Genç yazar Kavin İnci Geçkil, art ardına yayımlanan roman, kişisel gelişim ve öykü kitaplarının serüvenini anlattı. Geçkil, yaşadıklarının kendisinde kalmaması gerektiği görüyünde olduğunu söyledi
“İçimdeki Fırtınam” Roman), “Kendine Güven” (Kişisel Gelişim) ve “Hâr” (Öykü) adlı eserleri Kitap Müptelası yayınlarından çıkan genç yazar Kavin İnci Geçkil, yazarlık hayalinin nasıl gerçek olduğunu kaydetti. Geçkil, “Çocukluk hayalim diyebilirim. Her yaşıtım gibi okumayı hemen öğrenen tayfadan maalesef olamadım. Okumayı geç öğrenip kitaplara geç sarılan biriyim! Sanırım biraz da bu beni tetiklemiş olabilir. Şu anda kitaplarıma baktığımda gelen yorumlar olumlu-olumsuz hepsi oluyor. Hepsine saygı duyuyor ve beraberinde kendimi daha nasıl düzeltebilir, gelişimime bilgi olarak neler katabilirim diye araştırma içerisinde oluyorum” dedi.
Elimde üç kitabınız var. Öykü, roman ve kişisel gelişim. Üç kitabın ardı ardına basıldığını görüyorum. Ayrı türlerde ama aynı zamanda basılan üç eserin arka planda özel bir hikayesi olduğunu düşünüyorum. Anlatır mısınız?
Aslında iki kitabım arka arkaya oldu. İçimdeki Fırtınam kitabım daha önce farklı bir yayınevindeydi. Şu anki basımı ikinci basım ve yeni yüzü aslında kitabın ön kapağına ikinci basım yazma konusunda yayınevim ile konuşup belirtmeme kararı aldık. Diğer iki kitabım ise Har kitabım, İçimdeki Fırtınam kitabından önce planladığım bir durumdu ama benim dışımda gerçekleşen gelen teklif ve tavsiyeler üzerine onu bir sonra ki basım için bırakmaya karar aldım. Diğer kitabım ise kişisel gelişim üzerine oldu. Yaşamımda aldığım eğitimler ve beraberinde hayatıma uyguladığım olumlu dönüşlerimi görünce neden bundan başkaları da faydalanmasın ki? diye düşünerek, biraz da üretme, yazmayı da sevdiğim için de kalemi alıp yazıya dökmeye başladım.
Özgeçmişinizden 30'una yakın olduğunuzu okuyorum. Bir alanda üretmek yerine neden üç ayrı türde yazmayı tercih ettiniz?
Biz yazarların sürekli gözlem, dinleme, biriktirme yapma yöntemi olduğunu düşünüyor ve bunu uyguluyorum. Bu yüzden her türden yazmaya açık biri olmayı planlıyorum.
KİTAPLARA GEÇ SARILDIM
"Yazarlık hayaliyle büyüdü"ğünüzü yine hayat hikayenizden okuyorum. Kitaplarınız şimdi basılıyor ve düzeyini bilmiyorum ilgi görüyor. Şimdi ne hissediyorsunuz?
Çocukluk hayalim diyebilirim. Her yaşıtım gibi okumayı hemen öğrenen tayfadan maalesef olamadım. Okumayı geç öğrenip kitaplara geç sarılan biriyim! Sanırım biraz da bu beni tetiklemiş olabilir. Daha yolum uzun amma velakin küçük bir kız çocuğunun kendi ayaklarının üzerinde durup bu hayalini gerçekleştirmesi mutluluk ötesi bir şey diyebilirim.
-"İçimdeki Fırtınam" adlı romanınızda bir kadının çok zorlu bir mücadelesini okuyoruz. Kadın kahramanın duygusu neredeyse atomlarına ayrılarak anlatılıyor. Etrafındaki karakterleri neden bu denli pasif tutmayı ve kadın kahramanın gözünden anlatmayı tercih ettiniz?
