Geçtiğimiz Pazar yaşadığımız yerel seçimler, ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Buna en çok şaşıran ve sevinen vatandaş değil, siyasetçiler oldu. Ne CHP ne de AK Parti bu sonuçları beklemiyordu. Cumhur İttifakı; İstanbul’da Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu’nu, Ankara’da da Turgut Altınok ile, Mansur Yavaş’ı devirecek, İzmir’de de Hamza Dağ ile, Cemil Tugay karşısında galip gelecekti. CHP ise, bu üç ilde kendinden emin gibi görünüyor, ama yine de tedirgin davranıyordu.
Atalarımız, “Evdeki hesap çarşıya uymadı” derler. İşte tam da böyle bir sonuç yaşandı. Seçimin kazananı CHP, kaybedeni de AK Parti oldu. Son dönemde Özgür Özel ile “değişim” diyen altı oklu parti, ittifak olmadan başarılı sonuçlar elde etti. Bu durum Özgür Özel’e ve CHP’ye Türk halkının verdiği büyük bir şanstır. Bu şans, 2028’e kadar iyi değerlendirilecek olursa iktidar olmak işten bile değildir.
Bunu biraz açalım. Evet CHP kazandı ama, bunun altında yatan nedenler var. Bir kere seçmen AK Parti’yi sandıkta cezalandırmıştır. Ekonomik krize ve bunun sebep olduğu geçim sıkıntısına rağmen 2023 Genel Seçimlerinde iktidar partisine verilen şans, iyi değerlendirilemeyince, yerel seçim hüsranı geldi. Ayrıca 23 yıldır iktidarda olan AK Parti’nin kendi içindeki kırılmaların da etkisi bunda büyüktür.
CHP, tüm bunları iyi kritik etmelidir. İzmir’den örnek verecek olursak, başta Büyükşehir’de olmak üzere kazandığı 28 ilçede tam bir hizmet ve toparlanma, imar atağı başlatmalıdır. 8’i kadın başkan olmak üzere 20 belediye başkanının bir dakika bile oturacak zamanı olmamalıdır. Seçim döneminde verilen sözler yüzde 90 tutulmalıdır. Asla mazeret aranmamalı, arkasına sığınılmamalıdır. Öncelik çiçek-böcek olmamalıdır.
İzmir ve ilçelerinin önemli sorunları vardır. Depreme dirençli bir kent için kentsel dönüşüm başarılmalıdır. Körfez temizlenmeli, koku mutlaka önlenmelidir. Kentin trafiği battı-çıktılarla ve ikinci bir çevre yolu ile rahatlatılmalıdır. Otopark sorununa yeni yeraltı otoparkları ile çözüm bulunmalıdır. Özellikle yol altyapısı dayanıklı asfalt serilerek yenilenmelidir. Her yağmurda şehrin göl olmasının önüne geçilmelidir. Çöp ve atıksu sorunu kökten çözülmelidir. Toplu ulaşımda bir devrime ihtiyaç vardır.
Bir kez daha tekrarlamak istiyorum. CHP’li başkanların, bir dakika bile zaman kaybetme lüksü yoktur. Çalışan ve kentinin sorunlarını çözen başkan hem kendisi için ikinci bir dönemi garantilerken, partilerinin de iktidar şansını artıracaktır. Ayrıca, “İktidar bizi engelliyor” mazeretinin arkasına sığınılmamalı, engellenilse bile bunu aşmanın yolları aranmalıdır. Halk bunu takdir edecektir.
AK Partiye gelince. Seçmen hem ülke genelinde hem de İzmir’de iktidar partisine büyük bir ders vermiştir. İstanbul, Ankara’yı neredeyse garanti gören, İzmir’i ise almaya yakın hissine kapılan AK Parti tabiri caizse hüsrana uğramıştır. İzmir’de 2014’de 7 belediyeye sahipken, 2019’da 5’e düşmüş, bu seçimde kur’a çekilerek kazanılan Menemen Belediyesi’ni elinde ancak tutabilmiştir. Menemen’de Vekil Başkan Aydın Pehlivan’ın 2,5 yılda yaptığı yatırımlar kim ne derse desin kazanmasında büyük pay sahibidir. Bu da kaybeden AK Partili başkanlara ve o başkanları hizmete yönlendirmekte geç kalan yöneticilere ders olmalıdır.
Birkaç çift laf da diğerleri için edelim. İYİ Parti’de yola başından beri yalnız çıkan Büyükşehir adayı Ümit Özlale, elinden geleni yapmıştır. Partisindeki kırılmalar onun şansını yok derecede azaltmıştır. Medeni cesaretinden dolayı Sayın Özlale’yi kutluyor ve başarılar diliyorum.
Kutladığım bir isim daha var ki, o da Demokrat Parti’den Ödemiş Belediye Başkanlığına aday olan gazeteci meslektaşımız Dilek Acar Güleç. Bir anda kendini siyaset arenasında bulan Dilek Hanım, kampanyası boyunca değme siyasetçilere taş çıkarttı, ama maalesef kazanamadı. Bence burada bırakmamalı siyasete devam etmeli.