Bir yetişkin çocukluk döneminde duygusal, fiziksel, cinsel bir ihmal veya istismar yaşadıysa yaşadığı travma derin bir duygusal yaraya dönüşür. Çocuk kendini hem çocukluk hemde yetişkin hayatı boyunca duygusal olarak kendini güvensiz, değersiz, sevilmeye layık görmeyen biri gibi hisseder. 
Temel yara dediğimiz çekirdek yara, çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumsuz bir şekilde etkiler. Kişinin, kendisi, başkaları ve dünya hakkında bütün inançları bu yaraya bağlı şekil alır. Yaşam boyu kaygı sorunlarına neden olur. Kendisine dair düşük benlik algısı oluşur ve ilişkilerinde bağımlılık geliştirir. Kişi çekirdek bir yaraya sahipse;
- İlişkilerinde terk edilme korkusu yaşar. İlişki süresince sevilip sevilmediğinden, önemsenip önemsenmediğinden sürekli şüphe duyar.
- Reddedilme kaygısı taşır. Kendisinin sevilir biri olmadığına inanır. 
- Kendisinin kusurlu olduğuna inanır ve buna dair utanç taşır. 
- Sevgiyi hak etmediğini düşünür. 
- Hayatı üzerinde kontrolünü kuramaz. 
- Dünyanın tahlikeli bir yer olduğunu düşünür kendini güvende hissetmez. 
- Kendini içinde bulunduğu ilişkilerde yalnız hisseder. 
Çekirdek yarayı oluşturan olumsuz deneyimler; bağlanma sorunları, ebeveyni tarafından terk edilme, benlik gelişimine zarar verecek şekilde aşağılanma, reddedilme, çok güven duyulan birinin yaşattığı ihanet, kendini çok yoğun çaresiz hissettiği bir olayı deneyimleme gibi nedenlerı sayabiliriz. 
HATIRLAYIN!
Kendinizde bir çekirdek yara olup olmadığının anlamanın yolu; en yoğun hissettiğiniz duygunun ne olduğuna bakmanızdır. Çocukluğunuzda size acı ve zor gelen deneyiminizi hatırlamaya çalışın. Başkaları ile kurduğunuz ilişkiye bakın, kurduğunuz ilişkilerde yakınlık kurma ve güven duymakta zorlanıyor musunuz? En önemlisi de kendinize dair temel inancınıza dikkat edin. Kendiniz hakkında olumsuz olan düşünceniz nedir? 
Bu soruların yanıtı size bir çekirdek yaranız olduğunu söylüyorsa; mutlaka profesyonel birinden destek alın.