Geçtiğimiz günlerde Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ı Fener Rum Patriği Bartholomeos ziyaret etti. Ziyarette Yunanistan İzmir Başkonsolosu Argyro Papulia ve eşi Nikos Stefanos, İzmir Rum Ortodoks Ce...
Geçtiğimiz günlerde Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ı Fener Rum Patriği Bartholomeos ziyaret etti. Ziyarette Yunanistan İzmir Başkonsolosu Argyro Papulia ve eşi Nikos Stefanos, İzmir Rum Ortodoks Cemaat Başkanı Yorgo Teodoridis’de hazır bulunmuş. Servis edilen haberden anladığım kadarıyla Ekrem Oran başkan çok keyif almış. Yoksa Başkan Oran; “Fener Rum Patriği Bartholomeos’u geçtiğimiz aylarda İstanbul’da ziyaret etme imkânı bulmuştum. Bugün Çeşme’yi ve bizi ziyaret etmesinden büyük onur ve mutluluk duydum. Sen, ben yok, biz varız diyerek çıktığımız bu yolda, tüm farklılıklarımızı birer zenginlik olarak görüyoruz. Çeşme gerçek demokrasinin, hoşgörünün ve bir arada yaşama kültürünün hakim olduğu hep birlikte huzur içinde yaşadığımız büyük bir aile. Bu hoşgörünün, ülkemize ve tüm dünyaya hakim olmasını ümit ediyorum” şeklinde açıklama yapar mıydı?
Şimdi ben de şunu merak ediyorum Ekrem Oran bey, gelen Yunanlı dostlarına Yunan milletvekili Ioannis Lagos, 29 Ocak'ta Brüksel'de düzenlenen AP Genel Kurulu’nun "Yunan Adalarında İnsani Durum" başlıklı oturumunda yaptığı konuşma esnasında Türk bayrağını yırtmasıyla ilgili ne düşündüklerini sordu mu?
Kutsalımız olan Türk Bayrağımızın bir Yunanlı milletvekili tarafından yırtılmasına karşı bir tepki verdi mi?
Eğer Ekrem Oran, tepkisini açıkça dile getirmediyse çok ayıp etmiştir. Unutmayın Ekrem Bey, Türk Milleti ne Türk Bayrağımızın yırtılmasını unutur, ne de sizin Yunanlılara karşı tepkinizi dile getirmemenizi unutur. Türk bayrağı sadece bu ülke toprakları üzerinde yaşayanlar için değil, ülkemizin tarihine saygı duyan her bir dünya vatandaşı için oldukça önemli ve değerlidir.
TARİH'DEN BİR NOT
İzmir'in Kurtuluşu, 26 Ağustos'ta başlayan Büyük Taarruz harekâtı sonucu Türk ordusunun Yunan işgali altındaki İzmir'e 9 Eylül 1922'de girmesini belirten tarihi olaydır.
Tabii bu olayın ardından Gazi Mustafa Kemal Atatürk de İzmir'e gelir.
Atatürk İzmir'e geldiğinde konaklaması için Karşıyaka'daki İplikçizade Köşkü ayrılmıştır. Karşıyakalılar Ata'mızı buraya davet ediyorlardı. İşgal döneminde Yunan Kralı da burada kalmıştı.
Bu köşk şimdilerde Karşıyaka Evlendirme Dairesi’nin karşısında yer alıyor. Yalı’daki 380 Numaralı Çağlayan Apartmanı’nın olduğu yerde olan bu köşkün güzelliği anlata anlata bitirilemezdi.
Atatürk köşke geldiğinde yerde Yunan bayrağı görür ve efsane olan o tarihi konuşma yaşanır.
Her tarafı çiçeklerle bezenmiş bir otomobil ile Karşıyaka’ya gidip köşke girmiş. Bir de ne görsün! Mermer merdivenlerde yere serilmiş kocaman bir Yunan bayrağı…
Gazi sormuş:
– Nedir bu?
Halk anlatmış :
– Yunan Kralı bu eve girerken bu basamaklarda Türk bayrağını çiğnemişti, Paşam! …
Gazi kaşlarını çatmış ve demiş ki:
– Hata etmiş! Ben bu hatayı tekrar edemem. Bayrak bir milletin şerefidir, ne olursa olsun yerlere serilmez ve çiğnenmez, kaldırınız!
LAF OLA BERİ GELE
Hafta sonunda CHP İzmir örgütü önemli bir sınav daha verdi. Tek adaylı seçim yapan CHP İzmir İl Kongresinde Deniz Yücel yeniden başkanlığa seçildi. Yücel’in 655 delegeden 611'i oy kullandığı seçimde 253 oy alması kafalarda soru işareti oluşturdu. CHP teşkilatında seçimin ardından çatlak sesler çıkmaya başladı bile. Çünkü Yücel, ilçelerin hiç birinde delegelerin çoğunluk oyunu alamamış. Durum böyle olunca bana göre seçimler demokratik bir ortamda olmamış. Tek adaylı il kongresinde bir il başkanının 253 oy alması çok manidar. Duruma bakılırsa CHP’de önümüzdeki süreç çok şeylere gebe.