Cumhuriyetimizin 100. yılında son dönemde çok sayıda marş besteleniyor, seslendiriliyor. Ünlü sanatçıların, bestecilerin, gençlerin seslendirdiği bu marşlar sosyal medyada paylaşılarak yaygınlaşıyor. Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet, bayrak ve vatan sevgisinin coşkuyla dile getirildiği bu marşlar, besteler ne kadar çoğalsa yeridir

Cumhuriyetimizin 100. yılı coşkusunu yaşarken 2012 yılında görüştüğüm, o gün 101 yaşında olan Sığacıklı Ayşe Henise Tufan'dan duyduğum "Cumhuriyet Marşı"nı konu etmek istedim. Tunç Soyer'in başkanlığı döneminde Seferihisar Belediyesi için kaleme aldığım "Seferihisar'ın Çınarları" kitabını hazırlarken unutamadığım görüşmelerden birini yaptığım ve üç yıl önce yaşama veda eden Ayşe Henise Teyze'nin belleğimde yer eden marşını. Seferihisar'da herkesin "Buraların en yaşlısı" diye işaret ettiği Ayşe Henise Teyze 1911 yılında doğmuştu. Sığacık'ta oğlu Nuri Bey ve gelini İnci Hanım'ın evinde yaptığımız görüşmede Seferihisar'da geçen yaşamını anlatmıştı Ayşe Henise Tufan. Bir tür sözlü tarih çalışması ürünü kitap için nehir söyleşiler yaptığım 41 büyüğümüzün en yaşlısıydı.

BAL DAMLIYOR’

Ağzından adeta bal damlayan, sohbeti tatlı büyüğümüzle görüşmemizin kuşkusuz en keyifli anı, "Her şeyi unuttum da Atatürk Marşı'nı unutmadım, okuyayım mı size?" diye sorduğu andı. Sığacık Mahalle Mektebi'nde öğrendiği, Atatürk Marşı diye hatırladığı Cumhuriyet Marşı'nı yerel şivesiyle okuyuvermişti Ayşe Henise Teyze. Karşımda coşkuyla o marşı okuyan 101 yaşında bir çınar değil de önlüğü, uzun örgülü saçları, beyaz kurdelasıyla bir Cumhuriyet çocuğu vardı sanki.

İtti Cumhuriyeti de siz ulu Türk milleti

Payidar et şu cihanda Hakkı Ali kuvveti

Ordusuyle yurdu mahfuz eylesin Rabbi Hüda

Bizleri âli zaferden etmesin asla cüda

Bin yaşa Cumhur Reisi en böyük Gazi Paşa

Eyleyor millet teşekkür orduya subh-u mesâ.

Dalgalansın her tarafta şanlı Türk’ün râyeti

Mustafa Gazi Kemal’in unudulmaz hızmeti

Azmimiz ile hasıl oldu işte mesut gayemiz

El ele verdikçe millet yükselir hep payemiz

Korkmayız artık cihandan hak bizlere yar iken

Kalpte iman, kolda kuvvet başta bilgi var iken.

(Rayet: Bayrak / Subh-u mesa: Sabah akşam)

2013 yılında yayımlanan Seferihisar'ın Çınarları kitabımda Ayşe Henise Teyze'den ilk kez duyduğum marşın sözlerini doğru yazabilmek için araştırmış ancak bir türlü sonuca ulaşamamıştım. Kitabın yayımlanmasının üzerinden on yıl geçti. 24 Ekim 2023 günü Kültürpark'ta kapılarını açan "Cumhuriyetin 100'ü İzmir" sergisinin "Gazeteci ve foto muhabirlerinin gözünden İzmir" bölümünde Ayşe Henise Tufan'ın söyleşi sırasında çektiğim portre fotoğrafına yer verdim. Fotoğrafı sergi için teslim ederken Ayşe Henise Teyze'nin seslendirdiği marşın sözleri aklıma geldi, internet üzerinden yeniden araştırmaya koyuldum.

OMAR musiki hafızamızı kayda geçiriyor

Bu kez şansım yaver gitti ve İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (OMAR) web sitesinde yıllar önce arayıp da bulamadığım "Cumhuriyet Marşı"na ilişkin bilgilere rastladım. Sözleri, bestecisi, güftecisi ve Arap alfabesi ve Batı notasyonuyla yazılmış marş karşımda duruyordu.

2012 yılında açılan, musikiseverler için tam bir hazine niteliğinde olan sitede verilen bilgilere göre rahmetli Ayşe Henise Tufan'ın çocukluğunda öğrendiği Cumhuriyet Marşı, ülkemizdeki ilk resmi müzik okulu Dârü’l-Elhân hocalarından Kemani Muallim Eyyubi Mustafa Sunar tarafından 1924 yılında bestelenmişti. Marşın güftesi ise Ömer Lütfi Bey'e aitti. Rast makamında bestelenen "Cumhuriyet Marşı"nın orijinal versiyonu OMAR'ın sitesinde 2019 yılında 29 Ekim 2019 günü yayına açılmıştı. Türk Müziği İcra Heyeti tarafından seslendirilen ve merkezin multimedya arşivinde yer verilen marşın açıklamasında şu bilgiler yer alıyordu:

"Dârülelhan hocalarından Kemanî ve Rebabî Eyyubî Mustafa (Sunar) Bey'in bestelediği, güftesi Ömer Lütfi Bey'e ait olan rast makamındaki marşın notalarını ve ses kaydını 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle yayınlıyoruz. Marşın melodisi Şamlı İskender yayını Müntehabât notaları içinde 524 numaralı yaprakta ve Mustafa Bey'in yazdığı Alaturka Keman Muallimi (İstanbul, 1340/1924) adlı metodun son sayfasında yayımlanmışır."

