“Ah be çocuk”
Ayağın yalın. Karnın yarı aç. Hala görüyorum gözlerindeki o korkuyu. Yüreğin tedirgin… Hissediyorum. Bak! Sen bile saymayı bıraktın kaç gecedir yıldızların altında uyuduğunu. Merak etme! Birazdan şafak sökecek, buz tutan parmakların bir bir ısınacak. Dikkat et çocuk. Beli belirsiz kıpırtılar var karanlık kuytularda. Kaldır kafanı. Uyuma. Sil gözlerinin önüne gelip dikilen hasreti. Duymuyor musun? Nerde kaldın diyor kader arkadaşların. Hepsi tek tek seni çağırıyor. Artık geri dönmek yok. Çok gençsin be çocuk. Bu yük için çok genç. Nasıl utandırırsın? Sana “Hey 15’li” diye türkü yakanları.
Nasıl yüzüstü bırakırsın? Avuçlarına kına saranları. Anaları. Bacıları. Sevdalıları. “Vatan; Namus” .. “Namus Vatan”.. Geri bayrak.. Gerisi toprak.
…..
Sanma esen bir rüzgar alıp gitti adını.
Sanma bir millet unuttu yaptıklarını.
Sen Türklüğün dününde, bugününde ve yarınında saklısın.
Yine de çok gençtin be çocuk. Çok genç.
…
Aldırma sen bu devirde yaşıtlarının yaptıklarına. Yaşı 17’miş. Suç kaydı 70. Cezası da 149 yıl 200 ay. Vay Vay vay. O daha ne ki be çocuk. Hadi el artıralım. Yer: Çayırova: Yaş: 17 Suç kaydı:173. Şaşırma hiç. Bu devir böyle. Bir de şuna bak. Yer İstanbul. Yaş:13. Suç kaydı tam 836. Devlete göre bu çocuk yaşadığı 4 bin 745 günün 836’sında suç işlemiş. Ortalama her 5.6 günde bir karakolda, polis abilerinin karşısında. Herhalde bi selam verip çıkıyor. Neyse ki devlet işini sağlama bağlamış test yapmış çocuğun kemik yaşının 17 çıkmış. Ortalama düşecek yani.. Sevinelim mi? Üzülelim mi? Bilemedim. Ne susuyorsun be çocuk. Hadi bir şeyler söylesene. Ben o yaşlarda Arıburnu’nda, Conkbayırı’ndaydım desene! Susma. Bu utanç senin değil ki. 15’inde gelecek nesilleri için sen canını ortaya koyarken; 100 kusur sene sonra organize çetelerin elinde suç makinesine dönüştürülen yaşıtların İstanbul’un ortasında kadın polisimizin silahını kapıp, gencecik bir kızımızı şehit ediyor. Elbette yargı sisteminde hatalar var.. Elbette yasalarda eksikler de var. Sanki senin zamanında yok muydu be çocuk? Eğitim ailede başlamaz mı? 5-6 çocuk doğurup sokağa salmak sence ana-babalık mıdır? Ahlak, Onur, Vatan, Şeref gibi yüce değerleri öğretmeyen, ufacık Şirin’leri dilendirip eve para getir de nasıl getirirsen getir diyenler gerçek ana baba mıdır? Olup bitende hiç suçları, kabahatleri yok mudur? Şayet varsa vasisi oldukları çocuklarının işledikleri suçların cezalarına da ortak olmaları gerekmez mi? Ah be çocuk.. Konuşsana! Siz bu hale bu memleketi nasıl getirdiniz desene.