Bahar güneşi usul usul yükselirken, badem ağaçları çiçeklerini açmış adeta yazın gelişini müjdeliyordu. Tek şeritli asfat yolda ağır ağır ilerleyen otomobilin cızıltılı radyosunda müzik yayını bitmiş, her 60 dakikada bir tekrarlayan haberler başlamıştı. Tunus’ta Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) karargahını basan İsrail ajanları, örgütün iki numaralı ismi Halil El-Vezir’i yatağında uyurken öldürdü. El Vezir’in vücudunda 52 kurşun yarası olduğu açıklandı”
MOSSAD adını ilk kez 10’lu yaşlarımın hemen başında bu film sahnelerini andıran suikast ile duymuştum. Tunus’ta sahile gece yarısı botlarla çıkan MOSSAD ekibi, biri kadın kılığında iki ajanını FKÖ karargahının kapısına adres soran iki turist kılığında göndermiş, ajanlar korumayı kolayca öldürüp, içeri dalmışlardı. Sonrası malum. MOSSAD’ın özellikle Ortadoğu’da on binlerce ajanı, etkin bir istihbarat ağı hep oldu. Mesela Eli Kohen adını hiç duydunuz mu?
Kemal Emin Sabit takma adıyla Suriye’ye sızan siyonist ajan. Arapçayı aksansız konuşuyor, Arap kültürünü en ince detayına kadar biliyordu. 1962’de Şam’a yollanmıştı. Suriye siyaseti içinde öyle hızlı yükseldi ki kısa sürede Bakan Yardımcısı oldu. Hatta bir ara adı bakanlık için bile geçti. Suriye’nin Golan Tepeleri’ndeki askeri varlığı ile yakından ilgilenen Cohen, sık sık bölgeyi ziyaret ediyor, birlikler ve konumları hakkında detaylı bilgiler ediniyordu. Neredeyse her birlikteki mermi sayısına kadar hakimdi.
Bir gezisinde aklına dahice bir fikir geldi. “Askerlerimiz neden sıcağın altında duruyor, onlara hem kamuflaj olacak, hem de gölge yapacak ağaçlar dikelim” dedi. Proje için gerekli parayı kendi cebinden veren Cohen, gece yarısı ise evinin gizli bir bölmesine kurduğu telsiz istasyonundan şifreli mesajını yayınladı.
-
Ağaçların olduğu yerleri bombalayın.
Sonuç mu? Golan Tepeleri’nin işgal edilmesinde büyük rol oynadı.
HEP BAŞARDI MI?
1965 yılında yakalanan Cohen, Şam meydanında idam edildi. Mezarının yeri hala sır. Peki Cemal Abdül Nasır’ı bilir misiniz?. Mısır’ın efsane lideri. Arap milliyetçiliğinin sembol isimlerinden biri. Onun damadı bile MOSSAD çıktı. Adı Eşref Mervan’dı. 1973 Arap-İsrail savaşından önce Mısır Ordusu’nun SSCB ile yaptığı anlaşmalardan, taarruz planlarına her şeyi İsrailli yetkililere verdi. Savaş sonunda Mısır Cumhurbaşkanı Enver Esad’dan üstün hizmet madalyası bile aldı. Bugün hala tartışılıyor. Kahraman mı? Hain mi? Peki bu MOSSAD’ın her yaptığı iş başarılı mı? Yoo.. Tarihi fiyaskolarla dolu. Mesela 1954’de Mısır’da bir dizi bombalama eylemine giriştiler, kendi ajanlarını öldürdüler. 1973’te FKÖ liderlerinden Ebu Hasan’a Norveç’te suikast düzenlediler. Öldürdükleri adam Faslı bir garson çıktı. 1997’de Hamas’ın önemli isimlerinden Halid Meşal’e sokak ortasında zehir enjekte etmeye çalıştılar. Yakalandılar. Yani öyle uçup kaçtıkları filan yok. MİT özellikle son dönemde MOSSAD’ın Türkiye faaliyetlerini yakından takip ediyor. Sık sık ajanlarını enseliyor. Ancak Hizbullah’a karşı giriştikleri son çağrı cihazı operasyonu geleceğin savaşlarının bir ön versiyonu gibi. Gelelim asıl soruya. Sizce MOSSAD mı yaptı? Yoksa abisi de işin içinde mi?