Asgari ücret 17 bin 2 lira. "17 sini anladık da 2’si ne" dediğinizi duyar gibiyim. Sanki dalga geçilmiş havası hakim. Şaka zair. Herkes bilir ki hesap-kitap işlerinde "yuvarlama" diye bir uygulama vardır. Son rakam 5'ten büyük ise yukarıya, küçük ise aşağıya tamamlanır. Ne düşündüyse ekonomi kurmayları. Neyse biz bu tartışmayı bırakıp konumuza dönelim.
Bu ülkede insanların çoğunluğu asgari ücretle veya bir "tık" yukarısı ücretlerle geçinmeye calışıyor. Maalesef ne pazara gittiğinizde ne de markete vardığınızda alacaklarınıza para yetiştiremiyorsunuz. Bu yüzden de millet olarak bazı alışkanlıklarınızdan vazgeçmek zorunda kaldık, kalıyoruz.
Tarım ülkesi Türkiye'de, biber, patlıcan, domates ve hıyarın kilo fiyatı aylardır 25 ila 40 lira bandından inmiyor. Meyveler ateş pahası. Mütevazi bir fileyi 500 liradan aşağı dolduramıyorsunuz. Devlet fahiş fiyatları yeterince denetleyemediği gibi belediyeler de kendi derdine düşmenin çaresizliği içinde kontrollerde bir rehavet yaşıyor. Bir tek zabıta memuru göremezsiniz ki pazar yerlerinde etiket, irsaliye ve fatura kontrolü yapsın. Kısacası "saldım çayıra mevlam kayıra" misali bir gidişatla nereye gittiğimizi kimse kestiremiyor.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de sahtekarlar, hırsızlar milletin ensesinde boza pişirmeye devam ediyor. Biliyorsunuz Tarım ve Orman Bakanlığı kanun gereği zaman zaman işletmeleri denetliyor. Gıda sektöründeki bu denetlemelerin sonuçları kamuoyu ile paylaşılıyor.
Bakanlık geçtiğimiz günlerde, "Sahte Gıdacılar Listesi" yayınladı. Listede tekrar edilenlerle birlikte firmalardan 503 iştigal alanı denetlenmiş. Aman Allahım neler var neler. Kıymaya kanatlı hayvan eti, başka etleri karıştıranlar mı dersiniz, zeytinyağlarında tagşiş yapanlar mı? Var da var.
Şimdi gelin birlikte karar verelim. Sahtecilik yapılan bu gıda ürünlerinin gerçeklerinden daha düşük fiyatlarla satıldığını mı zannediyorsunuz. Ben düşünmüyorum. Listeyi gördükten sonra bu görüşüm daha da pekişti. Beni lütfen mazur görün. Bunları yapanlar gözlerini para hırsı bürümüş insanlar. Doymuyorlar maalesef. Milleti kazıkladıkça daha da vahşileşiyorlar. Haram paralarına haram paralar katıyorlar. Bunlara küçüğünden büyügüne hepsi dahil. Koca koca zincir marketler bile buna tevessül ettiğine göre nedir kardeşim bu hırs!
Devletimizin bunlarla çok daha ciddi mücadele içine girmesi gerekiyor. Bu insanlar ve sahip oldukları işletmelerde yaptıkları sahtekarlıklar öyle liste yayınlamakla kalmamalı bir de medyada ilanlarla teşhir edilmeli. Bunu gören vatandaş o yerlerden alışverişi kesmeli ki akılları başlarına gelsin.
Gün geçmiyor ki bir mahallede 2-3 zincir market şubesi açılmasın. Deli para kazanan bu insanlar, daha çok kazanmak ve milleti kazıklamak için adeta amip gibi bölünerek çoğalıyor.
Bu gelişmeler üzerine bizlere ve millete ise "Allah sonumuzu hayreylesin" demekten başka çare kalmıyor. Ey sahtekarlık yapanlar, ne istiyorsunuz bu gariban milletten. Millete yaptığınız bu zulmün hesabını belki bu dünya da ceza ödeyip sonra onu da fiyatlara yansıtarak yine millete ödetebilirsiniz ama öbür dünyada bu hesabı ödeyemeyeceğiniz kesin. Elbette inancınız varsa...