Mevsim kar, kış, soğuk… Doğal olarak, sobalar, kaloriferler fora…
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, açıklamış: “İzmir’in üç ilçesinde havadaki kükürt oranları çok yüksek…”...
Mevsim kar, kış, soğuk… Doğal olarak, sobalar, kaloriferler fora…
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, açıklamış: “İzmir’in üç ilçesinde havadaki kükürt oranları çok yüksek…”
Günaydın…
Peki, nereleriymiş bunlar; Bornova, Karşıyaka, Çiğli…
Nedense Konak ve Bayraklı, hatta hatta Karabağlar ve Bornova yok…
Helil Hanım, Körfez boyunca binaların bitişik nizam şeklinde olduğunu, bunun da duvar görevi üstlendiğini, yine yüksek yapılaşmanın etkisiyle rüzgar koridorlarının ortadan kalktığını belirterek, planlama hatalarının hava kirliliğine neden olduğunu söylüyor…
Bu nedenlerin İzmir’in havasının kirlenmesinde etken olmadığını söylemek elbette mümkün değil…
Ama bu hava kirliliği, son 5-10 yılın meselesi mi?
Hayır…
Anlatayım.
2011 genel seçimlerine doğru gidilirken CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’e gelmişti… Balçova’da basın toplantısı düzenledi… Tema “İklim Meselesi” olarak belirlenmişti…
O tarihte, ben bugün artık olmayan Ege TV’nin haber müdürü idim. Televizyon olarak o toplantıyı canlı yayınlıyorduk… Genel Başkan’a 4 soru sordum… Bunlardan biri de İzmir’in hava kirliliği idi…
“Biz her kış İzmir’de yoğun bir kirli hava ile karşılaşıyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz. Büyükşehir Belediyesi’nde iktidarda sizsiniz” dedim.
Sayın Kılıçdaroğlu, buna bir cevap veremedi veya vermek istemedi. O günkü Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu’na topu attı…
Sonrasında ortalık toz duman oldu zaten… Aziz Bey, öfkeli biçimde bana cevap verirken, olayın “inversiyon” yani atmosfer olayı, yani doğa olayı olduğunu söyledi…
Sonrasında sorduğum o 4 soruyu o gün CHP Milletvekili olan Sayın Mehmet Ali Susam’dan alarak sorduğum iftirasına maruz kaldım… Ve ardından da birkaç gün sonra Aziz Kocaoğlu’nun, Tarihi Havagazı’nda M. Ali Bey ile kavgasına ve ağza alınmayacak derecede ağır sözlerine şahit olduk…
Bütün bunların sebebi, İzmir’in sorunlarının o gün cesurca yetkililere sorulmasıydı…
Gelelim bugüne…
Aradan 9 yıla yakın zaman geçmiş. Soruyorum, İzmir’in hava kirliliğinde bir miligram düşme olmuş mu?
Aksine arttığını, işte çevre mühendislerinin başkanı söylüyor…
Demek ki; o kadar zamandır hiçbir tedbir, hiçbir önlem alınmamış…
Bugün alınıyor mu, alınabiliyor mu? Zannetmiyorum…
Alınamaz… Çünkü İzmir’de Konak’a bağlı Kadifekale’de, Gürçeşme’de, Ege Mahallesi’nde, Mersinli’de, Bayraklı ve Gümüşpala sırtlarında, Karşıyaka Cumhuriyet ve Şemikler’de, Çiğli Güzeltepe ve Şirintepe’de, Karabağlar’ın Bozyaka ve Eskiizmir’inde o gecekondular yerlerini bir bir modern konutlara bırakıp, o konutlar doğalgazla ısınmaya geçmedikçe, bu kirlik asla önlenemez…
O halde ilk elden ve ivedilikle yapılacak şey; yerel yönetimlerin, çiçek-böcek, çalgı çengiyi bırakıp kentsel dönüşüme sarılması…
Yoksa biz bu hava kirliliğini, uzun yıllar daha çekeriz…
Son not: İzmir’de hayatı boyunca hiç sigara içmemiş birinin ciğerlerinin, bu hava kirliliği yüzünden yılda 23 paket sigara içmiş gibi kirlendiğini de bilim adamları açıklıyor…