İnşaat, jeoloji, jeofizik ve mimarlık bölümlerinden, alanlarda uzman isimlerden oluşan İTÜ’lü bilim insanları, Türkiye’yi yasa boğan depremin yaşandığı şehirlerde gruplar halinde inceleme ve gözlemler...
İnşaat, jeoloji, jeofizik ve mimarlık bölümlerinden, alanlarda uzman isimlerden oluşan İTÜ’lü bilim insanları, Türkiye’yi yasa boğan depremin yaşandığı şehirlerde gruplar halinde inceleme ve gözlemlerde bulundu
Kahramanmaraş (Pazarcık-Türkoğlu-Elbistan/Nurhak-Çardak), Hatay(Kırıkhan) Depremleri Ön İnceleme Raporu:
Türkiye saati ile 04.17’de ve 13.24’te merkez üssü Pazarcık (Kahramanmaraş) ve Elbistan olan iki deprem (Mw 7,8 ve Mw 7,7) meydana gelmiştir. Bu depremlerin sonucu çok geniş bir alanda (Kahramanmaraş) uydu görüntülerinde yüzey kırığı haritalanmıştır. Arazide fayın belirli kesimlerde yüzey kırığı gözlenmektedir.
Fayın sekmeli yapısı ve izi, arazide bilinen hatlara yakın olmakla birlikte, morfolojik olarak Çardak Fayı’nda sırtlar ve yamaçlardan ilerlediği görülmektedir. Bu depremin arazi izleri ve yüzey kırık haritası yepyeni bilgiler içermektedir. Birbiri ile ilişkili segmentlerin atım dağılımı, bölgede aynı anda Amanos Segmenti’nin2, Çardak Fayı’nın 2, Pazarcık Segmenti’nin 1, Gölbaşı Segmenti’nin 1 bağımsız depremle aynı anda kırıldığını düşündürmektedir. Diğer dikkat çekici bir unsur Türkiye aktif fay haritası ile yüzey kırıklar birbirlerini üzerlememekte ve farklı alanlardan geçmektedir.
Kahramanmaraş ve Adıyaman ilinde enkaz halindeki binaların büyük çoğunluğunun ilk katlarının ya tamamen veya kısmen kat mekanizma durumuna gelerek tüm katların üst üste sandviç şeklinde ya da yan tarafa doğru toptan veya kısmen dönerek göçme durumlarının oluştuğ temel sistemi özelliklerine bağlı zemine batarak ya binanın tamamı yana yatarak ya da kısmen sıvılaşanu görülmüştür. Hatay-Antakya ve Adıyaman-Gölbaşı gibi bölgelerde zemin sıvılaşması etkisiyle binaların zemine batarak eğik vaziyette göçtüğü de görülmüştür.
6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizin doğusunda gerçekleşen ve toplam on ilimizi etkileyen deprem felaketi hepimizi derinden etkiledi. Depremlerin hemen ardından, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri bölgede incelemeler yapmak üzere yola çıktılar. İnşaat mühendisliği, jeoloji mühendisliği, jeofizik mühendisliği, mimarlık gibi alanlardaki uzman isimlerden oluşan İTÜ’lü bilim insanları, gruplar halinde bölgedeki şehirlerde inceleme ve gözlemlerde bulundular.
Prof. Dr. Serdar Akyüz, Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Prof. Dr. Gürsel Sunal, Doç. Dr. Cengiz Zabcı, Dr. Ufuk Tarı, Dr. Öğretim Üyesi Gülsen Uçarkuş, Dr. Öğretim Üyesi Taylan Sancar (Munzur Üni.), Dr. Mehmet Köküm (Fırat Üni.), Dr. Nurettin Yakupoğlu, Havva Neslihan Kiray, Erdem Kırkan, Asen Sabuncu, Murat Şahin incelemelerde bulunduktan ön incelemne raporunu tanzim ettiler. Geleceğe ışı tutacak, olası depremlerin zayiatı ve hasarı en düşük seviyede olması için soruna bilimsel çözüm öneri sundular. Kendilerine şükranlarımızı sunarız.
Öneriler:
Deprem bölgesinde altyapı hizmetlerinin yürütülmesinde görev alacak personel, araç, malzeme ve ekipman bileşenlerinin koordinasyonu oldukça önemlidir. Genellikle, deprem bölgesinde iletişim, enerji ve ulaşım konusunda yaşanan sorunların en hızlı şekilde çözülerek yeniden işler hale gelmesi gerekmektedir.
Depremin etkilediği bölgede bulunan altyapıda meydana gelen afet kaynaklı sorunların giderilmesine ve bu altyapının depreme dayanıklı hale getirilmesine yönelik çözüm önerileri kısa, orta ve uzun vadeli olmak üzere üç farklı başlık altında toplanabilir;
Kısa vadeli çözüm önerileri:
Kısa vadeli öneriler, deprem bölgesinde en hızlı biçimde çözülmesi gereken sorunlara yönelik maddeleri içermektedir. Bu çözüm önerileri özellikle bölgedeki kişilerin sağlığını korumaya ve çevre güvenliğini sağlamaya yöneliktir.
