İzmir, 8 bin 500 yıllık tarihi geçmişiyle dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri. Anadolu’nun batıya açılan kapısı olarak tarih boyunca ön...
İzmir, 8 bin 500 yıllık tarihi geçmişiyle dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri. Anadolu’nun batıya açılan kapısı olarak tarih boyunca önemli görevler üstlenen şehrimizin tanıtımı konusunda farklı kurum ve kuruluşların çabaları var. Sahip olduğu potansiyele rağmen hak ettiği yerli ve yabancı turist ilgisini göremeyen kentimizde turizm adına kayda değer çalışmaların yapılmaya başlaması sevindirici. Bu çalışmaların ucundan kıyısından yakalamayı başaran biri ve elinden geldiğince dijital mecralarda doğduğum, yaşadığım kentin tanıtımını yapan biri olarak mutluluğumu nasıl tarif etsem mümkün değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü’nün davetiyle önce İzmirli blogger, influencer ve sosyal medya fenomeni arkadaşlarla, birkaç hafta sonra da üyesi olmaktan gurur duyduğum İzmir Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte İzmir’in tarihi kent merkezinde hazırlanan rotaları alanında uzman rehberler ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğünde görev yapan dostlarımızla birlikte keşfetme şansımız oldu. Yaşadığımız şehre farklı bir bakış açısıyla bakmak, belki de her gün önünden geçtiğimiz sembolik mekanların öykülerini dinlemek, yürüdüğümüz sokaklarda onlarca yıl önce yaşananları hatırlamak ve kentimizin ne kadar kıymetli bir yerleşim yeri olduğunu anlayabilmek için yaşadığımız kentte turist olmayı önemsiyorum. Zaten İzmir’in tanıtımı yapılacaksa bence öncelikle bu kentte yaşayan kişiler hedef belirlenerek harekete geçilmeli. TARİHİ ROTALAR İzmir Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü de tüm bu kaygıları gözeterek UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı da içine alan tarihi rotalar üzerinde bir çalışma gerçekleştirmiş.İzmirli blogger arkadaşlarımızla gezdiğimiz Tarihi Kentin Kutsal Mirasları rotasında Kadifekale, Smyrna Tiyatrosu, Sütveren Meryem Dua Evi, Yukarı Aya Yani Kilisesi, Smyrna Agorası, Bet Hillel Sinagogu, Havra Sokağı, Etz Hayim Sinagogu, La Sinyora Sinagogu, Kestanepazarı Camii, Şadırvan Camii, Hisar Camii’ni bir tam günlük yürüyüşle tamamladık.
Rota boyunca birbirine komşu, barış içerisinde yaşamış farklı inanç ve toplulukların izini sürdük.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızla ise Tarihi Liman Yolu ‘Dünyaya Açılan Kapı’ rotasında yepyeni keşiflere yelken açtık. Saat Kulesi’nden başlayan turumuz Kemeraltı Camii, Ali Paşa Meydanı, Başdurak Camii, Abacıoğlu Hanı, Bet Hillel Sinagogu, Yeşildirek Pasajı, Küçük Karaosmanoğlu Hanı, Havra Sokağı, Smyrna Agorası, Kızlarağası Hanı, Çakaloğlu Hanı, Eski Gümrük Binası’nda (Konak Pier) sona erdi.
Tur boyunca farklı noktalara farklı bakış açılarıyla bakabildik. Rehberli anlatımın önemini de bir kez daha gördük. İzmir Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü ve bu rotaların hazırlanmasında emeği olan tüm isimlere ayrı ayrı teşekkür etmek şart. İzmirlilere ve tüm Türkiye’ye bu rotaların daha yüksek sesle duyurulması noktasında bir İzmirli olarak ben de elimden geldiğince destek olmaya söz veriyorum.