Bazı olaylara verdiğimiz tepkiler diğer olaylara verdiğimiz tepkilere göre daha büyük olur. Bu olayların üzerimizde bıraktığı duygusal etkiler, canımızı sıkar, içimizde bir stres reaksiyonu geliştirir...
Bazı olaylara verdiğimiz tepkiler diğer olaylara verdiğimiz tepkilere göre daha büyük olur. Bu olayların üzerimizde bıraktığı duygusal etkiler, canımızı sıkar, içimizde bir stres reaksiyonu geliştirir. Tepkilerimiz kendimiz ve duygularımız hakkında bize çok şey öğretir.
Tepki vermeden karşılık vermeyi öğrendiğimizde günlük olarak hayatımızı otomatik pilota alıp karşılık verdiğimiz tepkileri, bize iyi gelecek birer şifa kaynağı olmaya başlayacaktır. Ama bunu yapabilmek o kadar kolay ve mümkün mü?
Tepkilerimiz hakkında bilinçli bir farkındalık geliştirdiğimizde, tepki vermeden önce içimizde neler olup bittiğine bakıp bizi tetikleyen olayların içimizde bıraktığı etkilerine bakıp onlarla etkili bir şekilde baş edebilmeyi öğrendiğimizde bunu yapmak elbette mümkün.
Herkesin kendini tetikleyen bazı hassas noktaları vardır. Örneğin; hiçe sayılmak, kontrol edildiğimizi hissetmek, kullanılmak, kullanıldığımızı hissetmek, sınırımızı ihlal edildiğimizi düşündüğümüzde, bizi geren bir olay yaşadığımızda, ya da olaylar bizi korkuttuğunda tetiklenebiliriz. Bazı tetikleyiciler gerçek bazıları asılsız olabilir. Tetikleyicilerin bizde yarattığı korku çarpıtılmış bir gerçeklik yaratır ve olaylara bakış açımız yarattığı çarpık algıyla şekillenmeye başlar.
Hepimiz diğerlerinin yaptıkları karşısında ve bazı olaylar karşısında incinebilir durumdayız. Belki bir diğeri için yaşanan aynı durumlar ya da olaylar onları hiç etkilemiyorken ne oluyor da o olaylar bizi daha fazla etkileyip dengemizi bozar duruma getiriyor?
Bizi tetikleyen durum ve olaylar bizim duygularımızın veya eylemlerimizin kontrolü sanki bizde değilmiş hissi uyandırır. O an iç kaynaklarımıza olan güvenimiz sarsılır. O olayın etkisini normalden alıp olayı sanki çok büyük bir olay haline getirir. Bizi tetikleyenler bize yas tepkisi açığa çıkarır. Bu adeta içimizde yarattığı boşluğu hatırlatan bir kayba verilen bir tepkidir.
Oysa bizi rahatsız eden bu duygulara karşı uygun tepkiler verdiğimizde daha az utanca kapılıp daha az öfkeleneceğiz. Sağlıklı tepkiler verebilmemiz için bizi tetikleyen şeylerin altında yatan korkularımızı yargılamadan, saldırmadan, cesaretle bakmayı seçtiğimizde onların içimizde bıraktığı etkiye bakıp kırıldım deme gücünü içimizde bulduğumuzda kendimizi ortaya koyar kendimizle samimi bir diyalog ortamı da yaratmış oluruz.
İşte o zaman yaşamımızı saldırgan değil daha kararlı ve özgüvenli yaşamaya başlarız.
Sevgilerle