• Afet bölgesinde bulunan ve ağır hasar alan Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’a komşu illerde bulunan su kanalizasyon idarelerinin (SUKİ) teknik destek sağlaması.
• Teknik ve deneyimli personel kapasitesi yüksek büyükşehir SUKİ’lerinin deprem bölgesindeki çalışmalara aktif olarak katılması ve bu çalışmaları yürütmesi.
• Sağlanan dış desteklerle deprem bölgesinde bulunan içme suyu arıtma tesislerinin hasar tespitinin yapılması ve derhal işler hale getirilmesi.
• Su ve atıksu altyapısının yeniden işler hale getirme sürecini hızlandırmak için telemetri, coğrafi bilgi sistemleri (CBS) gibi uygulamalardan faydalanılması ve kolay tamir edilebilen bölgelere öncelik verilmesi.
• İçme suyu arıtma tesisleri, kuyular vb. su sağlayan mühendislik yapılarından şehre su sağlayan ana iletim hatlarının (isale) öncelikli olarak tamir edilmesi.
• Ana hatlardan sağlanan suyun vidanjörler yardımıyla, kurulacak mahalle çeşmeleri benzeri yapılara aktarılarak depremden etkilenen kişilere su temin edilmesi.
• Bölgede kurulacak çadır ve konteyner kentlere yine vidanjörler vasıtasıyla kullanım suyu aktarılması ve depolanması.
• Depolardan sağlanacak suyun kullanım suyu olarak değerlendirilmesinden önce klor tableti, çamaşır suyu vb. dezenfektan maddelerin uygun şekilde ilavesi ile güvenli hale getirilmesi.
• Kısa vadede kullanım suyu ve içme suyunun ayrıştırılarak olası risklerin önüne geçilmesi.
• Bölgede yer alan atıksu arıtma tesislerinin ivedilikle işler hale getirilmesi.
• Kurulacak konteyner ve çadır kentlerde bulunan kişi sayısı göz önünde bulundurularak içme/kullanım su ihtiyacı ve atıksu oluşumunun tespit/tahmin edilmesi.
• Kurulacak olan konteyner ve çadır kentlerde oluşacak atıksuların biriktirilmesi için foseptik çukurların açılması veya uygun hacimli foseptik tankların bölgeye yerleştirilmesi. Bu çukurların geçici yerleşim alanlarında bulunan kişilerin sağlık ve güvenliği gözetilerek uygun mühendislik yapıları olarak düzenlenmesi.
• Atıksuların toplanarak arıtma tesisine aktarıldığı ana hatların öncelikli olarak tamir edilerek devreye alınması. Mobil tuvaletlerde ve kurulacak konteyner ve çadır kentlerde oluşacak atıksuların vidanjörler alınması. Mobil tuvaletlerde ve kurulacak konteyner ve çadır kentlerde oluşacak atıksuların vidanjörler vasıtasıyla toplanarak bu ana hatlara iletiminin sağlanması.
• Atıksuların toplanması ve içme/kullanım suyunun dağıtılmasına yönelik dağıtım/toplama rotalarının optimize edilerek oluşacak trafiğin en aza indirilmesi ve günlük gerekli ihtiyacın en kısa sürede karşılanması.
• Bölgede özellikle yağmur suyunun toplanması ve yeniden kullanımına yönelik sistemlerin yaygın hale getirilmesi
• Salgın hastalıkların önüne geçmek ve halk sağlığını korumak amacıyla kullanım/içme suyu, seyyar tuvaletlerin kullanımı gibi hususlarda kişileri bilinçlendirmek amacıyla el broşürleri hazırlanarak çadır/ konteyner kentlere dağıtılması.
• Enkaz kaldırma çalışmaları tamamlanana kadar arama-kurtarma birimleri ile koordine olunarak riskli bölgelere şebekeden su verilmemesi.
Orta vadeli çözüm önerileri:
• Deprem bölgelerinde bulunan su temini ve atıksu uzaklaştırılması sağlayan terfi istasyonları ve su/atıksu arıtma tesislerinin deprem anında ve sonrasında devre dışı kalmaması için yedek güç kaynaklarının hazır bulundurulması.
• Deprem bölgelerinde bulunan altyapının yapısal bütünlüğünün denetlenerek gerekli iyileştirmelerin yapılması ve depreme dayanıklı hale getirilmesi.
• Deprem bölgelerinde atıksu arıtma tesislerinin geçici olarak devre dışı kalması durumunda, arıtılmamış atıksuyun depolanması amacıyla derin depolama ünitelerinin/tünellerinin tasarlanması.
