Biz başka bir maçı izledik, diyeceğim ama. Yoo aynı maç. Fenerbahçe maçından sonra 'Hakem Halil Umut Meler rakibi oyuna ortak etmek için her şeyi yaptı. Hakem arkadaştan hiç memnun değiliz, inşallah b...

Biz başka bir maçı izledik, diyeceğim ama. Yoo aynı maç. Fenerbahçe maçından sonra 'Hakem Halil Umut Meler rakibi oyuna ortak etmek için her şeyi yaptı. Hakem arkadaştan hiç memnun değiliz, inşallah bir daha kendisini Beşiktaş maçlarında görmek istemiyoruz. Daha önce de bizim maçları yönetti. Biz böyle enteresan maç yöneten hakemlerle oynamak istemiyoruz. Ortadan yöneten, gördüğünü çalan arkadaşlar gelirse çok iyi olur' demişti. Beşiktaş'ta şampiyonluk yaşamasını çok istediğim, tahmin ettiğim, favori gösterdiğim Teknik Direktör Sergen Yalçın dedi bunu hem de. Büyük hayal kırıklığı yaşadım. Her şey güzel giderken, yakıştıramadım. Oysa maçlarına gelmesini istediği hakemler gibi idi, aynen böyle idi, bu dediği gibi yönetmişti maçı. Meler'i tarif ediyordu ama, moda olan hamasete engel olamadı her yerli hoca gibi. GÜVENİYORSAN VE-RE-CEK-SİN Hemen bir sonraki maça vermek hata gibi görünse de. Bir yerden başlamak gerek. Böyle bir bozuk düzen olamaz. Hiç de adil değil. Amacım üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Bunu da baştan üstüne çizerek belirtmek isterim. Beşiktaşlıları üzmek gibi bir niyetim olamaz. Beşiktaş'a denk geldi, Galatasaray'a da Fenerbahçe'ye de aynısı yapılabilmeli, yapılmalı. Verecekler de zaten, takipteyim. Hakem mi istemiyorlar, hakem mi beğenmiyorlar. Hakemine inanıyorsan, hakemine güveniyorsan, hakemine kefilsen eğer. İnadına yollayacaksın, adını yazacaksın, atayacaksın. 1-1 biten Fenerbahçe maçının ardından gayet güzel, adil, hatasıza yakın maç yöneten maçın hakemi için durup dururken, rahatlama yolu kullanarak hakem Halil Umut Meler'i seçti Sergen, maalesef. 'Bir daha Halil Umut Meler'i maçlarımızda görmek istemiyoruz' deyiverdi. YILLARCA KORKTULAR VEREMEDİLER Fenerbahçe hakemi kara listeye aldı, o hakemler bir daha FB maçlarına çıkamadı. Galatasaray istenmeyen hakem listesi verdi, hakemler bir daha verilmedi. Beşiktaş da aynı yöntemi uyguladı, tuttu. İstemedikleri verilmeyince istedikleri verildi, veriliyor demektir. Bu da adaletsizliğin dik alası. Verilenlere kem gözle bakıldı. Bir de tesadüfen güzel sonuçlar alınca, zan altında kalmadılar mı, iyi düşünün. Her gelen MHK de 'istenmeyen' hakemleri bu takımların maçlarına bir daha vermedi. Ayıp etti, halt etti. Evet efendim sepet efendim dediler vermediler. Ceketler iliklendi. Bir daha gelmeme ihtimalini göz önüne aldılar. Koltuklarını düşündüler korktular, boyun eğdiler, veremediler işte. Sırf istemediler diye haftalarca, aylarca, yıllarca bu takımların hazırlık maçlarına bile veremediler. Türk hakemliğinin dibine dinamit koydular. İZMİR'İMİN GURURLARI O takım, bu takım hiç fark etmez. Hakemin iyi ve adil yönettiyse, güveniyorsan ver gitsin. Aynı takımın maçına. İyi düşünmüştür MHK, zamanı da vardı. 