Son yıllarda dünya genelinde istifa oranlarında; “Büyük İstifa” olarak adlandırılan ve iş gücü piyasasında önemli değişikliklere sebep olan büyük bir artış yaşanıyor. Pandemi sonrası iş dinamiklerinde meydana gelen değişiklikler, uzaktan çalışmanın yaygınlaşması, iş-yaşam dengesine verilen önemin artması gibi faktörler bu artışın arkasındaki temel sebepler olarak öne çıkıyor. Teknolojik gelişmelere paralel olarak değişen meslek seçimleri ve gençlerin iş hayatındaki rollerinin artması ile çalışan kesim, kariyerlerinde ve yaşamlarında daha fazla esneklik ve tatmin arayışı içerisine girdi ve geleneksel 9-5 çalışma saatleri ve ofis ortamı, birçok çalışan için çekici olmaktan çıktı. Ayrıca pandemi sürecindeki değişimler çalışanlar ürerinde stres ve kaygı oluşturarak psikolojik sağlıklarını olumsuz etkiledi. Aynı dönemde oluşan ekonomik belirsizlik ve işyerlerindeki negatif faktörler de pandemi sonrası dönemde çalışan bağlılığını etkileyerek işlerinden ayrılma kararlarını tetikleyen unsurlar arasında yer aldı. Son dönemde popülaritesi artan serbest çalışma, girişimcilik ve farklı gelir kaynaklarına yönelim de, istifa sebepleri arasında yaygın bir neden olup, bu trend, iş gücü piyasasında önemli değişikliklere yol açıyor.
Yetenekli çalışanların istifası, şirketler için önemli bir bilgi ve deneyim kaybına yol açtığından, üretimde düşüşten, projelerde aksaklıklara kadar pek çok olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Ayrıca istifaların süreklilik arz etmesi, mevcut çalışanlar arasında motivasyon kaybına neden olarak kurumsal kültürü olumsuz etkilemekte ve çalışan bağlılığını sağlamak zorlaşmaktadır. İnsan kaynakları yönetimi tarafında ise yeni çalışan bulma, işe alım ve oryantasyon süreci ile eğitim masrafları, şirketler için ciddi maliyetler oluşturmakta ayrıca, yeni çalışanların şirkete uyum sağlaması zaman almaktadır.
TÜİK verilerine göre, Türkiye’deki istifa oranları da son yıllarda artış gösteriyor. 2023 yılında toplam istihdam edilen kişi sayısı yaklaşık 31,6 milyon olup, bu kişilerin yüzde 4'ünün istifa ettiği tahmin edilmektedir. İstifa oranları, özellikle genç nüfus arasında daha yüksek seyretmektedir. Veriler, sektörel bazda da istifa eğilimlerinin farklılık gösterdiğini ortaya koymakta olup, hizmet sektöründe çalışanların istifa oranları, imalat sektöründeki çalışanlara göre daha yüksektir.
Türkiye’deki ekonomik koşullar, istifaların artmasında önemli bir rol oynamaktadır. Yüksek enflasyon, düşük büyüme oranları ve işsizlik, çalışanların ekonomik güvenliklerini tehdit etmektedir. Özellikle enflasyon, çalışanların alım gücünü düşürmekte ve maaş artışlarının yetersiz kalmasına neden olmakta, bu durum, çalışanların daha iyi fırsatlar arayışına girmesine neden olmaktadır. 2023 yılında işsizlik oranı yüzde 9,4 seviyesinde gerçekleşmiş olup, genç nüfusta (15-24 yaş arası) bu oran yüzde 17,4 olarak gerçekleşmiştir. Gençlerin iş gücü piyasasında karşılaştığı zorluklar istifa oranlarının artmasına neden olmaktadır. 2024 yılı mayıs ayında ise istihdam edilen kişi sayısı bir önceki aya göre 273 bin kişi artarak 32 milyon 920 bin kişi, istihdam oranı ise 0,4 puan artarak yüzde 50,0 oldu. Bununla birlikte 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 15,0 olarak gerçekleşti.
