İnciraltı'nda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı İzmir Müze Gemiler Müdürlüğü bünyesideki müze gemiler denizciliğe meraklı vatandaşları bekliyor. Bir dönem Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı olarak hizmet veren, kara sularımızda huzur ve barışı sağlamak üzere görev yapan TCG Ege fırkateyni, TCG Piri Reis denizaltısı ve TCG Kasırga hücumbotu 2007 yılından bu yana "müze" olarak ziyaret ediliyor. Müze gemiler, ziyaretçilere askeri gemilerdeki yaşamı deneyimleyerek öğrenmeyi, denizcilik tarihimize ilişkin bilgiler edinmeyi vadediyor. Müze çok sayıda yabancı ziyaretçiyi de ağırlıyor.

İzmir'in ilk gemi müzeleri

İnciraltı'nda bağlı, tam 17 yıldan bu yana ‘müze’ işlevi gören askeri gemileri uzun zamandır görmek istiyordum. Açıkçası, biraz da "Askeri alan, acaba bilgi verirler mi?" düşüncesiyle erteliyordum ziyaretimi. Meslektaşımız Alahattin Gürırmak'ın hafta içinde "Müze gemilere yeni bir müdür atandı. Zeybek kültürü üzerine çalışmış değerli bir tarihçi - subay arkadaşımız göreve başladı, ilginç projeleri var" demesi üzerine rotamı yanı başımızdaki gemi müzelere çevirdim. 

Yavru Vatan unutulmaz

İnciraltı'nda demirli bulunan müze gemilerin bulunduğu alana girerken Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılı nedeniyle yapılmış bir pano karşılıyor ziyaretçileri. Gemilere giden iskelenin üzeri konuya ilişkin farkındalık oluşturmak amacıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti - Türk bayraklarıyla süslenmiş. Yol boyunca Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ve sonrasında dillerden düşmeyen şarkılar ve denizcilik marşları çalıyor. Gemiyi ziyaret eden tüm çocuklara ana vatan ve Yavru Vatan bayrakları hediye ediliyor.

17 yıldır iskelede demirli

İnciraltı İskelesi'ndeki İzmir Müze Gemiler Müdürlüğü, Güney Deniz Saha Komutanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın katkılarıyla 1 Temmuz 2007 tarihinde Kabotaj Bayramı’nın 83. yılında hizmete açılmış. Müze kapsamında TCG Ege fırkateyni, TCG Pirireis denizaltısı, TCG Kasırga hücumbotu ve AB 212 helikopteri ziyaret edilebiliyor. Askeri gemilerin yılda yaklaşık 120 bin ziyaretçiyi ağırladığı belirtiliyor. 

TCG Ege fırkateyni (F-256): ABD’nin Avandele Tersanesi’nde inşa edilen, “USS Ainsworth” adıyla 24 yıl ABD Donanması’nda görev yapan gemi, satın alınarak 1994 yılında “TCG Ege” adıyla donanmamıza katılmış. 11 yıl boyunca yurt içi ve yurt dışı tatbikat ve eğitimlerde görev yapan TCG Ege’nin aktif görevi 2005 yılında sona ermiş.

TCG Pirireis denizaltısı (S-343): ABD'nin Portsmouth Tersanesi’nde inşa edilen, “USS Tang” adıyla 29 yıl aktif görev yapan denizaltı, satın alınarak 1980 yılında “TCG Pirireis” adıyla donanmamıza katılmış. 24 yıl aktif görev yapan TCG Pirireis 2004 yılında hizmet dışına ayrılmış.

TCG Kasırga hücumbotu (P-329): Federal Almanya Bremen’de, 1967 yılında inşa edilen ve Türkiye’ye getirilerek donanmamıza katılan TCG Kasırga, 1978 yılında hücumbot niteliği kazanmış. Donanmamızın çeşitli birimlerinde görev yapan TCG Kasırga, görevini 30 Haziran 2014 tarihinde tamamlayarak hizmet dışına ayrılmış.

AB 212 helikopteri (TCB 36): İtalya’da imal edilen TCB-36 kuyruk numaralı AB-212 modeli helikopter 1977 yılında donanmaya katılmış. Su üstü keşif ve denizaltı arama amaçlı helikopter 2013 yılında hizmet dışına bırakılmış. Helikopter, 2014 yılında TCG Ege’deki platforma yerleştirilmiş.

