' İnsanların parmak izleri neden farklıdır?’
‘Dünyada 1 dakikada neler oluyor?’,
‘Ateşimiz çıkınca neden üşürüz?’,

Bu üç sorunun tek bir ortak noktası var. O da merak. Meraklanmaya başlayıp sorular ardı ardına gelmeye başlayınca beynimizde neler olduğu, Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde ilk kez gözlemlendi.

  
İnsan beyninde taranan görüntülerinin meraklı bir kişide aktif olan arka ve ön bölgeleri, (Kaynak: Gottlieb Lab/Columbia Zuckerman Enstitüsü) 
Enstitünün baş araştırmacısı Prof. Dr. Jacqueline Gottlieb'a göre merakın derin biyolojik kökenleri var. Merakın birincil evrimsel faydası, insanın hayatta kalmasını sağlayan keşifler bir diğeri ise yaratıcılığı ortaya çıkaran sevinçler. 

Zorunluluktan kaynaklanan merak, bize rahatsızlık veren belirsizlik duygusunun giderilmesine, istek kaynaklı merak ise sevinçlere neden olur. Burada sevinç beynimiz için bir ödüldür. Kimse bize meraklı olduğumuz için aferin demez ya da para ödemez.  Biz iyi bir şey çıkacağı için meraklanırız.

'Meraklı olun, varsayımlardan, yargılardan kurtulun'.  Bir saniyenizi ayırın ve bu cümle üzerinde düşünün. Varsayımlardan kurtulduğunuz, yargılamaktan vazgeçtiğiniz, en meraklı olduğunuz ana gidin.  O anda nasıldınız? Neler hissettiniz?  Sevinçli misiniz?  O anda merak edip sorduğunuz sorularınızla neler değişti? Sesleri duyar gibiyim; ilişkiler, gerginlikler, öfkeler, alınmalar, kırılmalar... Siz bu listeyi daha da uzatabilirsiniz. 

Anlaşamadığımız veya anlayamadığımız kişiler hakkında sert yargılarda, varsayımlarda bulunmak, 'zaten o da öyle, hep öyle yapar', 'aptalın teki' demek aslında biraz kısa yol, biraz tembellik. Eğer tembellikten vazgeçip birkaç soru sorsak: 'Neden?' Niçin?' 'Nasıl?' diye, kim bilir neler farklı olur.

Peki, kendimizi merak ediyor muyuz?  Kendimize ilişkin varsayımlardan, yargılardan vazgeçmeye hazır mıyız? 'Ben böyleyim. Ne yapayım?' 'Kesinlikle ben yapamam.' 'Asla sevmem' demek yerine kendimize soru soruyor muyuz?

Şimdi, okumayı bırakıp, yine gözlerinizi kapatın. Bu kez kendinize, kendinizle ilgili bir soru sorun. İnanın, soru sormak için doğru zaman. Dikkatli olun, sorunuz doğru olsun. Çünkü doğru soru cevaptan daha önemlidir, cevabı soru belirler. Cevaplar da sizi özgürleştirir.  
İham olması için size birkaç önerim var:

•    Ben gerçekten ne istiyorum?
•    Kendimi en iyi hissettiğim zaman ne yapıyordum?
•    Hayatımın anlamı nedir?
•    En önemli 5 değerim nedir? 
•    Güçlü yanlarım nedir?
•    Hayatımın amacı nedir?
•    5 yıl sonra nerede olmak isterim?
•    'Hayır' diyebiliyor muyum?
•    Beni motive eden nedir?
•    5 yıl sonra nerede, nasıl kimlerle olmak isterim?

Siz soruları artırabilir, eksiltebilirsiniz. Önemli olan sizin kendinizi merak etmeniz ve kendinize sorular sormanız. Hatırlayın, sorular cevaplardan daha önemlidir ve cevaplar da gelecektir size. Yeter ki merak edin, farkında olun kendinizin. Çünkü daha özgür, daha mutlu, daha 'siz' olacaksınız.
Hiçbir zaman unutmayın, siz teksiniz, değerlisiniz ve önemlisiniz.
Kolay gelsin.

NOT: Yazının girişindeki soruları sormak benden cevaplamak da sizden. Tabii merak ettiyseniz!

www.ucuncuyas.com 

 [email protected]