Çalışan memnuniyetinin ve bağlılığının son derece düşük olduğu bu dönemde çalışan maliyetinin toplam üretim maliyeti içindeki payının artması özellikle ihracat tarafında rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Bu durumda işveren tarafında da memnuniyetsizlik günden güne artmaktadır. Çalışan ve işveren tarafında yaşanan sorunların genel çözümü için: istihdamı teşvik edici politikalar benimsenmeli ve ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik adımlar atılarak iş gücü piyasasındaki hava olumlu yöne çevrilmelidir. Çalışan bağlılığını artırmak için ise esnek çalışma saatleri, daha iyi yan haklar ve kariyer gelişim fırsatları sunmak, şirketler için önemli stratejiler olabilir. Çalışanlar ise kişisel finans yönetimi, genel iş becerileri geliştirme ve kariyer planlaması konularında bilinçlenerek daha güvenli adımlar atabilirler.
Sonuç olarak, küresel düzeyde istifa oranlarındaki artış, iş gücü piyasasında önemli değişikliklere yol açıyor. Türkiye'de ise yüksek enflasyon, düşük büyüme oranları ve işsizlik gibi ekonomik faktörler, çalışanların istifa kararlarını etkileyen başlıca unsurlar arasında yer alıyor. Özellikle genç nüfus ve hizmet sektörü çalışanları, girişimcilik arzusu ile finansal özgürlüğe kavuşma, daha iyi iş koşulları ve maaş arayışı içinde istifa etmeye yöneliyor. Gelecekte, istifa oranlarının nasıl şekilleneceği ve iş gücü piyasasında ne gibi değişikliklerin olacağı merak konusu. Ancak, hem çalışanlar hem de işverenler için daha sürdürülebilir ve tatmin edici bir iş ortamı oluşturmak, uzun vadeli başarı için kritik bir öneme sahip olacaktır.
Gelecek hafta verilerin açıklanacağı takvimden önemli olanları aşağıda paylaşıyorum.
Ekonomik veri takvimi
29 Temmuz 2024, Pazartesi Almanya Perakende Satışlar (Aylık-Yıllık)
30 Temmuz 2024, Salı Japonya İşsizlik Oranı
30 Temmuz 2024, Salı Almanya GSYH (2. Çeyrek)
30 Temmuz 2024, Salı Almanya TÜFE (Aylık-Yıllık)
30 Temmuz 2024, Salı Euro Bölgesi GSYH (2. Çeyrek)
30 Temmuz 2024, Salı Euro Bölgesi Güven Endeksleri
30 Temmuz 2024, Salı ABD Tüketici Güven Endeksi
31 Temmuz 2024, Çarşamba Japonya Perakende Satışlar (Aylık-Yıllık)
31 Temmuz 2024, Çarşamba Çin İmalat/Genel PMI
31 Temmuz 2024, Çarşamba Japonya Faiz Oranı
31 Temmuz 2024, Çarşamba Türkiye Dış Ticaret Dengesi
31 Temmuz 2024, Çarşamba Almanya İşsizlik Oranı
31 Temmuz 2024, Çarşamba ABD Faiz Oranı
01 Ağustos 2024, Perşembe Çin İmalat Sektörü PMI
01 Ağustos 2024, Perşembe Türkiye İmalat Sektörü PMI
01 Ağustos 2024, Perşembe Almanya İmalat Sektörü PMI
01 Ağustos 2024, Perşembe Euro Bölgesi İmalat Sektörü PMI
01 Ağustos 2024, Perşembe İngiltere Faiz Oranı
01 Ağustos 2024, Perşembe ABD İmalat Sektörü PMI
02 Ağustos 2024, Cuma ABD İşsizlik Oranı
Ekonomi ve finans sözlüğü
İşgücü: Çalışma çağında olan nüfustan çalışma arzusu göstererek işgücü piyasasına dâhil olanlar işgücünde kabul edilmektedir. İş aradığı halde henüz iş bulamayanlar, diğer bir ifadeyle işsiz konumda olanlar ile çalışanların toplamı işgücünü oluşturmaktadır. (TCMB).