Bildiğiniz gibi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karabağlar Belediyesi’nin düzenlediği Atatürk Gençlik ve Spor Merkezi temel atma törenindeydi. Kılıçdaroğlu, tören...
Bildiğiniz gibi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karabağlar Belediyesi’nin düzenlediği Atatürk Gençlik ve Spor Merkezi temel atma törenindeydi. Kılıçdaroğlu, tören alanında Uzundere kentsel dönüşüm mağdurlarının pankartlı protestosuyla karşılaştı.
Bu nasıl teşkilat, bu nasıl düzen, tertip kardeşim.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu İzmir’e geldiğinde bir protesto ile karşılaşmasın.
Kardeşim CHP İzmir teşkilatı ne iş yapar, ilçe teşkilatları ayakta mı uyuyor?
Belediye başkanları ve milletvekilleri, sizler saksı mısınız?
Genel başkanınızın geleceğini önceden biliyorsunuz, gidecek yerleri hiç mi önceden dolaşmazsınız, halkın sorunlarını dinlemezsiniz?
Sorunlarını dinleyip, yaşanabilecek olaylara karşı genel başkanınızı uyarmazsınız?
Daha önce depremzedeler için geldi, liderinizi protesto ettirdiniz?
Sel mağdurları için geldi, bir ton laf duyurdunuz esnaftan.
Kemal Kılıçdaroğlu sizin lideriniz mi, yoksa şamar oğlanınız mı?
ŞAMAROĞLU TERİMİ
Peki, şamar oğlanı terimi nerden geliyor?
Hemen sizinle paylaşayım.
Şamar oğlanı, herkesin azarladığı ve hıncını aldığı, sürekli suçlu bulunan ve tüm bunlar karşısında 'gıkının çıkmadığı' kimse anlamında kullandığımız bir deyim. Bir nevi 'günah keçisi' anlamına da gelen şamar oğlanı deyimin nereden geldiğini biliyor musunuz? Öğrenince çok şaşıracaksınız. 16. ve 17. yüzyıllarda feodal düzenin hâkimiyeti sonucu, üst sınıf ve alt tabaka arasındaki uçurum iyice açılmıştı. Öyle ki soylu kesim, kendisini halktan çok üstün görüyor ve onlarla herhangi bir yakın temas kurmaktan kaçınıyordu.
Dolayısıyla saray mensubu ve asilzade çocuklarının halkın arasına karışıp, onlarla aynı dersliklerde eğitim almaları düşünülemezdi. Doğal olarak en iyi hoca ve alimler, saray, şato ve konaklara bu çocukların ayağına getiriliyordu.
Ancak o dönem eğitim sırasında dayak ve cezalandırma çok yaygındı ve tabii ki bu yöntemin soylu çocuklar üzerinde kullanılması mümkün değildi.
DAYAĞI KİM YİYOR?
İşte buna çözüm olarak alt tabakadan olan bir çocuk, ders sırasında bu dayağı yemek için hazır bulunuyordu. Asilzade çocuğunun işlediği her hatada şamar ve sopayı bu çocuk yiyordu.
Diğer bir ayrıntı da, derse katılan bu halk çocuğunun bir şeyler öğrenmemesi için sağır kimseler arasından seçilmesi ya da bilhassa bu iş için sağır edilmesiydi.
Kıssadan hisse; teşkilatlar, vekiller, başkanlar asilzadeler, Kemal Kılıçdaroğlu onların yerine tokat yiyen şamar oğlanı mı?