Aslı karakteri çok zorladı beni içsel olarak da yazarken zorlandım. Yaşamını fazla değiştirmeden gayretle anlatmaya çalıştım. Bastırılmış ya da bastırılma mecburiyetinde kalan kadınlarımızın aslında ne duygular yaşadığını anlatmaya gayret ettim. Zihninde geçen düşünleri olumlu-olumsuz yaşadığı her şeyi verdiği mücadelesini anlattım. Burada aslında Aslı’nın kendiyle yüzleşmesini sağlamış olabilirim. Kitapta Aslı ismini verdik ama gerçek hayatta ismi farklı tabi… Toplum olarak kadınları ne kadar pasif tuttuğumuzu aslında kadın isterse pasif olmayacağını anlatmaya gayret ettim.
KADINLARIN MÜCADELESİ
Kadının zorluklara karşı tutumu agresif değil. Sadece eşinden sevgi bekliyor. Bu beklenti onun zaafı değil mi? Onu bu hayata mahkûm eden...
Aslında bu hayatta zaaflarımız sınavımız değil mi? Her eş eşinden ilgi, sevgi bekler. Beklemem demeyen yoktur diye düşünüyorum. Eşini çocuklarını seven bir Aslı var. Aslı zorlu mücadelesine rağmen yuvasını terk etmeyen ve mücadele eden kadınlarımızdan biridir. Bir evi veya evliliği bitirmek 5 dakika amma velakin o yuvayı, evliliği ayakta tutmak kolay değildir. Bir insan gerçekten seviyor istiyorsa emek, çaba, gayret ve en önemlisi sabrını gösteriyor. Aslı da öyle biri diyebilirim.
ZORLUK VE AYDINLIK
Romanın dilinin epeyce ilginç bir sürükleyici yönü ve karamsarlığı var. Sonlardaki ışıklı hali saymazsak...Bu işleyiş sizi yormadı mı?
Çok yordu. Yazmak kolay diyorlar ama birde gelip bizim penceremizden bakıp yazsınlar bakalım nasıl oluyormuş? Her zorluğun muhakkak vardır bir aydınlığı…
Roman konusunda önünüzde bir çalışma var mı? Bu biraz sürpriz ucu açık bir şey aslında zaten ilk kitapta ucu açık bıraktım. Okurlarımın ne denli merak edip etmeyeceğini öğrenmek ve ona göre karar vermeyi düşünüyorum.
İçimdeki Fırtınam romanından bir bölüm…
“ Bazen kelimeleri yazarken bile Sükûnet ile kapışırız.”
Yaşam ile Ölüm Arasındaki Beş Saniye
“ Ölümün kolay, yaşamın zor olduğunu söylerler.
Yaşamadan, neyin zor neyin kolay olduğunu bilemezsin.”
Kavin İnci Geçkil Kimdir?
16 Kasım 1995 doğumlu, aslen Siverekli olan İnci Geçkil, ailesi ile birlikte Diyarbakır’da yaşıyor. Yazarlık hayaliyle büyüdü. Önüne çıkan engellere rağmen yazarlıktan vazgeçmedi ve yazarlık yolunda emin adımlarla ilerliyor. Edebiyat ortamlarında, gazete ve antolojilerde yazıları yayımlandı, mahallî gazetelerde köşe yazarlığı yapmakta.
İçimdeki Fırtınam
Uyumu korumak ve çatışmadan kaçmak adına her şeyi alttan alan, ne yaparsa
yapsın kabul eden konumdaydım. Bir süre sonra kendi kendime dedim ki: “Ben
yapıcıyım, iyimserim ama neden hiçbir şey düzelmiyor?”
Bedenim ve ruhum bunu hak etmedi, biliyorum. Çok seven benliğim, sevgisinin
hiçbir karşılığını alamamış, üzerine bir de ihanette uğramıştı. Bunu kabullenmek, sindirmek, kelimelere dökmek kadar kolay değildi.
“Ah, keşke!” dediğim o kadar anım oldu ki… Şimdi hangisine üzülsem, hangi birine “Aman boş ver” desem, bilmiyorum. (Arka kapak yazısı)