Ekim ayı, sonbaharın kucaklayıcı renkleriyle sarılan, içimizi ısıtan bir ay. Ağaçların yaprakları altın sarısı ve turuncu tonlarına bürünürken, sokaklar adeta bir tabloya dönüşüyor. Bu tablo, sadece doğanın değil, duyguların da rengini değiştirdiği bir dönemi işaret ediyor. Ekim, romantizmin dorukta olduğu, aşkların yeniden filizlendiği bir zaman dilimi olarak karşımıza çıkıyor. Ancak biz bu ayın yeterince kıymetini biliyor muyuz? Zira ben hiç sanmıyorum. Ekim, eylül ve kasımın arasına sıkışmış, değeri çok da bilinmeyen bir ay. Eylül, baharın en güzel aylarından biri olarak bilinir. Yazdan bunalan ve kışın tatlı rüzgarlarını özleyenler sımsıkı sahiplenmiştir eylül ayını… Son yılların düğün ayı da olduğundan, bir o kadar romantik ve gözde bir ay olarak kabul edilir.
Zira kasım da aynı… Ah o film yok mu, o film! Bir kez ‘Kasımda Aşk Başkadır’ dediler, dillere pelesenk ettiler. Kasım ayında bir romantizm patlaması ki sormayın gitsin… Her yerde kırmızı güller, yumuşak şallar, tatlı müzikler…
Peki, bu iki romantik ayın arasına sıkışıp kalmış ekim ne yapsın? Boynu bükük mü kalsın? Neden ekim ayının güzelliğini kimse görmüyor?
ORTANCA ÇOCUK
Ekim, doğanın sessizce uyanışına tanıklık eden bir ay. Göz alıcı yaprakların dökülmesi, biraz hüzün biraz da umut barındırıyor. Bu durum, ilişkilerde de benzer bir etki yaratıyor. Kışa hazırlık yaparken, sıcak bir kahve eşliğinde geçen sohbetler, sevgi dolu anların tadını çıkarmak için harika bir fırsat sunuyor. Birlikte yapılan yürüyüşler, sarı yaprakların üzerinde çıkılan yolculuklar, aşıklar için unutulmaz anılara dönüşüyor. Ancak herkes ona sonbaharın ortanca ve gözden düşmüş çocuğu muamelesi yapıyor.
KASIM’A KÜÇÜK BİR KAZANÇ
Kasım ayına geçiş yaparken, ekimin romantik atmosferi, kalplerdeki sıcaklığı artırıyor. Çünkü o çok iyi bir geçiş dönemi… İlişkilerdeki derin bağlar, bu dönemde daha da güçleniyor. ekimin sunduğu güzellikler, kasımın getireceği soğuk havalara karşı bir kalkan gibi. Bu geçiş, sevginin derinliğini anlamak ve hissetmek için bir fırsat ancak dedik ya, ekimin boynu bükük, gözü yaşlı, başı duman…
Hepiniz anlayın artık! Ne eylül ne de kasım: Hepimizin ekim ayının büyüsünü hissetmek ve bu romantik havayı yaşamak için duraklamaya, gözlerinizi kapatıp doğanın sunduğu güzellikleri hissetmeye ihtiyacımız var. Sonbaharın getirdiği melankoli ve güzellikler, aşık kalplerin duygularını coşturmak için yeterli.
Ekim’in tadını çıkarmanın bir yolu da birlikte yapılan küçük sürprizler. Bir akşam yemeği, mum ışığında yapılan sohbetler ya da bir hafta sonu kaçamağı, ruhunuzu canlandıracak. Romantik bir piknik, sonbahar havasının tadını çıkarmanın en güzel yolu. Sevdiğinizle birlikte yapacağınız bu aktiviteler, aşkınızı tazeleyecek… Siz bilmezsiniz ama en iyi size ekim ayı gelecek! O yüzden şimdi bizler ekimin son günlerindeyken bu güzel aya borcumuzu ödeyelim. Artık ekimi de çok sevelim…