Otopark deyip geçmeyin.
Otopark, özellikle şehir merkezlerinde büyük sorun. Hele ki, büyük şehirlerde yaşıyorsanız başlı başına bir sorun. Genel olarak, resmi kurumlarımızın otoparkları da yetersiz....
Otopark deyip geçmeyin.
Otopark, özellikle şehir merkezlerinde büyük sorun. Hele ki, büyük şehirlerde yaşıyorsanız başlı başına bir sorun. Genel olarak, resmi kurumlarımızın otoparkları da yetersiz. Bazen boş bir arsa, yada boş bir arazinin otopark olarak kullanıldığı bir yere hiç tanımadığınız birine milyonluk aracınızın anahtarını bırakıp, arkanıza baka baka gitmek zorunda kalırsınız. Bazen arabanızı uygun bir yere bırakırsınız hiç tanımadığınız birisi gelir sizden otopark parası ister. Sen kimsin dersin. “Abi biz arabayı çizen eden olmasın diye koruyoruz” der. Yani dolaylı olarak, bize para vermezsen arabayı çizeriz der. Ya arabayı oradan alırsın. Ya da belli bir ücret vermek zorunda kalırsın. Ya da aracı zarar vermelerine göze alırsın.
Kamu kurumlarımız ya da özel işletmelerin bazılarında yeterli olmasa da, belli miktarda araç alabilen otoparklarımız var. Otoparkı olan kurumlarda çalışmak bile bir ayrıcalık.
İzmir’in en merkezi yerlerinden olan Basmane bölgesindeki İzmir Eğitim Diş Hastanesinin otoparkı da çalışanlar açısından önemli otoparklardan biri.
Tabi bu otopark yeni yapılmış olan bir otopark değil.
1979 yılında girişimlere başlanıp, 1983 yılında poliklinik olan, 1995 yılında 100 yataklı hastaneye dönüşen, eski şifa hastanesinin en az 30 yıldır kullandığı bir otopark. İzmir’in göbeğinde yaklaşık 170-180 araç park edilebilen demirlerden yapılmış güçlü sağlam bir yapı. Otoparkın bulunduğu yer, aynı zamanda bir afet durumunda personelin de toplanma alanı.
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden önce Şifa Hastanesi olarak kullanılan, darbe girişiminden sonra vakıflara devredilmesiyle birlikte, bugün İzmir Eğitim Diş Hastanesi olarak kullanılan hastanenin otoparkı,
Vakıflar Bölge Müdürlüğü, İzmir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 25.11.2015 tarih ve 3848 sayılı yazısını ilgi tutularak, 22.03.2023 tarihli yazıyla otoparkın acilen boşaltılması gerektiğini, hastane idaresine bildirilmiş ve yazıya istinaden otopark kapatıldı. Otoparkı kullanan çalışanlar perişan.
Tabi şunu belirtmekte yarar var. Otoparkın kapatılması için gerekçe geçerli bir gerekçeyse, ayakları yere basıyorsa elbette kabullenmek gerekir.
Ancak, yaklaşık 30 yıldır kullanılan bir otoparkın sit alanının üzerinde olduğunu, otoparkın bulunduğu bölgede tarihi kazı yapılacak gerekçesiyle ilgili bakanlıkların otoparkın acilen kullanıma kapatılması ve boşaltılmasını istemesini kabul etmek mümkün değil.
Bugün FETÖ diye adlandırılan, yapının hastanesinin, yaklaşık 30 yıldır kullandığı bu otoparkın sit alanı üzerine yapılmasına ve yıllarca kullanmasına göz yuman zamanın bürokratları ve bu gün kamu hizmeti veren İzmir Eğitim Diş Hastanesi çalışanlarına otoparkı acilen boşaltın diye kuruma yazı yazan bu günün bürokratlarına sormak lazım? Madem bu otopark sit alanı üzerindeyse, zamanında niye izin verdiniz ya da göz yumdunuz? Bir şekilde yapıldıysa bu gün devlet memurlarının kullandığında mı otoparkın kaldırılmasının gerektiği aklınıza geldi?
Bırakın personel kullansın.
Peki, depreme dayanıksız ve acilen boşaltılması ya da güçlendirme yapılması gereken hastanede kelle koltukta çalışan personellerimizin can güvenliğini düşünmeleri ve gerekli tedbirlerini almak öncelik olması gerekirken, otoparkla uğraşmak nasıl bir düşüncenin ürünüdür.
Otoparkı boşaltmak çalışanlara eziyetten başka bir şey değildir. Allah korusun bir depremde hastane binası yıkılabilir ama, otopark yıkılmaz.
Kültür Bakanlığı yetkililerimiz ülkemizin her bir köşesindeki tarihi eserleri çıkarmışta, sıra diş hastanesinin bahçesindeki eserlere mi gelmiş sormak gerek. Bana göre hastane oradayken orada kazı yapılması mümkün değil. Hatta imkansız. Yine de, belli bir tarih varsa, emin olun ki çalışanlar o gün bu otoparkı boşaltır.
Vatandaşlarımıza kaliteli hizmet veren, İzmir Eğitim Diş Hastanesi çalışanlarımıza otopark yüzünden eziyet etmenin gereği yok.
Hastanenin bulunduğu bölgenin güvenlik yönünden sıkıntılı olması, yapılmış olan bir otoparkın kullanılmasının engellenmesinin pek çok çalışanımızı zorda bırakacağını unutmamakta fayda var.
İnanıyoruz ki, İzmir İl Sağlık Müdürümüz Doç. Dr. M. Emre Erkuş ve İzmir Valimiz Sayın Yavuz Selim Köşger personelin otopark sorununu çözecektir.