2024’ün son aylarına girmeye başladık… Kavurucu yaz sıcakları, deniz, kum, güneş geride kaldı. Yazla vedalaştık. Sonbaharın ilk ayı olan eylül ayı geldi çattı. Eylül ayını her zaman çok severim. Havaların yavaş yavaş ılıklaşmasını, doğanın kendini sonbahara hazırlamasını, okulların açılmaya başlamasını ve çocuklardaki sevinçleri, hevesleri…

Her eylül, yeni bir sevinç demektir. Özellikle bu sene okula başlayacaklar için... Yeni bir ortam, yeni arkadaşlar, belki yeni bir okul, yeni dersler, yeni anılar biriktirmek demektir. 

Her eylül, okulların açılmasıyla beraber bilgi, beceri ve yeni davranışlar elde ederiz. Edindiğimiz kazanımlar, bizi hayatta bir üst mertebeye taşır. Her sene biraz daha büyür, olgunlaşırız. 

Her eylül, çocukların neşesini taşır. Çantasını sırtına takıp okula giden minikler, yaz boyu özlem duyduğu okul sıralarıyla, öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla hasret giderirler. 

Artık yaz geride kalmıştır. Yaz boyu sıcaktan dökülen boncuk boncuk terler yerini sınav geçmek, çalışmak, üretmek için dökülen terlere bırakır. 
Yeni bir senenin başlangıcı aslında tam olarak aralık ayı değildir. Çünkü her eylül, yeni bir senenin kapıyı çaldığını yavaş yavaş hissettir. Ay sonuna doğru ağaç dallarından süzülüp kendini yere bırakan sonbahar yaprakları bize kışın geleceğinin müjdesini de verir. 

Artık hiç kimse havanın ne kadar sıcak olduğundan eskisi kadar şikâyet etmez. İnce ceketler dolabımızda yerini almaya başlamıştır. Yazlıkların pabucu yavaş yavaş dama atılırken içimizi hüzün kaplasa da yeni bir mevsim aslında yeni umutlar da demektir. 

Evet, yanlış duymadınız! Yeni bir mevsim yeni umutlar demektir. Geçtiğimiz ayların analizi yapmak için en ideal zamanlardan biri serin, ılık eylül akşamlarıdır. Artık gözlerimizi kapatıp hafif hafif kendisini hissettiren rüzgâr eşliğinde, bu romantik mevsimde hayatımızı gözümüzün önünden film şeridi gibi geçirebilir, analizini yapabiliriz. 

Yapmak istediklerimizle ilgili yeni kararlar alıp, uygulamaya geçebilir, kendimizi motive edebiliriz. Yeni yılda yapmak istediklerimizi yavaş yavaş bir yerlere not edip, onları nasıl gerçekleştirebileceğimizle ilgili kendimize yollar arayabiliriz. 

Yeni yollar, yeni hayatlar demektir. İçinde bulunduğumuz duruma çözüm için yeni çırpınışlar demektir. İnsanı insan yapan da bu çırpınışlardır. Hepimiz hayatımıza verdiğimiz emekle doğru orantılı olarak bugünkü hayat koşullarımızı oluştururuz. Büyüklerimiz hep söylerler: emek olmadan yemek olmaz. 
O yüzden hoş geldin eylül! Sefalar getirdin. Sonbaharın bolluğunu, bereketini, romantikliğini, turuncunun mevsimini getirdin. Yeni kararlarımızı uygulayacak gücü bizlere vermeye geldin, biliyorum, yeni yılın ayak seslerini de yavaş yavaş getirdin.