HALKIN DİLİNDE DÖNÜŞTÜ

Sitede yer alan sözleri okuyup, marşı dinlediğimde Ayşe Henise Teyze'den dinlediğimden farklı ve daha kısa olduğunu fark ettim. Konudan haberdar etmek ve bilgilenmek için İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, Proje Yürütücüsü Gönül Paçacı Tunçay'ı aradım. Sonra da adresine bu marşı daha önce nasıl ve nerede duyduğumu anlatan bir e-posta iletisi gönderdim.

Gönül Hanım arayıp görüştüğümüzde ilk sorusu "Elinizde kayıt var mı?" oldu. Kayıt olduğunu söyleyince çok sevindi. Gönül Hanım kaydı gönderdikten sonraki görüşmemizde OMAR'ın sitesine bakmamı önerdi. Siteye baktığımda kendisine heyecanla yazdığım mesajımı ve Ayşe Henise Tufan'la yaptığım söyleşinin bağlantısına "Sığacık’ın anıt çınarlarından Ayşe Henise Tufan" başlığıyla yer verildiğini gördüm. Şöyle yazıyordu sitedeki haberin sonunda:

"Röportajda yer alan marşın kaydını dinlediğinizde, 100 yılı aşkın bir ömrün, bazı duyguları nasıl da taptaze koruduğuna tanık olacaksınız. Tam da Saadet Hanım'ın yazdığı gibi: 'Bir marşın halkın diline inmesi ve böyle coşkuyla söylenmesi ne kadar değerli'...”

Cumhuriyetin 100. yılında, hafızalara kazınan bir marşın halk ağzında söyleniş biçiminin kayda geçmesine vesile olmaktan da büyük mutluluk duyuyorum. Marşı 100 yıl sonra bu kez benim hafızama kazınan Kemani Mustafa Sunar'ı ve öğreticim Sığacıklı Ayşe Henise Tufan'ı saygıyla ve rahmetle anıyorum. OMAR yöneticilerine de gösterdikleri duyarlılık için teşekkür ediyorum.

***

Tunçay: İzmir Marşı da seslendirilecek

OMAR Müdürü Gönül Paçacı Tunçay, Cumhuriyetin ilanının hemen ardından ülkemizde çok sayıda marş bestelendiğini söylüyor. Çok yakında "İzmir Marşı" olarak bilinen ve çok sevilen marşın kaydının OMAR'ın sitesinde orijinal haliyle seslendirilerek yayınlanacağını belirten Tunçay, "Bu marş aslında Kafkasya Marşı olarak da biliniyor. Ve marşın Osmanlıca orijinal notasında 'İzmir'in dağları' yerine 'İnönü Dağları'nda çiçekler açar' diyor. Bu marşın bestecisi İzzettin Hümayi (Elçioğlu) Bey" diyor. Gönül Paçacı Tunçay, OMAR arşivinde "Cumhuriyet Marşı", "Ordu Marşı", "Zafer Marşı" gibi çok sayıda marşın yer aldığını, bunların ara ara orijinal haliyle seslendirilerek yayına verildiğini ve büyük ilgi gördüğünü anlatıyor. Bugün de Cumhuriyet’in 100. yılı anısına bestelenen çok sayıda marş olduğunu, sosyal medya üzerinden paylaşıldığını ancak bunların eskilerin lezzetini vermediğine değinen Tunçay, şu görüşleri dile getiriyor:

"O dönemdeki müzisyenler hem halkın beyninde olan makamsal müziğe hakimdi hem de marş kültürü yeni geldiği için yeni rejime saygılıydı. İkisini birden millete verebilmek çok değerliydi ve tabii bir de cumhuriyetin coşkusu var. İnsanların coşkularına saygı duymakla beraber şimdi duyduklarımız biraz eskilerin lezzetini vermiyor. Tamamen nostalji yapmıyorum, belgelerden hareketle söylüyorum bunu. Bu hafta bir tane eser paylaştık. Musa Süreyya Bey'in bestelediği bir Cumhuriyet Marşı, o da 1923'de yapılmıştı, Atatürk'ün adı geçiyor. Üç beş tane daha açacağız, bunların hepsi Cumhuriyetin ilanının ardından sıcağı sıcağına bestelenmiş ve bir tanesi de Türk Müziği makamında. Onlara baktığınızda iki gün önce seslendirdik, her birinin bir toplumsal karşılığı var ve bu basılmış, 'Müntehabat' yayınları denilen dönemin popüler yaprak notaları içinde de binlerce satılmış. Dolayısıyla bu bir alışveriş meselesi, şu anda toplum yani nüfus olarak da, demokrasi olarak da, eğitim durumu olarak da, ideolojik ayrılmalar olarak da çok farklı bir yerde. Dolayısıyla bu sayının çokluğu ve bunların daha az akılda kalır nitelikte olması aslında kaçınılmaz bir sonuç."