Yıllardır Ege Telgraf Gazetesi'nde ağırlıklı olarak araştırma ve sanat yazıları yazıyorum. Geçtiğimiz günlerde yazılarımı sıkı takip eden bir okur, “Sanat yazıları yetmez. İnsan sağlığı da mühim. Ne var iki satır da, sebze- meyvenin yemenin faydaları üzerine yazsan” dedi. Her zaman eleştiri-özeleştiri mekanizmasını özümsemiş bir kimse olarak kıymetli okuru hemen dikkate aldım. Evet, bu haftaki yazım, salatalık ve faydaları üzerine. Şimdi, “Yaz mevsimi geçti. Salatalık anlatacak zaman değil!” diyenler olacaktır. Buna katılmıyorum. Bilgiyi uygulamak için önce almak gerekir. Vaktinde gelince yaz mevsimi dönüp kapıyı çaldığında bizleri salatalık yemekten ne alıkoyabilir ki? Şimdi konumuza dönelim.

SALATALIK ÇEŞİTLERİ

Salatalık, Türkiye’nin sıcak iklimine uygun olarak yetişen ve özellikle yaz aylarında bolca tüketilen bir sebzedir. Taze, çıtır dokusu ve yüksek su içeriği sayesinde hem lezzetli bir atıştırmalık hem de salataların vazgeçilmez bir bileşeni haline gelmiştir. Türkiye’de birçok salatalık çeşidi bulunmaktadır. Bu çeşitlerin her biri, farklı tat, boyut ve kullanım alanlarıyla kendine özgüdür.

Beyaz salatalıktan başlayalım. Türkiye’de en yaygın olarak bilinen salatalık türlerinden biridir. Genellikle uzun ve ince bir yapıya sahiptir. Beyaz salatalık, özellikle taze tüketim için idealdir. Salatalarda, mezelere ve sandviçlerde sıkça kullanılır.

Ama siyah salatalığı da yabana atmamak lazım. Diğer salatalık çeşitlerine göre daha sert bir yapıya sahip olan siyah salatalık, özellikle turşu yapımında tercih edilir. Aroması, beyaz salatalık çeşitlerine göre daha yoğundur. Salatalarda kullanıldığında, özellikle asidik soslarla birlikte tatlı bir kontrast oluşturur. Bu konuda usta aşçılara sormaya gerek yok. Bir sos yapmak çok zor değil. Deneyin.

Aa637035 579E 467E 8013 A7D9214473A6

TURŞULAR HAZIR MI?

Sarma salatalığa gelince, daha kısa ve kalın bir yapıya sahip olan bu salatalık çeşidi, adını dolma ve sarma yemeklerinde kullanılmasından alır. Genellikle turşu yapılmak için tercih edilse de, taze olarak da tüketilebilir. Evet, yazdan kalma günler bitmemişken turşu küplerine şöyle bir bakmakta fayda var. Eksikler varsa sarma salatalık tercih edin.

Çizgili salatalığı da unutmayalım. Yeşil-beyaz çizgili dış yüzeyiyle dikkat çeken bu salatalık, hem estetik hem de lezzet açısından oldukça popülerdir. Dışarıdan bakıldığında oldukça çekici olan bu salatalık çeşidi, genellikle salata ve meze hazırlıklarında tercih edilir.

Bir de kıvrık salatalık var. Bu çeşit, adını kıvrımlı ve dalgalı görünümünden alır. Genellikle salata ve mezelerde kullanılır. Taze tüketimin yanı sıra, kış aylarında turşu yapımında da sıklıkla tercih edilir.

DÜŞÜK KALORİLİ BİR SEBZE

Salatalık, hem düşük kalori içeriği hem de sağlığa faydalarıyla bilinir. İşte salatalığın bazı önemli faydaları:

Salatalık, yüzde 95 su içeriği ile mükemmel bir nem kaynağıdır. Yaz aylarında susuzluğu gidermek için ideal bir besindir. Salatalık tüketimi, vücudun su dengesinin korunmasına yardımcı olur. Yaz aylarının yağlı yiyecek tehlikesine karşı sofrada bulunması denge oluşturur. Düşük kalorisi herkes tarafından bilinir. Ama altını çizmekte fayda var. Salatalık, düşük kalori içeriği sayesinde diyet yapanlar için ideal bir atıştırmalıktır. Bir salatalık ortalama 16 kalori içerir, bu da kilo kontrolü açısından avantaj sağlar.