• Deprem sonrasında çadır ve konteyner kentlerin kurulacağı geçici konaklama alanlarına bu bölgelerde konaklaması planlanan insan sayısı göz önünde bulundurularak gerekli altyapının inşa edilmesi. Örneğin; deprem bölgelerinde bulunan toplanma alanlarında depreme dayanıklı bölgesel yeraltı su depoları oluşturularak, deprem sonrasında oluşacak acil su ihtiyacının bu depolardan karşılanması, bu depoların periyodik bakım onarım ve denetlemelerinin uygun biçimde yürütülmesi.
• Geçici konaklama alanlarına deprem öncesinde foseptik tanklar ve tuvaletler yerleştirilmesi, acil durumlarda kullanılmak üzere bu yapıların altyapısının hazır hale getirilmesi.
• Deprem bölgelerindeki altyapıda kullanılacak malzemelerin depreme dayanımı yüksek malzemelerden oluşması gerekmektedir. Depreme dayanıklı boru malzemeleri olarak; mukavemetli sfero döküm borular (ERDIP), yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) borular, özel tasarım kaynaklı çelik borular, depreme dayanıklı düktil döküm borular tercih edilmesi. Büyük yer değiştirme emilimi olan ERDIP borularının ve LDAPS ünitelerinden oluşan boru hattı sistemlerinin, özellikle büyük yer değiştirme potansiyeli olan alanlarda tercih edilmesi.
• Körük tipi genleşme derzleri, GX tipi derzler gibi esnek derz sistemlerinin kullanılması.
Uzun vadeli çözüm önerileri:
• Sismik esnek boru sistemleri için standart oluşturulması.
• Deprem bölgelerinde su şebekeleri tasarlanırken deprem anında yaşanacak ek su ihtiyacı göz önünde bulundurularak ilave su temin noktalarının oluşturulması, daha geniş boruların kullanımı gibi önlemlerin alınması.
• Deprem bölgelerinde deprem öncesi, deprem sonrası ve yeniden inşa süreçlerine dair ayrıntılı planları içerecek şekilde depreme dayanıklı altyapı tasarım prosedürünün oluşturulması
• Deprem bölgelerine inşa edilecek altyapının güvenliğinde sıvılaşmanın kritik rol oynaması, dolayısıyla altyapı tasarım ve inşasında zemin özelliklerinin dikkate alınması.
• Ülke genelinde şebeke ve atıksu altyapısının yapısal bütünlüklerinin tespit edilmesi, deprem durumunda oluşacak stres koşulları altında altyapıda meydana gelecek deformasyonlara yönelik ön çalışmaların yapılması ve gerekli bakım-onarımların sağlanması.
• Deprem sonrasında temiz suya ulaşım, tuvalet ve hijyen ihtiyacına yönelik tedbirlerin afet yöntemi kapsamında toplumsal eğitimin bir parçası haline getirilmesi.
• Özellikle deprem bölgelerinde bulunan SUKİ’lerin veya belediyelerin depremle mücadele yol haritası oluşturarak kısa, orta ve uzun vadeli planlarını hazırlaması.
• Birden fazla ilin etkilendiği bölgesel bazda meydana gelecek depremlerde bölgedeki SUKİ’lerin birbiri ile ne şekilde koordine olacağına dair ortak çalışmalar yürütmesi gerektiğinin belirlenmesi.
• Altyapı risk haritalarının çıkarılarak depreme karşı hassas bölgelerin tespit edilmesi.
• Altyapının dayanıklı hale getirilmesi amacıyla boru hatlarının, su/atıksu arıtma tesislerinin ileri teknoloji ile entegrasyonunun sağlanması.
• SUKİ ve belediyelerin bünyesinde afet biriminin oluşturulması
• Su ve atıksu altyapıları ve su/atıksu arıtma tesisleri özelinde afet ve acil durum programının oluşturularak detaylı
Sonuçlar:
Deprem bölgesinde altyapı hizmetlerinin yürütülmesinde görev alacak personel, araç, malzeme ve ekipman bileşenlerinin koordinasyonu oldukça önemlidir. Genellikle, deprem bölgesinde iletişim, enerji ve ulaşım konusunda yaşanan sorunların en hızlı şekilde çözülerek yeniden işler hale gelmesi gerekmektedir. Altyapı sorunlarının yeniden işler hale gelmesi için gerekli çözümler kısa, orta ve uzun vadede olacak şekilde sınıflandırılarak planlanmalı ve uygulanmalıdır.
Kısa vadede, özellikle çevre illerdeki SUKİ teknik ekiplerinin iyileştirme çalışmalarına katılması ve mevcut şebeke ve kanalizasyon altyapılarındaki hasar tespit çalışmalarının tamamlanması gerekmektedir. Orta vadeli çözüm için çadır kentler gibi geçici konaklama alanlarında, atıksuların toplanması için foseptik alanlarının oluşturulması gerekmektedir. Uzun vadeli çözümlerde ise gelecekteki depremlerde en az hasar alacak dayanıklı altyapıların tasarlanıp inşa edilmesi gerekmektedir.
KAYNAK: İTÜ
Bülent Özgen