Yazdan çıkıp kışa girerken, artık yeterince doygun Körfezimiz’de ardı ardına balık ölümleri yaşadık. Oooo, ortalık bir anda karıştı. Sanki olay yeniymiş gibi art ardına açıklamalar geldi. TÜBİTAK “Marmara” adlı araştırma gemisini İzmir’e gönderdi. Ardından Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum kente gelerek açıklamalarda bulundu. Körfez kirliliğini incelemek ve çözüm bulmak için “Bilim Kurulu” oluşturuldu. Birkaç toplantı yapan kurul halen çalışıyor. Onlar çalışadursun İzmir Büyükşehir Belediyesi de alternatif bir çalıştay düzenledi. Dünyanın dört bir yanından yabancı firma temsilcileri oradaydı. Kendi ülkelerinde ve başka ülkelerdeki benzer olaylar için geliştirdikleri teknikleri anlattılar. Bilim adamları da çalıştaya katkı koydu. Yani devlet bir yandan, belediye bir yandan 30 yıldan beri bize anlatılan “Temiz Yüzülebilir Körfez” masalını bakalım mutlu sonla noktalayabilecekler mi? 

***

AK Parti İzmir’de ilçe kongrelerini Konak’la tamamladı, tamamlamasına ama pandomima da bu son kongrede koptu. Aslında Alsancak Spor Salonu çok iyi hazırlanmıştı. Yaş almışlar bilir 80’li-90’lı yıllarda Turgut Özal’ın Anavatan Partisi ve Başbuğ Alpaslan Türkeş’in MHP’si İzmir kongrelerini hep burada yapardı. Liderler de gelir kongrede bulunurdu. Bu kez Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan gelmedi ama Son Başbakan Sayın Binali Yıldırım oradaydı. Kürsüye çıkanlar, muhalefete de partililere de ilginç mesajlar verdi. Anlayan anladı. Ancak İzmir’in en nazik milletvekillerinden Sayın Ceyda Bölünmez Çankırı’nın belediye başkan aday olduğu Konak’ta dava arkadaşı ve hemşerisi ilçe Başkanı Sait Başdaş’ı üstü kapalı da olsa eleştiri yağmuruna tutması doğrusu beni şaşırttı. Gördüğüm kadarı ile Konak İlçe Teşkilatı en çalışkan birkaç ilçeden en önde geleni. Sahi AK Parti İzmir’de “Devri Sabık” yaratılacaksa son 10 yılda 7 belediyeden 1’e düşmenin sebep ve müsebbipleri neden aranmıyor?

*

İzmir Büyükşehir Belediyesi herkesin İzmir Fuarı olarak bildiği Kültürpark’taki çocukların eğlence mekanı Lunapark’ı kaldırmaya karar vermiş. Karar da işletmeye tebliğ edilmiş. Coşkun Lunapark Yönetim Kurulu Başkanı Önder Coşkun çaresiz basın organlarına gönderdiği açıklama ile kararın geri çekilmesi yolunda destek istiyor. Bu gelişme bana Rahmetli Atalay Noyaner’in fuardaki “Maksim” ve “Akasyalar” gazinolarının dışarı çıkarılması olayını hatırlattı. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina idi. Piriştina kimseyi dinlemedi. Operasyonu yaptı. “İzmir’in Babası” Noyaner fuarı terk etmek zorunda kaldı. Bir müddet sonra da kendisini kaybettik. Allah rahmet eylesin. O gün yaşananlar bana bugünü hatırlattı. Korkarım lunaparkta da öyle olacak. Biz bu filmi görmüştük diyeceğiz. Dilerim olmaz.

***

Menemen'de 20 yılın üstünde belediye başkanlığı yapan Tahir Şahin, belediyenin namütenahi arazi ve gayrimenkullerini önce kendi kardeşinin başında bulunduğu Menemen Futbol Kulübü'ne cüz'i miktarlarla kiralıyor sonra da kulüp bu malları yüksek kiralarla başkalarının kullanımına sunuyordu. Yani belediyenin değil kulübün kasası zenginleşiyor, paraların nereye gittiğini de kimse soramıyordu. 20 kusur yılda lütfetti bir tek Gölet yaptı. Menemen'in Şahin döneminde görüp göreceği yatırım da o oldu. Belediye Binası ve Kültür Merkezi’ni ona Büyükşehir yapıverdi. Tahir Şahin tarih oldu, arada Serdar Aksoy'u saymazsanız, Menemen gerçek yatırımı Aydın Pehlivan döneminde gördü. "Tombala" ile geldi denilen Pehlivan, başta karayolu altgeçidi olmak üzere yaptığı yatırımlarla Menemenlilerin güvenini kazandı ve 31 Mart'ta AK Parti 5 belediyeden 4'ünü kaybederken o yüz akı oldu. Aydın Pehlivan şimdilerde muhalefet tarafından belediyenin mallarını satmakla suçlanıyor. Peki ben sormak istiyorum. Tahir Şahin derebeyi gibi davranırken nerede idiniz. Şimdi de muhalefete mensup belediyelerin de ellerindekini haraç mezat satmaya çalıştıklarına şahit oluyoruz. Son örnek Foça’daki Mersinaki Koyu. Yani kendinden olunca suspus ol, karşıdan olunca ortalığı ayağa kaldır. Olmuyor böyle beyler...