Bir dönem “Mavi Vatan”ı korumak için tam donanımlı hizmet veren, 13 şamandırayla sahile bağlı bu gemiler şimdi sessiz sedasız, ziyaretçilere askeri bir gemideki günlük yaşamı deneyimleme olanağı sunuyor. Gemiler Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde hizmet süresini tamamlamış ve sonrasında müze personelinin küratörlüğü ile ziyaretçinin ilgisine sunulmuş. Gemilerin orijinal donanımları korunmuş, askeri teçhizat ise sökülmüş.

Bir başka dünya

Müze gemilerden TGC Ege’yi İzmir Müze Gemiler Müdürü tarihçi, Deniz Öğretmen Üsteğmen Çağrı Pala ve Deniz Kıdemli Başçavuş Serkan Topçuoğlu eşliğinde gezdim ve bilgilendim. Kentimizin sular üzerindeki en ilginç müze gemilerinden biri olan TCG Ege'yi ziyaret sırasını beklediğiniz iskelede torpidolar, pervaneler, su bombası, ışıldak, şamandıra gibi malzemelere yer verilmiş. Çocuklar içinse sevimli bir “İzmir Müze Gemiler Müdürlüğü Hatırası" panosu hazırlanmış. Müze girişinde anı değeri taşıyan, denizcilikle ilgili çok sayıda objenin yer aldığı bir hediyelik eşya mağazası da bulunuyor.

Müze gemileri gezmeye hazırlanırken, sırada bekleyen çok sayıda konuk olduğunu gördük. Konukların, her biri uzman ve yabancı dil bilen rehber askerler eşliğinde gemide gezdirildiğini, tek başına gezmenin ise kaybolma riski taşıdığını öğrendik. Ancak gemiye çıkarken ve içeride dolaşırken gördük ki, gemide kameralar başta olmak üzere güvenlik konusunda son derece hassas davranılmış. Çocukların da aileleri ya da okullarıyla sıklıkla ziyaret ettiği gemide her türlü önlem alınmaya çalışılmış. 

Yaklaşık üç saat süren turumuz boyunca sanırım ancak filmlerde gördüğümüz hiç de alışık olmadığımız bir ortamı deneyimledik. Metrelerce süren ve bana hiç bitmeyecekmiş gibi gelen koridorlar aştık, daracık merdivenlerden alt katlara indik, mutfaktan ameliyathaneye, subay toplantı salonlarını ve müze için hazırlanmış özel salonları ziyaret ettik.

Yaratıcı drama çalışmalarının da yapıldığı müzede ziyaret ettiğimiz salonlardan ilki Maket Odası'ydı. Bağışçılardan gelen maketlerin sergilendiği salonda Savarona Yatı, İzmir kayıkları, Ertuğrul Yatı, Bandırma Vapuru, Nusret Mayın Gemisi ve savaş gemileri ve müzeye armağan edilen maket gemiler sergileniyor. Bu bölümde müzeye bağışlanmış çok sayıda yağlı boya tablo da yer alıyor.

Müzedeki "100 Bilinmeyenli Oda", "Gemilerde Pazartesi günleri neden kuru fasulye pişer?" gibi denizcilik dünyasındaki birbirinden ilginç sorunun yanıtının verildiği bir bölüm olarak hazırlanmış.

Çanakkale Sergi Salonu'nda ise Çanakkale Savaşı'nda kullanılmış objeler, silahlar, savaş teçhizatları yer alıyor. O dönemin asker giysileri, gemide gördüğümüz tüm bölümlerdeki gibi maketlerle canlandırılmış.

Bir başka alanda "Deniz Tarihimizde İz Bırakan Gemiler" sergileniyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren denizcilik tarihimizde ayrı yeri olan gemilere ilişkin bilgiler yer alıyor bu bölümde. Ertuğrul Fırkateyni ve Dumlupınar Denizaltısı Sergi Salonu da fotoğraf ve gazete haberleriyle zenginleştirilmiş, maketlerin de yer aldığı bir salon olarak düzenlenmiş.

Müzedeki en ilgi çekici alanlardan biri de "Atatürk ve Deniz Sergisi" salonu. Bu daimi sergide Hanri Benazus'un kendi arşivinden bağışladığı, Atatürk'ün deniz sevgisini gösteren fotoğraflar yer alıyor. Bu salonda insanı oldukça etkileyen bir slogan da dikkat çekiyor. "Ata'nın dümen suyunda Viya..." 

