Bir bireyin kendi zihinsel süreçlerini içinde doğduğu ailenin duygusal ve zihinsel süreçlerinden ayırarak bağımsızlaştırabilmesi ve kendine yeni bir dünya yaratabilme becerisi o kişinin o aileden ayrışıp bireysel olarak özgürleştiğini gösterir. Yanı bireyin daha işlevsel ve sağlıklı bir benlik geliştirebilmesi için diğerinin onay ve kabulüne daha az ihtiyaç duyar hale gelmesidir. Biz buna güçlü bir benlik diyoruz. Kişi kendine güçlü bir benlik inşaa ettiğinde birey, dışardaki etkilere karşı daha dayanıklı, kendi değer ve ilkeleri doğrultusunda tutarlı ve sorumluluklarına bağlıdır. Özellikle kaygı veren durumlarda kendini baskı altında hissetmeden mantıklı kararlar verebilir, diğerleri ile olan ilişkilerinde benliğini koruyabilir ve duygusal olarakta esnektir.
Oysa benlik güçsüz olduğunda, kişi diğerleri ile olan ilişkilerinde kendini duygusal olarak baskı altında hisseder, duygu ve düşüncelerini ayırt etmekte zorlanır ve daha dürtüsel tepkiler verir, duygusal olarakta katı bireylerdir.
DOĞRUDAN ETKİLER
Bireyin içinde doğduğu aile sisteminden kendini ayırması o kişinin romantik ilişkilerini doğrudan etkiler. Bu durumu açıklayan en iyi örnek kadınların ilişkilerinde sevilebilmek için daha fazla özverili olması gerektiğine inanmasını gösterebiliriz.
Aile terapisti Murray Bowen, insanların kendileri ile benzer ayrılmışlık seviyesinde bulunan ancak savunma tarzları veya karekterleri birbiri ile tamamen zıt olan romantik partnerler bulduğunu savunmaktadır. Savunma mekanızması kişinin kaygı durumları ile karşı karşıya kaldığında bilincin dışı geliştirdiği tepkilerdir. Örneğin çiftlerden biri duygularını bastırmaya çok meyyilli ise partnerini duygularını çok yoğun yaşayan kişiyi seçmesi ya da çok kaygılı bir partnerin kaygılarını çok iyi kontrol edebilen bir partnere yönelmesi gibi...
İlişkilerle çalışırken kişinin hem hemdi davranış örüntüsüne hemde partneri ile olan etkileşim örüntüsünü inceleriz. Kişinin kendi davranış örüntüsü, kişinin bilinçli ya da bilinçsiz içselleştirdiği yada baskıladığı duygusal örüntülerinin davranışlarına yansıtma durumudur. Bu davranışlar ilişkide kişinin etkileşimine yansır dolayısıyla ailelerinden ayrışmasını sağlıklı bir şeklide gerçekleştiren bireyler romantik ilişkilerinde birbirlerini besler ve büyütür, kendilerini birbirine yakın hissederler. Bunun tam tersi ailelerinden ayrışmaları sağlıksız olan çiftler ise ilişkilerinde kendilerini yetersiz hissedip, birbirlerine karşı güvensiz ve birbirlerini suçlama eğilimidedir. Bu çiftler birbirlerini ilişkileri süresince suçlayan ve birbirlerine acı verdiğini düşünen bu çiftler birbirleri olmadan da yaşayamazlar.