Bir milletin bağımsız ve egemen olarak üzerinde yaşadığı yeryüzü parçasına vatan denir. 3 bin yıllık Türk tarihinde vatan, bir kimsenin doğup büyüdüğü, üzerinde yaşadığı, barındığı, gerekirse uğrunda canını verdiği toprak parçasıdır. Türklerde vatanın yeri ve değeri bambaşkadır.

Tarih boyunca kurduğu devletler ve inşa ettiği medeniyetlerle üç kıtada derin izler bırakmış, tüm dünya milletlerine mertlik, yiğitlik, cesaret, vatanseverlik, hak ve adalet kavramlarını öğretmiş ve dünyaya yaymış olan bir milletin yaklaşık 15 yıldır mülteci sorunuyla uğraşması, Suriyelisinden, Afgan’ından, Afrikalısından, milyonlarca mültecinin sınırlarımızdan elini kolunu sallayarak vatanımıza gelmesiyle mülteci nüfusunun kimilerine göre 10 milyon, kimilerine göre 15 milyonu bulmuş olması, olayın vahametini ortaya koymaktadır.

BABASININ ÇİFTLİĞİ

2010 yılı ocak ayı itibarıyla ülkemizde 25 bin 580 mülteci ve sığınmacı bulunmaktayken, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından 13 Haziran 2024 tarihi itibarıyla, yani devletin resmi rakamlarına göre, Türkiye’de ikamet izni ile yaşayan yabancı sayısının 1 milyon 128 bin 169 olduğu, Suriyeli mültecilerin sayısının ise toplamda 3 milyon 113 bin 278 olduğunun açıklanması kimseyi tedirgin etmiyor mu? Tabi bunlara sınır kapılarından elini kolunu sallayarak, illegal yollarla ülkeye babasının çiftliği gibi girenler dahil değil.

Böyle giderse her karış toprağında atalarımızın kanı olan, şehit kanlarıyla sulanmış bu cennet vatanda çok uzak değil, yakın zaman bizler mülteci konumuna düşeceğiz bilginiz olsun. Mültecilerin Türkiye’de kalması vb. şartlar karşılığında, AB tarafından ülkemize verilecek olan paranın hiçbir değeri yoktur. Mülteci sorununun acilen masaya yatırılarak çözüm yolları aranmalıdır. Ülkeyi yönetenlerin mülteci konusundaki sessizliği ürkütücü ve tehlikelidir. Bu sessizliğinizi ne zaman bozacak tedbir alacaksınız?

İSTİLA

Ülkemiz mülteciler tarafından tamamen istila edildikten sonra mı? Adım attığımız her yerde mülteciye çarpıyoruz. Bu vatana yazıktır. Günahtır. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) yayınladığı 2024 yılı Dünya Göç Raporu’nda, Türkiye, en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke.

Her iki yılda bir yayınlanan raporda göre Türkiye, 2015 yılından bu yana art arda yedinci kez en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olarak zirvedeki yerini korumuş. Raporda, Türkiye- Suriye sınırı, dünyada en fazla göç hareketinin yaşandığı ikinci yoğun insani koridor olarak gösterilmiş.0

Aynı raporda, Türklerin de ülkelerinden göç ettiği, Türklerin en fazla Almanya’ya göç ettiği, “Türkiye-Almanya’’ insani koridorunun da dünyada en yoğun göç hareketinin yaşandığı 16. koridor olduğu belirtilmiş. Mülteciler Türkiye’ye, Türkler Avrupa’ya. Ne kadar acı değil mi?

Bayrağın dalgalanmadığı bir toprak vatan değildir.