VİTAMİN VE MİNERAL KAYNAĞI

Salatalık aynı zamanda vitamin ve mineral kaynağıdır. Uzmanlar A, C vitamini ve potasyum açısından zenginliğine işaret eder. C vitamini, bağışıklık sistemini güçlendirirken, A vitamini göz sağlığı için önemlidir. Potasyum ise kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur.

Salatalığın en önemli faydalarından biri de sindirim sistemi sağlığına etkisidir. Salatalık, yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sisteminin düzenli çalışmasına katkıda bulunur. Lif, bağırsak hareketlerini artırarak kabızlık sorununu azaltır.

CİLT SAĞLIĞI

Yüzüne salatalık kabuğu koyanlara şaşmayın. Evet, salatalık cilt sağlığı açısından da faydalıdır. Salatalık, cildin nemlenmesine yardımcı olur ve ciltteki iltihapları azaltır. Aynı zamanda ciltteki kızarıklığı ve şişliği azaltmak için de kullanılabilir. Salatalık dilimleri, göz çevresine konulduğunda gözlerin dinlenmesine yardımcı olur.

Antioksidan özellikleriyle salatalık, vücutta serbest radikallerle savaşan antioksidanlar içerir. Bu özellik, hücrelerin yaşlanma sürecini yavaşlatır ve bazı hastalıklara karşı koruyucu bir rol oynar.

Evet, Türkiye’deki salatalık çeşitleri zengin bir çeşitlilik sunarken, bu sebzenin sağlık açısından pek çok faydası bulunmaktadır. Salatalıklar, hem lezzetli hem de besleyici özellikleriyle sağlıklı bir yaşam tarzının önemli bir parçası olarak öne çıkmaktadır. Salatalık tüketimi, yaz aylarının vazgeçilmezi olduğu kadar, her mevsim sofralarda yer alması gereken bir sebzedir.

Tabii özellikle mevsiminde tüketilmesi önemlidir. Her ne kadar salatalık üretiminde hormon kullanılamayacağı görüşü yaygınsa da, kış aylarında birkaç gün bekleyen salatalıkların buzdolabında inanılmaz bir şişme yaptıkları görülebilmektedir. Bu da salatalığın kış aylarında tüketimi hakkında bizlerde şüphe uyandırmaktadır.

216305

CANAN KARATAY NE DİYOR?

Tabii konu beslenme olunca bir uzman araştırması yaptık. Prof Dr. Canan Karatay’ın salatalık hakkında ilginç bir görüşü var. Dilimize pelesenk olmuş domates-salatalık ikilisinin aslında sindirim açısından uyumsuz olduğunu söylüyor.

İnternete yansıyan haberler, “Prof. Dr. Canan Karatay, kahvaltı sofralarınızda sağlığınızı riske atabilecek salatalık ve domatesin bir arada tüketilmesinin nelere yol açabileceğini anlattı. Birbirinden farklı sindirim sürelerine sahip olan domates ve salatalık farklı zamanlarda sindirime girdiği için bazı sindirim problemlerine neden olabilir” diyor.

Evet, alışkanlıklarımız var. Ama bu konuya biraz daha kafa yorduktan sonra sağlığımız için doğru olanı yapabiliriz. Kişisel görüşüm bu konuda hakkında biraz daha araştırma yapmak. Ben dikkat çekici olması açısından not düşmeyi yerinde gördüm.

NOT: İleriki günlerde bisiklet sürmenin faydaları, orman yürüyüşü, balık tutma hobisi, rüzgarlı havaların uykumuz üzerine etkileri gibi farklı konularda da yazacağım. Elbette, beden ve ruh sağlığımız her şeyden önce gelir. Okuyucuyu dinleyelim.