Gidecek kadar kötü olmayan ama kalacak kadarda iyi olmayan bir ilişki içindeyseniz; sıklıkla kişi kendine şu soruyu sorarken bulur. Gitmeli miyim, kalmalı mıyım?
İlişkide yaşanan bu süreç bir tür kararsızlık olup hem kişinin kendisini ruhsal olarak çok yorgun hissetmesine hem de partnerine karşı sergilediği tutarsız davranışlardan dolayı partnerinin kafasının karışmasına neden olduğu zor bir süreçtir.
Böyle bir süreç kişiyi adeta çıkmaza sokar. İlişkisinde kararsızlık yaşayan kişiler üç ciddi sorunla karşı karşıya kalırlar:
- Bu ilişkide gerçekten kendimi seçilmiş hissediyor muyum?
- İçinde bulunduğum ilişki benim ilişkisel ihtiyaçlarımı gerçekten karşılıyor mu?
- Bu ilişkiye gerçekten devam etmek istiyor muyum?
CİDDİ RİSK
Bu durumda kalmanın da, gitmenin de belli riskler taşıdığını söylemekte fayda var özellikle kişi bir evlilik kurumu içinde bu kararsızlığı yaşıyorsa durum çok ciddi risklerde taşıyacağını unutmayalım. Kalmakta belli riskler oluşturacak gitmekte evet ama siz hangi riskleri taşımaya gönüllüsünüz?
Eğer ilişkinizde duygusal, cinsel ya da fiziksel bir istismar gerçeği varsa bu durumda kişi kendi özgüvenini ve özsaygısını kaybetmiş olacağı için bu olumsuz travmatik deneyimleri yaşayan kişilerin o ilişkiye bağımlılık geliştirmiş olması muhtemel olduğu için gitmek istesede gitmesinin çok zor olduğunu, bu durumda kendisine profesyonel bir destek almasının iyi olacağını düşünüyorum. Bu kişilerin ilk etapta baş etmesi gereken şey travmanın üzerindeki olumsuz etkileri ile mücadele etmektir.
Yukardaki durumların dışında yaşayanan kararsızlıkta kişi zaman zaman partnerine olumsuz hisler yaşadığında çekilme; olumsuz hisler yaşadığında uzaklaşma hissi hisseder. Bu itme-çekme enerjisi kişiyi kararsızlığın içine iyice sokar. Kararsızlık hem düşüncede hem duyguda hemde davranışlarda kendini gösterir.
FARKINDALIK
Yaşanılan kararsızlık, aslında ilişkiye dair yaşanan bir öz farkındalıktır diyebiliriz. Burada bu durumu yaşayan kişinin sıklıkla kendisine "ben ne yaşıyorum?" sorusunu sorması faydalı olacaktır. Yaşadığınız şey bireysel bir sıkıntı mı ilişkisel bir sıkıntı mı? Bu soruyu kendinize sorun. Bazen bireysel olarak yaşadığımız bunalımların nedenini ilişkimizde görebiliyoruz. Kişi böyle bir durumda kendini sürekli içerden ilişkisine karşı olumsuz düşüncelerle doldurup kendisini iyice o ilişkiden soğutabilir. Bu ilişkide kendinizi değerli hissediyor musunuz? Değersiz hissediyorsanız bu hissi pekiştiren şey partnerinizin davranışları mı gerçekten? Bu soruyu kendinize sorun ve cevabını içtenlikle verin.
Bu soruları kendinize sordunuz ve sonuç olarak kararsızlığınız ilişkisel olduğuna karar verdiyseniz; ilişkideki itme-çekme durumunun partnerinizle yaşadığınız etkileşim gerçeğine odaklanarak çözmeye çalışın. Partnerinizle konuşmalarınızda kendinizi sürekli savunma yaparken mi buluyorsunuz? Sizi kendinizle ilgili sıkışmış hissettiren şey size yaşattığı değersizlik duygusu mu? Çok mu eleştiriliyor, duygusal olarak çok mu pataklanıyor sunuz?
Eğer yaşadığınız şey gerçekten ilişkisel bir kararsızlıksa; partnerinizle sizi etkili bir konuşma yapmanızı engellerin ne olduğunu görün. Bu engeller aşılacak engeller mi? Bu ilişkiye hala yatrım yapmak istiyor musunuz? Daha farklı ne yaparsanız istediğniz sonucu alırsınız?
Evet bu üç soru önemli ve cevapları size doğru karar vermeye götürecek önemli bir süreç olacaktır.