Siz ne söylerseniz söyleyin bazı insanların bir kulağından girer, öbür kulağından çıkar. Çünkü sizi anlamak istemezler. Eskiden ben kendimi iyi ifade ettikten sonra insanlar beni neden anlamasın ki diye düşünürdüm. Zamanla bu düşünceden sıyrıldım ve şunu fark ettim: Aslında çoğu zaman kendimizi insanlara açıklamamamıza bile gerek yok. Zira hemen hemen herkesin tarzı, tavrı ve üslubu kendini yeterince belli ediyor. İnsanların büyük bir kısmı anlatılmak istenen şeyi doğru algılıyor ama işine nasıl gelirse öyle yorumluyor. Kısacası size inanmak isteyen size inanıyor, inanmak istemeyense inanmıyor. Olayın formülü bu kadar basit!
Olayın formülü bu kadar basitken zor olan ne diye sorarsanız eğer, zor olan şu: Biz bazen insanlara kendimizi anlatmak için haddinden fazla çaba gösteriyor ve yıpranıyoruz. Kendimizi ifade etmek bu kadar zor olmamalı! En azından bizi seven ve bize inanan kesim için. Siz insan olarak üzerinize düşen görevi hakkaniyetle yapmaya çalışın yeter. Geride ne gam kalır ne de keder. En azından vicdani olarak kendinizi rahat hissetmenin yegâne yolu bu.
Gelelim olayın diğer bir noktasına. Yani bazı insanların neden bizi anlamak istemediğine. Bunun tabi ki çeşitli sebepleri olabilir. Ben burada olaya kendi bakış açımla yaklaşacağım. Eğer karşımızdaki insanın herhangi bir algı problemi yoksa sebeplerden bazıları şunlar olabilir;
Birincisi, karşınızdaki kişi sizi sevmiyordur. Yıldızlarınız barışık değildir. Aranızda sevgi bağı olmayabilir. Bu da çok normaldir. Çünkü herkesin ruhu herkesi hemen kabul etmeyebilir. Hatta bazen birlikte uzun zaman geçirmek durumunda kalsanız bile bu bağ oluşmayabilir.
İkincisi, olayları yorumlama tarzınız, kültürel yapınız, tercihleriniz birbiriyle uyuşmuyordur. Hayata farklı pencerelerden bakıyorsunuzdur. Zaten bu tarz insanlar ister istemez kapsama alanınız dışında kalırlar. Eğer zoraki olarak aynı ortamda bulunmuyorsanız onlarla çok fazla vakit geçirmezsiniz. Çünkü sohbet pek akıcı bir şekilde ilerlemeyebilir.
Üçüncüsü, gerek karakter gerek olaylara bakış açısı olarak ondan çok farklısınızdır. Ne söylerseniz karşı taraf altında bir şey aramaya meyillidir. Bu her zaman sizinle alakalı olmayabilir. Karşınızdaki kişi kendi fitneliğine fesatlığına yenik düşüyordur. Herkes iyi bir karaktere sahip değildir. Bunu artık kabul etmemiz gerekir.
Kısacası, biz insanlara kendimizi ne kadar iyi ifade edersek edelim karşımızdaki kişi çeşitli sebeplerden dolayı bazen bizi anlamaz ya da anlamak istemez. Anlamazsa meseleyi daha kapsamlı bir şekilde, onun anlayacağı haliyle anlatmakta elbette ki fayda vardır. Fakat anlamak istemiyorsa kişisel tavsiyemi iletiyorum: Zorlamayın. Çünkü eğer zorlarsanız bu hem sizin için hem karşı taraf için bir nevi vakit kaybıdır. Yorulur, yıpranır, vaktinizden olursunuz. Israrcı olmak, gerçekleşme olasılığı yüksek olan hayaller söz konusu olduğunda güzeldir. Anlaşılmak için kendini yıpratmak konusunda değil.