"Dünyanın seni sevmesine ihtiyacın yoktur belki de. Bir kişi yeter bazen." (The Muppets)
Yolda karşılaştığım bu sözü size de getireyim, birlikte düşünelim ve değerlendirelim dedim... Sevgi; aslında...
"Dünyanın seni sevmesine ihtiyacın yoktur belki de. Bir kişi yeter bazen." (The Muppets)
Yolda karşılaştığım bu sözü size de getireyim, birlikte düşünelim ve değerlendirelim dedim... Sevgi; aslında sadece dört harf ama öyle çok anlam içeriyor ki... Bazen tonlarca kilo ağırlığında bazense bir kelebeğin kanatları kadar hafif... Bazen pembe pamuk şekerler gibi seni mutlu ediyor bazense midene taş gibi oturuyor... Kaynağının kalp olduğu sanılıyor ama inanır mısın, tüm hücrelerin sevgiyle dolup taştığına şahit oldum... Ve yine kalbi güm güm güm atarken içinde bir damla bile sevgi kırıntısı taşımayan bedenlerle tanıştım... Ne garip değil mi?
“Peki, sevmek için insani bir bilincinin olması mı gerek?”
Bu soruya en güzel cevap sosyal medyalarımızda gördüğümüz can dostlarımız! O videolara bayılıyorum, bayılıyorum, bayılıyorum! O gözlerdeki saf sevginin de bu dünyada eşi benzerinin olmadığına inanıyorum...
“Peki, sevmek için zaman mı gerekiyor?”
Ne yazık ki bu konuda net bir cevabımız yok... Bazılarını sevmek için tanımak, içselleştirmek, benimsemek gerekirken bazıları içinse bir bakış yeter... Bazıları dışı sert kabuklu bir cevizdir, içindeki tadı almak için kabuğunu kırmak gerekir. Bazıları ise dalında koparılmayı bekleyen tatlı bir üzüm tanesidir; görür görmez içinin yağları erir.
“Peki, sevmek için tanımak mı gerekir?”
Hayır, kesinlikle... Buna da en güzel örnek henüz içinde filizlenen bir fasulye tanesini örnek verebiliriz... Dünyanın belki de en ilginç duygusudur bu. Filizlenir, büyür ama göremezsin, bilemezsin, tanımazsın... Sadece hissedersin... Seninle birlikte yaşadığını bilirsin... Yüzü nasıl görünür, nasıl güler, ileride nasıl bir kişiliğe sahip olur, nelere kızar, kişiliği nasıl olur, seni senin onu sevdiğin gibi sever mi, bilemezsin. Sadece seversin, iliklerine kadar...
“Peki, sevmek için sevilmek mi gerekiyor?”
Sevmek için aslında hiçbir şey gerekmiyor... Tüm soruların da cevabı bu aslında... Bir taşı da seversin, duyduğun bir müziği de... Derdini anlayan en yakın arkadaşını, aileni, işini ve eşini... Karşılıklı sevmek kolaydır aslında, önemli olan karşılıksız sevmektir. Onun erdemi çok büyüktür, her yüreğin de kaldıramayacağı kadar ağrılı bir yüktür... Bazen sevgi sana zarar verir, bazen de yüceltir... Ama en nihayetinde önemli olan ‘İyi ki sevmişim’ demektir...
Şimdi en başa dönüyoruz: Dünyanın seni sevmesine ihtiyacın yoktur belki de. Bir kişi yeter bazen...
O kişi sen olabilir misin?
Kendini ne kadar seviyorsun? İyice düşün öyle cevap ver... En son ne zaman kendine iyi davrandın? Peki, sen hiç kendine sarıldın mı? Bu ego ya da narsistlik değil, yanlış anlama! İlk önce kendini sev bu hayatta... İlk önce kendinden başla sevmeye... Sonra gerisi gelir zaten...
Hem unuttun mu: Sev çünkü sevmek en kolay...