3 maçlık Milli maç aramız da. Meler'i unutturup da 3-5 maç sonra da verilebilirdi ama. Olsun bir yerden başlamak gerekirdi. Fırsat bu fırsat. Hayırlı uğurlu olsun, Allah utandırmasın. Tebrik ederim, harika bir duruş. Teşekkürler Serdar Tatlı ve arkadaşları. Özlemişim. Pazar akşamı oynanacak Kasımpaşa - Beşiktaş maçına atanan İzmir'imizin gururları Selçuklu Halil Umut Meler ile ekibine, yardımcıları Mustafa Emre Eyisoy ile Cevdet Kömürcüoğlu'na sonsuz başarılar diliyorum. Tıpkı MHK gibi ben de bu ekibe güveniyorum, Allah hakem şansı versin. Teşekkürler tebrikler MHK, bir ilki yaşattınız, dik durdunuz, helal olsun. Eğilmeyen, bükülmeyen her zaman kazanır, adalet de kazanır. MİLLİ TAKIMIMIZ GİDECEK Kİ Çok kaliteli, yetenekli, koşan, çalışan Milli Takımımız var. Olabilir Letonya beraberliği. İş kazası diyelim geçelim. Teknik adamlara işini öğretmeye kalkışan spor yazarlarından değilim, bilen bilir. Onu buraya koysaydı, şunu şöyle yapsaydı, geç kaldı, erken değiştirdi, falan filan. Halamın bıyığı olsa amcam olurdu misali. Ders oldu, ibret oldu. Eğer maç 10 dakika daha oynansaydı maçtan puansız bile ayrılabilirdik. Bu takım Dünya Kupası'na gider. Şenol Güneş hocamız ikinci kez bizi 3.yapsın. 2.'lik de iyi gider. Sabırsızlıkla bekliyoruz. Ben inandım siz de inanın güzel günler göreceğiz Güneş'li günler. İSMET SADE ADIYLA YAŞAMALI Medyatik değildir, öne çıkmayı bilmez, sevmez. Gazi'dir aynı zamanda, vatanseverdir. Sokaktan, mahalle arasından bulduğu gençlere sahip çıktı, kötü yollara düşmekten de kurtardı. İçlerinde Milli olan da, profesyonel liglerde ekmek kapısı bulan da sporunu doya doya yapanı da çıktı. Menderes, Özdere ile Gümüldür'de adını yaşatılmalı, bi'şeyler yapmalı. Yaşıyor İsmet Sade hocam, Allah sağlıklı ömür versin. İnsanlar yaşarken kıymeti bilinmeli, takdir edilmeli, hakkı verilmeli. Sonra ağlamanın bir alemi yok, insanlar yaşarken yaşatmalı. Geç kalmadan hatırlatayım, dedim. KADINLARIMIZ FORMDA Yakın geçmişte çok başarılı bir performans çizen, çok güzel maçlara imza atan, kadın futbol hakemlerimiz şimdide harikalar yaratmaya devam ediyor. Spor alt yapıları sağlam olduğu için, salgın döneminde bile katıldıkları yarışmalarda dereceye giriyor, madalyaları topluyorlar. Fatma Akkurt Gülle Atma'da, Tuğba Güneş de Yarı Maraton'da birincilik kürsüsüne çıktı. Hakemliği şan, şöhret, bir gazeteye kapağı atmak için yapmazsan, maksat spor olsun adalet olsun diye yaparsan, işte böyle spordan kopamazsın. Ter atmaya, devam edersin. Örnek oluyorsunuz teşekkürler asil duruşlu, yaşayışlı hanımefendiler, saygılarımla. BİZDEN HABERLER Türkiye Spor Yazarları Derneği İzmir Şubesi kongresinde Bahri Okumuş tekrar başkanlığa seçildi. Okumuş'un yönetim kurulunda Gökhan Özyurtlu, Ali Korkmaz, Sonay Teker, Mutlu Yılmaz, Ergin Karataş ve Ali Gözeten görev yapacak. İzmir Gazeteciler Cemiyeti seçimleri de yaklaşıyor. Misket Dikmen görevi devretmek istiyor. Dilek Gappi ile Murat Attila'nın isimleri öne çıktı, başkanlık için. Göreve gelen, devreden, görev yapacak olan arkadaşlarıma üstün başarılar diliyorum, teşekkürler hizmetleriniz için. Usta gazeteci büyüğüm Yunus Karakaya'nın anacığı Ayşe teyzemiz vefat etti. Allah gani gani rahmet eylesin, başsağlığı ve sabır diliyorum Yunus ağabeyime. Ayşe teyzeme sonsuz şükranlarımızla 'Dürüst, onurlu, duyarlı, ahlaklı bir insan evladı, gazeteci yetiştirmiş, bizlere hediye etmiş' diyorum, Allah razı olsun.