“Vergi kutsaldır”

Ben demiyorum. Devletimiz diyor. Vergi dairelerinin duvarlarında koca puntolarla, insanın gözüne sokarcasına yazıyor. Sonra Sayın Bakanımız söylüyor, camilerde imamlarımız hutbe üstüne hutbe veriyor. Kutsal işte kardeşim.. Tanrı katında sevabı da büyük. Peki en çok kime kutsal? Bence asgari ücretliler cennetlik bi kere. Sonra emekliler.. İşçiler.. Memurlar. Tüm bordro mahkumları. Maaş daha eline geçmeden “şak” diye kesiliyor. Sevap hanene bir çentik daha atılıyor. Bir ay boyunca kuş kadar maaşlar yaşadıkların da sana kalıyor. Sen cennete gitmeyeceksin kim gidecek. Hadi yine iyisin. Bak yeni vergiler de geliyor. Yurt dışı çıkış harcı, kira gelirine stopaj, kuryelere peşin vergi, garson bahşişi .. (yalanlandı ama) İddialara göre son yılların en kapsamlı vergi paketi olacak. İçinden de senin payına elbet hatırı sayılır bir miktar düşer. Yine de son sözü Ankara söyleyecek. Bekleyip görelim. Ama bir şey ucuzsa bu memleket senin cenneti riske atmaz ben söyleyeyim kardeşim.

GELSİN ÖTV

LPG ucuz mu kaldı? Gelsin ÖTV. Çin arabaları sudan ucuz mu satılıyor? Hoop.. Yükselt hemen oranları. Telefonlar yurtdışında 3’te bir fiyatına mıymış? Yapıştır vergiyi. Az kazan, pahalı al. Devletimize canımız feda. Vergimizi elbette vereceğiz de yüreğimizi burkan devlet bankalarından milyon dolarlık kredi alanların, holdinglerin, koca bankaların bir kuruş vergi vermemeleri. Devletimiz tahakkuk eden verginin nerdeyse 3’te birini teşvik, af, uzlaşma vs. adı altında siliyor. Mesela bir inşaat şirketinin vergi borcu 36 kez, diğerinin 31, bir başkasının 19 kez silinir mi? Öyle ufak tefek değil ha! Bu rakamlar milyon dolarlık. Hani? Nerde kaldı vergide adalet? Uzlaşma deniyor. Devlet koca bankanın vergi borcunun yüzde 95’inden bir kalemde vazgeçiliyor. Ötekinin yüzde 100’ünü bırakıyor. Niye peki ? İstanbul’a gelip saç ektiren elin yabancısından, yattan, elmastan alınmayan vergi, çaydan, şekerden neden alınır? 4 kez MTV ödeyen vatandaşın, gübreye, mazota vergi ödeyen çiftçinin günahı ne? Bi de verginden kaçınanlar var. Onlar bizim hazinenin rakamlarında hiç görünmüyor bile. Direk yurtdışı. Devletimiz Bulgaristan’daki akrabalarını görmeye giden “Evlad-ı Fatihan’dan” harç alacağına, vizesiz, elini kolunu sallaya sallaya, kimliksiz gelen yabancı turistlerden kapıda 50-100 euro alsa olmaz mı? Memurun servisi ile yemek parası ile tasarruf edeceğine vazgeçtiği, affettiği vergileri toplasa olmaz mı? Neyse. Ben galiba işi çözdüm Sen canını boşa sıkma kardeşim. Vergi kutsal. Sevabı da büyük. Unutma! Bu dünyada çok çektin ama öteki dünyada bari cennetliksin