11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kutlamaları yapıldı sosyal medyada dün. Daha doğrusu kutlamadan ziyade bir anma programı gibiydi. Bizim için geleceğe dair iyi dileklerin, umutların yinelendiği, "bir daha yaşanmasınlar" a tepkilerin yükseldiği bir gündü.

Güzel fotoğraflar keyifli anılara, iyi dileklere aracı oldu; istatistikler, kötü haberler ise isyana.

Herkes nedenini sorguladı bu suç makinesine dönüşen canavarların aramızda olmasının. Annelerinin, "Polise gittim, ilgilenmediler. Doktora gittim, bir şeyi yok dediler, cümlelerini okudu binbir küfürle. 

Tartışılan konu ekonomide, eğitimde hayatın her alanında eşitlikten "kadınların yaşam hakkı"na kadar geriledi. Kimse de "Bunlar benim görev süremde oldu, bana yazıklar olsun, beceremedim, gidiyorum" demiyor. Oysa bizi kıskanan tüm gelişmiş ülkelerde sistem böyle işliyor. 

Bunca vahşetten sonra çıkıp hala sorumluluk almayanlar, aksiyon almayanlar, discord kapatmayı uygun bulmuş. Kötü niyetli insanların da kullandığı araçlar, pek çok iyi niyetli insan, kurum, kuruluş ve organizasyon tarafından önemli bir haberleşme mecrası olarak kullanılıyor. 

Maalesef, toplumdaki canavarlarla sosyal medya uygulamalarını kapatarak mücadele edemezsiniz. 

Mesela discord üzerinden taciz mi edilmiş bir kadın, discordu kapatmak yerine tacizciyi alın; ama anında alın. Kadınlara bu güveni verirseniz şantaja boyun eğmez, sapığa bu korkuyu verirseniz hiçbir kötülüğe cesaret edemez. Yoksa discord nasılsa yine açılacak, twitter ve instagram'dan biliyoruz. 

Bu yetersiz, yüzeysel girişimlerle oyalanmayın. Caydırıcı cezalar ve huzurlu bir ülke için gerekenler üzerinde çalışın. Gençlere nitelikli eğitim ve iş sağlayın. Sanatı, sporu, kültürel faaliyetleri destekleyin. Onlara yaşam amacı sunun. 

Şu güzel ülkeye daha fazla yazık etmeyin!