Müzeci, tarihçi, öğretmen, subay

İzmir'in en önemli ve ilk askeri gemi müzesinin yöneticisi Deniz Öğretmen Üsteğmen Çağrı Pala, Gazi Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu. 2019 yılında Deniz Kuvvetleri’ne katılmış, İstanbul Deniz Müzesi'nde göreve başlamış. Bu arada İstanbul Üniversitesi Müzecilik Ana Bilim Dalı'nda da yüksek lisans yapmış. Hem tarihçi, hem müzecilik eğitimi almış bir asker olarak doğup büyüdüğü kente, 2024 yılında İzmir Müze Gemiler Müdürlüğü’ne atanınca çok heyecanlanmış ve sevinmiş. 

Müzeci, tarihçi, öğretmen Üsteğmen Çağrı Pala, İzmir’in ülkemizin denizcilik tarihi açısından çok önemli bir yer olduğuna dikkati çekiyor, öncelikle bu konuda farkındalığı artırmak, gençleri, çocukları denizciliğimize özendirmek istediklerini anlatıyor. Deneyim odaklı bir müze olması için, günümüzün modern müzecilik koşullarında sürdürülebilir bir sisteminin kurulması için projeler geliştirdiklerini belirten Üsteğmen Pala, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Burası birinci sınıf, halka açık bir askeri müze. Burada interaktif müzeciliği hedefliyoruz. İzmirlilerin denizcilik tarihinde unutulmaz yeri olan Çaka Bey ile Umur Bey ile yeniden buluşmasını sağlamak istiyoruz. İzmirlileri İzmir Kayıkları ile yeniden buluşturmayı hedefliyoruz. Bir hedefimiz de müze içinde bir Denizcilik İhtisas Kütüphanesi açmak. Bunun için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Bu kütüphane ve müze için denizcilikle ilgili her türlü obje, kitap, resim gibi bağışlar kabul ediyor ve müze envanterine kaydediyoruz.”

Göreve gelmelerinden bu yana çok sayıda etkinlik düzenlediklerini söyleyen Üsteğmen Çağrı Pala, bunun için kentteki müzecilik kurumlarıyla, üniversitelerle diyalog kurduklarını ve çok sayıda ortak proje yapmak üzere hazırlıklara başladıklarını söylüyor. Süreç içinde ziyaret edilebilen gemilerde görev almış emekli personelle bir araya geldiklerini hatırlatan Üsteğmen Pala, “Müzenin daha çok görünür olması için çabamız sürecek" diye ekliyor. İzmir Müze Gemileri'nin coğrafyanın denizciliği besleyen bir noktada olduğuna dikkati çeken Üsteğmen Çağrı Pala, müze bünyesinde yapılacak çalışmalarla ilgili şunları söylüyor:

"Bizim hemen yanı başımızda Sancak Kale ya da halk arasında bilinen adıyla Yeni Kale var. Burası İzmir'in işgali ve bombalanması sırasında çok önemli görevler üstlenmiş, İzmir'in en önemli üçüncü kalesi. Ama askeri bölgede olduğu için pek bilinmiyor. Buraya ilişkin bir farkındalık oluşturmak ve bir program yapmak istiyoruz. Bir başka ziyaret alanımız ise yine askeri bölge olan Poligon içindeki Şehzade Paşa Av Köşkü olacak. Müze bünyesinde yapılacak etkinlikler için 2025 yılı programını şimdiden hazırlıyoruz." 

Çarşamba halk günü

İzmir'in deniz üzerindeki bu en ilginç yüzen müzelerini sanal olarak https://izmirmuzegemiler.dzkk.tsk.tr/tr adresinden gezebilirsiniz. Müze pazartesi dışında haftanın her günü 09.00-12.00 ve 13.30-17.00 saatleri arasında açık. Müze ziyaret ücreti tam 60 lira. 18 yaşına kadar öğrenciler müzeyi ücretsiz gezebiliyor. 18-25 yaş arası öğrenciler 30 lira, 25 yaş üzeri öğrenciler 40 lira ziyaret bedeli ödüyor. 65 yaş üzeri ücretsiz. Yabancı ziyaretçi bedeli ise 200 lira. Halk günü olan çarşamba günleri müzede vatandaşlar için ziyaret ücreti 30 lira.