuklardaki en sevdiğim arkadaşlarım yol boyunca karşılaştığım güzel manzaralar ve radyoda çalan şarkılardı…

Bu liste bu şekilde uzar gider. Çünkü radyonun faydaları saymakla bitmez. Haberleri düzenli şekilde dinlersiniz, çok iyi bir bilgi ve eğlence kaynağıdır. Radyo tiyatroları sayesinde çoğu şeyi eğlenerek öğrenirsiniz. Radyo programları vesilesiyle sevdiklerinize şarkı armağan edebilirsiniz. Bu sayede yaptığınız bu güzel jestle hem onların gönlünü kazanır, hem de içinizi sevdikleriniz için güzel bir şey yapmanın verdiği mutluluk sarar. 

En güzeli de nostaljik bir araç olması. İnsanı zamanda yolculuğa çıkarması. Bunun için de bazı özel radyo programlarının ve kanallarının olması. Her şeyin çok çabuk tüketildiği ve yozlaştığı günümüz modern dünyasında eskiye olan özlemi bir nebze de olsun giderebilmesi. 

 Maalesef ki, günümüzde artık radyo dinleme kültürü eskisi kadar popüler değil. Radyoculuk hâlâ gelişen bir sektör olsa da, yine de bir televizyon kadar ilgi çekici gelmiyor çoğu insana. Peki ya siz? Sıkı bir radyo dinleyicisi olmanın avantajlarından bir günlüğüne de olsa yararlanmak için frekansınızı nasıl ayarlamak istersiniz? Haber dinlemeye göre mi? Şarkı dinlemeye göre mi? Yoksa radyo tiyatrosu için mi?