31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerine artık 2,5 ay gibi bir zaman kaldı. Bu da 75 gün eder. Mevcut başkanlar, bir yanda kendi partilerince, seçim günü de sandıkta millet tarafından notları verilerek ya koltuklarında kalacaklar, ya da o koltukları başka birine devredecekler. 
Hal böyle olunca, seçime üç kala kollar resmen sıvandı. Kenti şöyle bir gezseniz şantiye zannedersiniz. Tramvay ve metro inşaatları, ardı ardına açılan parklar, asfalt üstüne asfalt atılan yollar, vesaire, vesaire. N’oluyor beyler. Af edersiniz çalışmak, kendinizi göstermek şimdi mi aklınıza geldi. Pes vallahi.
O kadar yazmamıza, çizmemize rağmen. Şu yolları düzeltin. Parklara çeki-düzen verin, hadi bitirin artık şu tramvayı-metroyu dediğimizde kulak arkası edilirken, seçim geliyor diye, bir hamarat, bir hamaratsınız ki, görenin gözleri yaşarıyor doğrusu. İnsan içinden, “Sandık sen nelere kadirsin” demek geliyor.
İnanıyorum ki, İzmir’in her yerinde böyle. Tanıdığım, bildiğim ve yaşadığım için, Çiğli ile Menemen’den örnek vereceğim. Çiğli tramvayı 2022 yılında bitirilecekti. 2 yıl gecikti. Yok kredi alınmadı, yok para bitti, yok müteahhit kaçtı derken geldiğimiz noktada, dememe seferleri başladı. 15 Şubat’ta da normal seferler başlayacak.
Ama gelin görün ki, trafiği rahatlatması, toplu ulaşıma can suyu olması gereken tramvay daha şimdiden trafiği kilitleyen bir sistem haline geldi. EV-KA 5’ten Organize Sanayii’ne inen köprülü yol, tramvay nedeniyle adeta adım başı konulan trafik ışıkları yüzünden daha şimdiden sürücüler için işkenceye dönüşmüş durumda. 
Büyükşehir Belediyemiz, Ata Sanayi Çarşısı ve Çiğli Bölge Araştırma Hastanesi’ne paralel geçen tramvay hattı boyunca oluşacak bu yoğun trafiği ve keşmekeşi nasıl önleyecek merak ediyorum doğrusu. Tuzla Yolunu kesen bu hat, iddia ediyorum ki bundan böyle sürücüler için bir işkence güzergahı olacak. Araban ile girdiğin bu güzergahtan hadi çık çıkabilirsen. Allah herkese kolaylık versin.
Çiğli’den ikinci hamaratlık örneği, Egekent’in 30 yıllık yollarının seçime 3 kala asfaltlanmaya başlanması. Her nedense bu çalışma yaklaşık bir ay olmasına rağmen bitirilemiyor. Hafta sonu semt pazarı da denk gelince alın size işkence dolu saatler. Araçları kazılan yollardan ilerlemesi ise apayrı bir sorun. Hele burası bir de ana güzergah olunca, otobüslerin de hareketiyle ortalığa saçılan toz toprak işin tuzu biberi.
İlçe Belediyesi ise neredeyse her gün bir park veya yenilenen tesis açıyor. Üç-beş mahallelinin de katılımı ile açılan parklar ve o tesisler dev bir yatırımmış gibi sunuluyor. Bunların haberleri gazetelere servis ediliyor. Ben beklerdim ki, şu bir çırpıda bitip giden 5 yıl içinde Harmandalı Çöplüğünün ıslah edilip artık koku kaynağı olmaktan çıkmasını, kentsel dönüşümün tozlu raflardan inip hayata geçmesini. Ama olmadı, nedense 5 yıl boş geçip gitti.
Gelelim son yıllarda hareketlenen Menemen’e. Evet arazi satıp satıp yatırım yapılıyor. Ama biraz abartılmadı mı arkadaşlar? Kreşler, sağlık ve eğitim tesisleri, kütüphane, spor ve düğün salonları. Elbette bunlar güzel şeyler. Para da var ve o para halkın yararına olan tesislere harcanıyor. İyi ama, şimdi de kentin girişlerine inşa edilen o dev TAK’lara ne diyelim. 
Farkındalık yaratılmak isteniyor anladım da, Anadolu Caddesi’nin devamı o yollara bir bakar mısınız. Siz hiç yağmur altında, Çiğli’den Menemen’e doğru aracınızla ilerlemeye çalıştınız mı? Göle dönmüş o yolda bir de zifiri karanlıkta aman kaza yapmayayım diye canınızı dişinize takmak zorunda kalıyorsunuz. Menemen Belediye Başkan Vekili Sayın Aydın Pehlivan’a tavsiyem, o yola da bir çeki-düzen verdirmesi.