Yenidoğan çetesiyle sarsıldık geçen hafta. Daha kötüsü ne olabilir, dediğimiz anda kötülüklere, caniliklere bir yenisi ekleniyor. Çetede terörist doktor var, katil hemşire var, savcı tehdit eden var... Hepsini görmüşsünüzdür. 

Çetenin bir süredir takibe alındığının açıklanması, halkı yatıştırmaya yetmedi. Öldürülen 12 bebeğin bu takip süresinde mi öldürüldüğü, çete ike işbirliği yaptığı iddia edilen hastanelerin neden hala kapatılmadığı sorgulandı.

 Sorgulanan başka bir nokta, teröristliği kanıtlanmış birinin hekimlik yapmasına nasıl müsaade edildiğiydi. 

Yaşananlara yükselen tepkiler arasında tüö halkın hislerine tercüman olanlar vardı. Şaşkın ve öfkeliydi insanlar. Hepsi çok haklıydı, bazısı da çok duygusaldı.

 Maalesef bugünün Türkiyesi için şöyle bir not düştüler tarihe:
"Doğuruyorsun;
Çocuk hastanede güvende değil.
Evlendiriyorsun;
Evliliğinde güvende değil.
Boşanıyor;
Yine güvende değil.
"Çocuklar güvende değil" diye düşünüp çocuk doğurmaktan vazgeçerek hayvan sahipleniyorsun onlar da güvende değil."

İşte geldiğimiz nokta tam da bu. Üstelik bir utanıp sıkılan da yok.

 Cesur bir savcının üzerine gittiği olay yeri yerinden oynattı. Daha neler var kimbilir? Umarım cesaret söyledikleri gibi, bulaşıcıdır.