Kahramanmaraş dahil 11 ilimizi yerle bir eden deprem, özellikle büyük kentlerin depremselliğini bir kez daha gündeme getirdi. Şimdi vatandaş dahil, tüm yöneticiler, ister endişe ve mecburiyetten ister...
Kahramanmaraş dahil 11 ilimizi yerle bir eden deprem, özellikle büyük kentlerin depremselliğini bir kez daha gündeme getirdi. Şimdi vatandaş dahil, tüm yöneticiler, ister endişe ve mecburiyetten isterse görevlerini yapma gereği harekete geçmiş görünüyor. Bu durum elbette sevindirici. Ancak, bizim hep böyle büyük felaketlerden sonra mı aklımız başımıza gelecek diye sormadan edemiyorum.
30 Ekim 2020’de Bayraklı’yı kısmen yıkan depremin ardından fay araştırması başlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bugünlerde konuyu bir kez daha gündeme getirdi. Verilen bilgiye göre; İzmir’deki faylar tesbit ediliyor. Güzel ve yerinde bir çalışma. Bu konuda düğmeye basan Başkan Tunç Soyer’i kutluyorum.
Sadece Büyükşehir mi? Değil elbette. Örneğin, benim de ikamet ettiğim Çiğli’de, Çiğli Belediyesi de binaları kontrol ettirmek için çalışma başlattı. Belediye, 2021 yılında “Dirençli Kent” hedefiyle yola çıktığı Yapı Stoğu Envanteri çalışmalarını bir an önce tamamlamak amacıyla arşiv taraması ve bina tespit çalışmalarına hız verdi. Buna da eyvallah. Aynı zamanda bir inşaat mühendisi olan Başkan Utku Gümrükçü’nün duyarlılığı takdire şayan.
Bence, Büyükşehir ve Çiğli belediyeleri diğer 29 belediyeye de örnek olmalı. Bayraklı’dan Foça’ya, Bergama’dan Tire’ye, Çeşme‘si, Seferihisar‘ı ve saymadığım tüm belediyeler bu işe tez zamanda el atmalı. Zira, 2020'de’i Bayraklı ve son olarak da Kahramanmaraş merkezli Asrın Felaketi, özellikle yüksek yapılarda oturan vatandaşları tedirgin etmiş vaziyette. Şimdi o vatandaşlar, yüreklerine su serpecek bir açıklama, elle tutulur bir rapor ve belge için binalarını kontrol ettirme peşindeler.
Bu noktaya kadar durumu özetledikten sonra ben bir de madalyonun diğer yüzünü çevirmek istiyorum. Başta da söylediğim gibi, bizde tıpkı yumurta kapıya geldikten sonra herşey aklımıza geliyor. Sonra da bir çare, elle tutunacak bir dal arıyoruz ki, onu da her zaman bulmak mümkün olmuyor maalesef.
Halbuki, 1999‘da 20 bine yakın insanımızın canına malolan Gölcük Depremi’nin ardından İzmir Büyükşehir Belediyemiz tarafından Radius Projesi başlığı altında bir depreme hazırlık projesi hayata geçirilmiş ve buna göre bir senaryo hazırlanmıştı. Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin internet portalına girildiğinde İzmir Deprem Senaryosu ve Deprem Master Planı başlığı altında görülebilecek bu projeyi Boğaziçi ve İstanbul Teknik üniversitelerinden, aralarında kaybettiğimiz Deprem Dede lakaplı merhum Ahmet Mete Işıkara’nın da bulunduğu 10 profesörün hazırladığı anlaşılıyor.
O kadar kapsamlı bir proje ki, Türkiye ile birlikte İzmir’de kara ve denizdeki tüm diri faylar mercek altına alınıyor. 1999 yılında hazırlanan ve güya uygulamaya konulan bu projede bugüne kadar ne yapıldığı, tavsiyelerin hangisine uyulduğu belli değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilk başkanı Sayın Burhan Özfatura’nın ikinci döneminde projelendirilen ve Rahmetli Başkan Ahmet Piriştina döneminde hazırlandığı ifade edilen Radius Projesi’nden bugünlerde hiç söz edildiğini duydunuz mu?
Ben, Piriştina’dan sonra göreve gelen ve 17 yıl görev başında kalan Sayın Aziz Kocaoğlu’nun ağzından ne depreme ne de Radius Projesi’ne dair bir kelime duyduğumu hatırlamıyorum. Eğer yanılıyorsam özür dilerim. Belkide geçen o 17 yılda bize depremi hatırlatacak kadar büyük bir sarsıntı yaşanmadı. Sadece 2005 yılında 17 ve 21 Ekim’de Seferihisar Sığacık Körfezi’nde en büyüğü 5.9 olan depremler yaşanmıştı.
İşte; o gün bugündür Büyükşehir Belediyesi’nin tozlu raflarında duran Radius Projesi dosyasından bir tek haber yok. Ben inanıyorum ki, Kahramanmaraş depremi sonrası tüm imkanlarını seferber ederek, bölgede
“Paralel belediye kuracağız
” açıklaması yapan ve söylediklerini de imkanlar ölçüsünde yerine getiren Başkanımız Tunç Soyer’in bu badire atlatıldıktan sonra vakit dahi geçirmeden İzmir’in depremselliğini sorgulayacağına inanıyorum.
Bu çerçevede, onlarca işin uzmanı profesörün el emeği göz nuru Radius Projesi’nin o tozlu raflardan indirilmesini, gerekiyorsa revize edilmesini ivedilikle bekliyorum. Ayrıca yine bu projenin ışığında Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere, imkanlar ölçüsünde ilçe belediyelerimizn de bu işe el atmaları ve yapı stoklarını gözden geçirmeleri yerinde olacaktır. Haydi sayın başkanlar İzmirliyi bu hizmetten mahrum bırakmayın. Böylece üzerlerinize düşen görevi de yapmış olursunuz. Kolaylıklar diliyorum...
KAZIM ERKMEN